MUHTEŞEM GERİ DÖNÜŞ VE ABDULLAH HOCA

Sevgili okurlar, geçen haftaki yazımda üç puanlı sistemde matematiksel olarak şampiyonluk kesinleşmemiş ise tedbirli olmak gerektiğine dikkat çekmiştim.

İlave olarak da başkan ve hocanın buna azami dikkat ettiklerini yazmıştım.

Ancak 14 puan fark ve takımımızın oynadığı futbolun bize verdiği güvenle ben de artık o senenin bu sene olduğunu belirtmiştim.

Kayserispor ile oynanan maçın ilk devresinde gördük ki eldeki avantajlı durum konsantrasyon sorunu yaratabiliyor.

Elbette rakip hocanın dersine iyi çalışması işi daha da güçleştirdi.

Nitekim ilk devrede tüm hesaplar rakip hocanın lehine işledi ve ilk yarıyı 2-0 gibi net bir skorla mağlup olarak bitirdik.

Herkes gibi ben de işin zorluğunu görmeme rağmen hocaya duyduğumuz güvenle arada bir şeylerin olacağını, en azından kendi seyircimiz önünde yenilmeden maçı bitirebileceğimizi düşündüm.

Üç değişiklik yaparak girilen ikinci devrede bambaşka bir takımla buluştuk.

65. dakikada beraberlik sağlanmıştı ve her an galibiyet sinyali veren bir takım vardı sahada.

İlerleyen dakikalarda iki topumuz direkten dönerken rakip de önemli fırsatlardan yararlanamıyordu.

Bu noktada skoru korumak yerine Abdullah Hoca’nın mutlak kazanmak için yaptığı hamleler hocanın farkını ortaya koymaktadır.

Uzatma dakikalarında gelen penaltı gölüyle maçı kazanmayı bildik.

Burada üzerinde durulması gereken konunun Abdullah Hoca’nın takımı üzerinde olan etkisiyle neler yapabileceğini çok iyi biliyor olmasıdır.

Ayrıca maçı okumasındaki ustalığı ile herkesin gıpta ettiği bir hoca durumunda oluşudur.

Bu da Trabzonspor için önemli bir şansı beraberinde getirdiği için onu takıma kazandıranları tebrik etmek gerekir.

Kaldı ki üç büyük takımın durumlarına bakacak olursak hiçbirinin hoca sorununu çözememiş olması gelecek yılın banko favorisinin yine Abdullah Hoca ile bütünleşen bizim takımımızın olacağını söylemek hiç de kehanette bulunmak olmaz.

Sevgili okurlar, anlaşılan o ki bundan sonra da konsantrasyon anlamında (puan farkından ötürü) benzer maçlar oynayabiliriz.

Kayseri maçında takımımızın nelerle karşılaşıp neleri başardığını düşünerek o durumlarda bile bize düşen görev daima destek olmaktır.

Gerisini takımımız zaten halledecektir.

Sonuç olarak takımımız 2-0 gibi net bir skorla mağlup durumda ilk devreyi kapatırken ikinci devre bir maçın nasıl dönüştürüleceğini oynadığı futbol ile adeta bir resital vererek göstermiştir.

Emeği geçen başta hoca, futbolcu ve yöneticileri kutluyorum.

İyi haftalar.