Feryat... Figan... Panik... Enkaz... Gözyaşı... Çocuğunu arayan anne... Siren sesleri... Telefonlar felç... İnternet sıfır... Jandarma... Polis... Tıkanan yollar... Ağlayan çocuklar. Mucizeler.İşte deprem Bölgesi’ndeki manzaralar.

 Büyük bir afet yaşıyoruz. Son yüz yılın en büyük depremi. Ağır kış şartlarında. Milletçe seferber olsak da felaketin büyüklüğü, dehşet verici. Yaşayanlar bilir..

Yıkılan bina sayısı, 12 bin…Her binada 10 daire olsa,100 bin daire eder. Her dairede 4 kişi bulunsa; 400 bin. Büyüklüğünü düşünmek bile istemiyor insan..

Herkese ulaşamadık. Yaraları saramadık. Enkaz altındakileri kurtaramadık. Sayı fazla. Mağdur çok. Çadır yok. Organizasyon eksik. Detaya gerek yok…

Geçtiğimiz Cumartesi günü… Yer: DEVA Partisi Genel Başkan yardımcısı HasanKaral’ın, İncek’teki ofisi… Sabah yapılan toplantıya katılamadık. Öğleden sonraki hazır bulunduk. Konu: Depremzedeler için neler yapabiliriz.?Ofis değil. Bakanlar kurulu gibi. Yada Affet Koordinasyon merkezi…

Karadenizlilerin… Siyaset üstü buluşması… “Altılı masa’dan çok. “Gönüllü Masa” gibi idi. Bir anlamda “Karadeniz Masası”… Siyaset hiç konuşulmadı.Seçimler ertelenebilirmi? İttifaklar ne olur? Altılı masanın adayı kim? Gibi konular hiç konuşulmadı…

Partiler üstü  bir dayanışma ve organizasyondu..

 Kimler yoktu ki… Eski bakanlar…AK Parti’nin eski ağır toplarından. Eski milletvekillerinden. Mustafa Baş… Kemalettin Göktaş. Lütfü Çırakoğlu. Bünyamin Özbek,  Zeki Karabayır, Cesim Gökçe .

Trabzon eski milletvekili İbrahim Çebi..Gelecek Partisi Genel başkan yardımcıları Feramuz Üstün ve  Mustafa Bilici. İsmi yazılsın istemeyen…Eski- yeni 32 parlamenter… iş insanları. Eski- yeni üst düzey bürokratlar. Gazeteciler…Partileri ayrı olsa da amaçları aynı…

CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Genel başkan yardımcıları… MilletvekilleriCHP’ li Belediye başkanları…İl ve ilçe örgütleri..Deprem Bölgesi’ndeler.

Bütün siyasi parti Genel başkanları ve ekipleri. Deprem Bölgesi’ne koştular… Seferberoldular. Tek yumruk… Tek yürek oldular…

 Örneğin Gelecek Partisi Genel başkanı Ahmet Davutoğlu’nun  kadın doğum uzmanı doktor eşi Sera Davutoğlu, Hatay’da gönüllü hekimlik yapıyor. Ve niceleri…

Deprem Bölgesi’nde Genel Başkan Ali Babacan  ve parti yönetimi  ile dört  gün kalan DEVA Partisi  Genel Başkan yardımcısı Hasan Karal..Ağlayarak anlattı..” Sağ yanım enkaz… Solyanım moloz. Önüm tuz –buz. Enkaz altından ”Bizi kurtaran yok mu? diye” yükselen sesler. Gelmeyen yardımlar. Tam bir çaresizlik. Mahşerin provasıydı. Başka söze gerek var mı?

Deprem Bölgesi’nden yeni dönen, Gelecek Partisi Genel başkan yardımcıları Feramuz Üstün ile  Mustafa Bilici ‘de aynı şeyleri anlattılar. “ ..Depremlerde hep aynı sözcükler kullanılır..Fıtrat.!..Kader..! İlahi takdir. Bu kafa ile gidersek, önümüzdeki yıllarda daha çok acılar yaşarız. Çare bilimdedir. Teknolojidedir. Liyakattadır..”

Deneyimli siyasetçi. Anavatan Partisi’nin eski önemli kurmaylarından İbrahim Çebi..”Bu depremler kader değildir. Kader akıllı düşünmek, tedbir almaktır…Bu olanlar sorumsuzluktur. Denetimsizliktir..İşi bilmezliktir…

Mustafa Baş ve Kemaletin Göktaş..../Bu depremde mucizeler dile geldi.. Dayanışma şahlandı..  İyilik örgütlendi. Kardeşlik birleşti. Allahyardımcımız olsun. Tekrarından korusun. Rize eski milletvekili doktor Lütfu Çırakoğlu, önceki depremlerdeki, hekim olarak deneyimlerini anlattı. Sonuçta hepimize görevler düşüyor

Toplantıya katılanların ortak görüşü…

“…Bütün bunları hep birlikte tartışacağız. Konuşacağız. Hesap soracağız, hesap vermesi gerekenleri de asla ihmal etmeyeceğiz. Ama önceliğimiz enkaz altındakilerdir. Önce insanlarımızı kurtarıp, kucaklamamız gerekmektedir.

Önce yaraları saracağız. Önceliğimizi şaşırmayacağız. Birbirimize düşmeyeceğiz. Yalan yanlış bilgilere kapılıp hamiyetimizi, merhametimizi yitirmeyeceğiz. Kardeşliğimize zarar getirmeyeceğiz.

Şu soğuk, karlı, yağmurlu kış günlerinde saatlerdir en kazlardan sağ veya ölü insanları çıkarmaya uğraşanların hatırına üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz….

Sadece bendeniz…”EVİMİZ, EVİNİZDİR” anlayışı ile Malatya’dan Ankara’ya gelen 11 depremzedelere evimizi, gönlümüzü açtık…