Üç dört gün önce MHP Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ ilginç bir açıklama yaptı. Şöyle dedi" Silahlar duracaksa Abdullah ÖCALAN gelsin mecliste DEM Partisinde konuşma yapsın."

Ben bir gazeteci olarak bu açıklamayı olumlu buldum. Sayın BAHÇELİ durup dururken bu açıklamayı yapmamıştır diye düşünmekteyim. Belli ki bir bildiği var.

Bazı kardeşlerimiz bunun yanlış bir açıklama olduğunu söylerken bazı kardeşlerimizde benim gibi düşünüp belki bu durumda PKK bitecektir diye düşünmektedir. PKK miadını doldurmuş durumdadır. Nasipse inşallah belki bu durumda PKK kendisini lağv edecektir. Olur mu olur valla.

Benim bu yazımda üzerinde durmak istediğim konu bu açıklamadan çok değil bir gün sonra üç terörist Ankarada TUSAŞ'A silahlı bombalı bir saldırıda bulundular. Zamanı çok manidar bir saldırı oldu. Gerek ülkemizin içerisinde gerekse ülkemizin dışında birlik ve beraberliğimizden rahatsız olan bazı derin güçler var. Bu derin güçler biz TÜRKLER ne zaman şahlansak hemen devreye giriyorlar ve terör yapmaktadırlar. Bu menfur olayda aynen bunun gibi gelişti. Biz TÜRKLER ne zaman ayağa kalmak durumunda olsak hemen bu derin yapılar devreye girmektedirler. Benim burada anlamadığım yada şöyle yazayım bu derin yapılar dış istihbarat desteği almadan bu menfur olayları gerçekleştiremeyeceğidir. Bundan dolayı haçlı seferlerinin aynen günümüzde de devam ettiğini söyleyebiliriz. Ama aynen şunu yazmak isterim ki bizler nasıl dün bu haçlı seferlerini püskürtüksek bugün de aynen bu saldırıları püskürtecek gücümüz vardır. Bu derin yapılar şunu unutmasınlar ki bu millet her ne kadar bugün ahlaki ve milli olarak bozuk olsada bir hamle yaparak kendisine gelmesini bilir ve yeniden dünya devi olmasını bilir. Yeter ki önünde bir önderi olsun.

Bugün gelinen noktada bu derin yapılar milletimizin bir ve bereber olmasını hazmadememekteler. Ondan dolayı bizler Türküyle Kürdüyle sünnisi alevisi ile sağcısı solcusu ile bir ve beraber olması için gayret etmemiz lazım gelmektedir. Ne zaman bu birlikteliği sağlayabilirsek bu derin yapılar bertaraf olacağı kesindir. Bakınız seksen öncesi bu derin yapılar sağı solu birbirine kırdırdılar seksen sonrası da pkk'yı BAŞIMIZA BELA ETTİLER. BU MİLLET NE ZAMAN BİR VE BERABER OLDUĞUNDA BU DERİN YAPILAR ACİZ KALMAKTADIRLAR.

Yöneticilerimiz milli ve manevi birliğimizi sağlamak için önce milletimizin eğitiminden sorumludur. Bunun için önce milli bir eğitim sistemini milli eğitime uygulanması lazım gelmektedir. Milli bir eğitim için önce dedemiz ve ninemiz Osmanlılara bakılması lazım gelmektedir. Ecdadımız evlatlarını nasıl yetiştirmişler ona bakılmalı ve bu bilgiye ulaşıldıktan sonra çağdaş eğitim modellerine da bakılması ve her ikisinin harmanlanması lazım gelmektedir. Bakınız dedemize bakılmadan yapılan eğitim modelleri pansuman tedbirlerdir. Bundan dolayı bu akıl tutulması adımlardan uzak durulmalı ve ecdada bakılması lazım gelmektedir. Çünkü ecdadımız yedi asır dünya imparatorluğu kurmuşlardır. Ona bakmayacağızda kime bakacağız. Bu eziklikten derhal uzaklaşmalı ve ecdada bakılması zururi olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca televizyonlara bir çeki düzen verilmeli ve yapılacak dizi ve filmlerde her daim ahlak ve aile öncelenmelidir. Ayrıca milli savunmaya önem verilmeli ve ihtiyaç duyduğumuz silah ve mühimmatı kendimiz yapmalı ve dışarıya satmaya başlamamız lazım gelmektedir. Ayrıca Diyanet işleri Başkanlığında  format ayarlarını geri döndürülmeli ve camilerimizi sevgi sohbetleri konulacak duruma getirmemiz lazım gelmektedir. Asrı saadette camiler bugünkü gibi sadece namaz kılıp çıkılan yerler değildi. O günlerde camilerimiz namaz kılınan yerler ve eğitim haneler olarak kullanılmaktaydı. Bundan dolayı tüm bu hizmetlerle insanımız yetiştirilmeli ve yeni bir medeniyet ideali kazandırılması lazım gelmektedir. İnşallah kurulacak bu medeniyetimizin saç ayakları sevgi adalet ve bilim olmalıdır. Allah'ın izniyle bu medeniyeti hayata geçirebilirsek ancak o zaman bu derin yapılar bertaraf olacaklardır.

Önce birlik ve beraberliğimiz...