Yaklaşık on gün önce Erzincan'da bir toprak kayması oldu. Buraya kadar her şey normal. Normal olmayan bu toprak kayması olan madenin sahipleri. Kanadalılar bu madeni işletiyor. Böyle doğuda pek çok altın madenimiz yabancılar tarafından işletilmektedir.
Madendeki toprak kaymasında dokuz insanımız toprak altında kaldı. Çıkarılabilmeleri için devletimiz tüm imkanlarıyla seferber olmuş durumdadır.
Madenlerimizi yabancılar ne adına işletmektedir?! Bizler tam bağımsız değil miyiz ki işletme haklarını yabancılara vermiş durumdayız.
Burada şöyle bir durum var. Afrika'da da aynı durum yok mu?! Afrika'da da Afrikalının olan altın madenlerinin işletme hakkı yabancıların elinde. Afrikalı kardeşlerimizin evlerinin altında ki altın madenleri yabancılar tarafından çıkarılıp yurt dışına götürülmektedir. Afrikalı kardeşlerimiz sahip oldukları altın madenlerini kendileri işleyip kullanım hakkına sahip olmadıklarından zenginlik içerisinde fakirlik hayatı yaşamaktadırlar. Yani sizlerin anlayacağınız Avrupa sömürgeleri sayesinde altın madeninin kullanım hakkını elde tuttuğundan Afrika’nın zenginliklerini çalıp ülkelerine götürmektedir. Yaşlı dünyamızın en büyük hırsızları Amerika ve Avrupa’dır. Amerika işgal ettiği ülkelerin merkez bankalarından altınları kamyonlarla çaldığı hala hafızalarda tazeliğini korumaktadır. Irak'ı işgal ettikten sonra Irak merkez bankasından altınları kamyonlarla nasıl çalıp ülkesine kaçırdığını gözlerimle gördüm. Ondan diyorum dünyanın en büyük hırsızları Amerika ve Avrupa’dır.
Tam bağımsız değil miyiz ki altın madenlerimizin kullanım hakkını yabancılara vermekteyiz.
Burada ülkemizi yönetenlere bir kelam etmek isterim. Dedelerimiz ninelerimiz bu ülkede kurtuluş savaşı vermiş durumdadırlar. Kurtuluş savaşında yabancılar denize dökülüp ülkemiz yabancı istilasından kurtulmuş durumdadır. Ülkemin yöneticileri kendi menfaatleri için eğer ülkemizin bağımsızlığından taviz vermek durumunda kalırlarsa burada büyük bir yanlış vardır derim. Dedemiz ülkemiz için canlarıyla mallarıyla ülke için mücadele verdiklerinden bugünün yöneticileri kendi menfaatleri için yabancılara madenlerimizin kullanım hakkını veriyorsa bu durumda çok büyük sıkıntı var gibi.
Nasıl ki Kara Afrikalı kardeşimiz evlerinin altında ki altın madenlerini elleriyle yabancılara teslim ediyorsa bizlerde sahip olduğumuz altın madenlerinin kullanım hakkını yabancılara verdiğimizden bağımsızlığımız tartışılır duruma gelmiş durumdadır. Çünkü bir ülkenin bağımsızlığı madenlerini özgürce kullanma durumunda ortaya çıkmaktadır. Eğer bir ülkede madenlerin kullanım hakkını yabancılar alıyorsa bu durumda bağımsızlık tartışılır duruma gelmiş gibidir.
Tam bağımsızlığımız için hiç vakit geçirmeden sevgi medeniyetimizi ilan etmemiz gerekmektedir. Bu millet sağcısıyla solcusuyla alevisi sünnisiyle Türki Kürdiyle sevgi medeniyetini ilan edebilecek kabiliyete sahiptir. Türk milleti damarlarındaki asil kanla medeniyet kurabilecek bir millettir. Dünyamızda beklenilen bu medeniyeti bizler kurarak mazlum milletlere kol kanat gereceğiz. Bu tarihi misyonu hakları İslam olan diğer milletlerden hiçbiri başaramaz. Çünkü tarihi derinlikleri yoktur. Dünyada bir tek bizler Türk milleti tarihinden gelen yani ecdadımız Osmanlılar dünyayı yedi yüzyıl adaletle yönettiğinden onlardan aldığımız genetik kodlarımızla bizler ilan edeceğiz inşallah. Yeter ki yöneticilerimiz şahsi menfaatlerini milli menfaatlerinin önüne geçirmesinler.
Allah’ın izniyle madenlerimiz millileştirilerek kullanım hakkı ve elde edilecek gelirler milletimizin menfaatlerine sunulacaktır.
Madenlerimiz millileştirilecek...