Bir süre sonra diner ama birçok dal kırılmıştır bir kere.
Böyle bir şeydir
Düşünmeden, hesap etmeden hareket etmek
Üzeriz, üzülürüz
Derin yaralar açarız
Öfke, insan sıcaklığının en keskin ve yıkıcı duygularından biridir.
Öfke, aynı zamanda insanın kontrolünde zorlandığı güçlü duygulardan biridir de.
Kontrol edildiğinde sert bir rüzgâr gibi esip geçer ama ardından büyük hasarlar bırakır.
Çoğumuzda zaman zaman esen ani ve sert bir rüzgâr gibi gelir öfke,
Ortalığı kasıp kavurur ve ardından diner ama dal kırılmıştır bir kere.
Zaman zaman hepimiz öfkeleniriz, kızarırız, tepki veririz.
Ancak önemli olan, bu duygunun bizi nasıl yönlendirdiği ve nelere mal olduğudur.
Yani rüzgâr nasıl dalları kırıp ardında iz bırakıyorsa, öfke de ilişkilerde, dostluklarda ve insanın kendi ruhunda bu şekilde derin yaralar açar.
Yara iyileşir ama izi kalıyor işte
Öfkelendiğimiz anlarda söylediklerimiz ve yaptıklarımız çoğu zaman geri dönülmeyen yola yol açar.
Öfkelendiğimizde ağzımızdan çıkan sözlerden veya yaptığımız hareketlerden anlık bir tepki olarak görürüz ama dal kırılmıştır bir kere.
Oysaki öfke anında sarf edilen sert bir söz, yıllar süren dostlukları sona ermesine, aile bağlarının zedelenmesine yol açar.
Anlık sinirle verilen kararlar, kırılma duyulsa bile geri alınamaz.
Çünkü kırılan bir dal, tekrar yerine konsa da eski sağlamlığına kavuşamıyor maalesef.
İzi hep kalır.
Birçok insan, öfkesinin dinmesinin ardından pişmanlık duyabilir belki ama kırılan dalların tekrar eski haline gelmesi için çok büyük uğraşlar sarf edilip düzeltilmeye çalışılsa da o dal kırılmıştır bir kere.
Bu nedenle öfkeyle hareket etmeden önce bir sonrasını düşünmek gerekir.
Neden bu kadar kızgın oluyoruz veya öfkeleniyoruz?
Gerçekten bu kadar tepkiye değer mi?
Söyleyeceğimiz sözler, ağzımızdan çıkan lafları önce kendi süzgecimizden geçirip öyle dışa yansıtırsak ne o dal kırılır ne de izi kalır.
Eğer bir an durup derin bir nefes alınabilirsek, belki de fırtına dinmeden önlemini almış olacağız.
Unutmamalıyız ki, öfkeler gelip geçicidir ama kırılan dallar çoğu zaman bir daha uzamıyor bile.
Öfkenin ardından gelen pişmanlık bu talihsizliğin geçmişini değiştirilemez.
O nedenle öfkeye kapılmadan önce bir an durup düşünmek gerekir.
Öfkenin nedeni gerçekten bu kadar büyük mü, yoksa sadece anlık bir öfke patlaması mı?
Eğer o anda bir nefes alabilirsek, belki de fırtına başlamadan önlemimizi almış olacağız.
Çünkü bazen birkaç saniyelik bir bekleyiş, hayat boyu sürecek bir pişmanlığı da önleyecektir. Öfkenin ortaya çıkması geçicidir, ancak kırılan dalların her zaman eski haline dönemeyeceğinin de düşünülmesi gerekir.
İşte bu yüzden, öfkemize yenik düşmeden, kırılacak dalları önceden görerek hareket edersek değer verdiğiniz, değer gördüğünüz insanları da incitmemiş oluruz.
Çünkü bir dal kırıldığında, onu ne kadar onarmaya çalışsak da hiçbir zaman eski haline dönmüyor.
Dal, kırılmıştır bir kere
Hani yara iyileşir ama izi kalır ya
İşte o misal
Bu yüzden her zaman sakin kalıp öfke rüzgârına kapılıp yerine gelmeyecek o dalı kırmayalım.