Sevgili okurlar, Cumartesi günü kendi evimizde Hatay ile yaptığımız ve 2-1 yenildiğimiz maçla son iki takımdan biri olan Hatay’ın da galibiyet almasıyla ligde deplasman galibiyeti olmayan tek takım durumuna düştük.
Hatay’ın ligin dibinin bir üstünde olması da olayın bir başka boyutu.
Sevgili okurlar, onca transferlere rağmen takımımızın kuruluşundan bugüne bu duruma düştüğünü hiç hatırlamıyorum.
Eldeki malzemeyi derleyip toparlayacak tecrübe ve deneyime sahip Şenol Hocanın da şu ana kadar soruna çözüm bulamaması ayrıca düşündürücüdür.
Önceki yazılarımın birinde de yazdığım gibi bu sporculara giydikleri formanın ve kulübün ne anlama geldiği iyice anlatılıp beyinlerine nakşedilmelidir.
Bu konuda Şenol Hocanın öğretmen özelliğinden istifade edilmelidir.
Hemen hemen ligden düşmesi kesinleşmiş bir takıma kendi seyircimizin önünde sahadan yenik ayrılmak kabul edilebilir bir durum değildir.
Peş peşe kaybedilen puanlarla ligdeki durumumuz bu oyun şekliyle gittikçe sıkıntılı bir durum arz edecek takım psikolojisi de bozulacaktır.
Acil önlemler alınmazsa üst üste alınan puanlarla sıralamada üste çıkmak mümkün olduğu gibi kaybedilen puanlarla aşağı sıralara düşmek de mümkün olacaktır.
Akla sahaları dahi olmayan ligin dibindeki takımı kendi evinde yenemiyorsan kimi yeneceksin sorusu geliyor.
Bu kaos ortamından çıkmak için yönetim ve teknik kadroya camia olarak tam destek verilerek bu durumdan acilen çıkılması sağlanmalıdır.
Bunun için elde yeterince tecrübeli teknik adamlarımız var, onlara da moral destek vererek takımı da iyi bir terapiden geçirmek suretiyle yere sağlam basarak yolumuza devam etmeliyiz.
Sonuç olarak bu onur kırıcı yenilginin sporcuların üzerinde ne tür etki ettiği iyi tahlil edilerek ona göre önlem alınmalı, böylece korkulu rüyalar görmekten bir an evvel kurtulmalıyız.
Gelinen bu durumda takımımız, teknik kadro ve yönetimin desteğimize en çok ihtiyacı olduğu bugünde hep destek ve tam destek vererek kulübü bu kaos ortamından çıkarmalıyız.
İyi haftalar.