Bazen bir kulübün kaderi, soyunma odasında söylenen bir cümleyle, kenar yönetiminde duran bir simayla ya da oyunculara güven veren tek bir bakışla değişebilir. Trabzonspor için bu değişimin adı son haftalarda netleşti: Fatih Tekke.

Kendi döneminin simge oyuncularından biri olan Tekke, yıllar sonra bu kez kulübeye geçti ve o meşhur “sessiz liderliğiyle” camiaya yeni soluk getirdi. Göreve geldiği ilk gün belki yüksek sesle vaatler vermedi, ancak sahadaki tablo yavaş yavaş değişmeye başladı. Oyuncular daha cesur, oyun daha disiplinli ve tribünler yeniden umut dolu. Bu, teknik direktör etkisinin tam karşılığıdır.​

Kupada Finale Yürüyüş

Türkiye Kupası'nda finale çıkmak, sadece sportif bir başarı değil; takımın yeniden birlikte düşünmeye, oynamaya ve başarmaya başladığının göstergesidir. Uzun zamandır “rotasını kaybetmiş gemi” gibiydi Trabzonspor. Şimdi, en azından pusulasını bulmuş görünüyor. Bu finale sadece "kupa mücadelesi" olarak bakmak yetersiz olur. Gelinen aşama, takım ruhunun yeniden inşa edilme sürecinin izlerini sunuyor.​

Avrupa İçin Altın Fırsat

Finale çıkmak, Avrupa kupaları için kapıyı sonuna kadar araladı. Ligdeki dengesiz sonuçlara rağmen, kupadaki istikrar Trabzonspor’un Avrupa sahnesine yeniden dönme umudunu güçlü tutuyor. Bu durumu sadece maddi gelir ya da prestij açısından değil; oyuncuların gelişimi, kulübün vitrini ve Fatih Tekke gibi genç bir teknik adamın kendini kanıtlama fırsatı olarak da değerlendirmek gerekir.​

Kazanma Alışkanlığı: En Büyük Galibiyet

Son haftalarda dikkat çeken en önemli değişim, Trabzonspor’un maçlara artık “kaybetmeyecekmiş gibi” çıkması. Bu belki istatistiklerle ölçülemez ama sahadaki duruşa, oyuncuların özgüvenine ve maç sonu açıklamalara bakıldığında hissediliyor. Fatih Tekke, sadece oyun planı değil; “kazanma alışkanlığı” da aşılıyor. Aslında bu yolla camiaya verebileceği en değerli hediyeyi sunuyor.​

Fatih Tekke ile Yeniden

Fatih Tekke’nin gelişiyle Trabzonspor’da büyük gürültüler kopmadı. Demek ki bu geliş, “sessiz bir devrim”miş. Takım olmayı yeniden öğrenen, birlikte kazanmaya başlayan ve Avrupa yolunda emin adımlarla ilerleyen bir takım izliyoruz. Belki sezon başında çizilen beklenti tablosunda bu final uzak görünüyordu ama bazen en güzel hikâyeler, sezon ortasında yazılmaya başlar.​

Ve bu hikâyenin adı da belki şudur:

"Fatih Tekke ile Yeniden..."