Deprem bölgelerinde manzara... İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki Berlin manzarası... Noksanı var, fazlası yok. Felaketin büyüklüğünü anlatacak başka söz bulamıyor, başka cümle kuramıyoruz.
 

Başta Hatay olmak üzere depremde yerle bir olan bütün il ve ilçeler… Elbette toparlanacak. Küllerinden doğacak.
Modern bir şehir olacaklar… Ama hayli zaman alacak.

Ölümler… Çaresizlikler…Yaşanan acılar…Unutulmayacak…

*

Daha öncesinde yazmıştık.

Mahşerin provası gibi. Mahşer dedikleri böyle olsa gerek…

Paranız , kredi kartınız olsa ne fayda…

Malları , mülkleri olanlar nerede?
Market, manav, fırın, kafe, pastane, büfe kapalıysa... Aç kalırsınız... Aç.
Çanlar.”Uyanın” diye çalıyor…

Zor ve olağanüstü bir dönemden geçiyoruz…

Barajlardaki sular bitiyor. Kış bitti. Bahar geldi. Yağmur ve kar yok...

Göller kuruyor. Sulak alanlar yok ediliyor.

Tarım ve hayvancılık da alarm veriyor. Üretim durdu. Tüketim arttı…

Deprem ve sel felaketleri artıyor. Binalar yükseliyor…

*

Anılardan bir demet…

Artvin-Borçka-Şerefiye köyü… Doğal güzelliği ile muhteşem bir köydür.

Rahmetli babam...İkinci Dünya Savaşı’nda burada yaşardı.

Babaannemin mezarı bu köydedir.

Kıtlık ve açlık vardı. Babam bu köyde yetiştirdiği mısırı ile aileyi ayakta tutuyordu…

O yıllarda kıtlık vardı. Her şey her yerde yetişmiyordu. Paranın para etmediği yıllardı…

Babam anlatmıştı. ‘’Amcalarınla köyde yatıştırdığımız mısır yüküyle dağları aşıp, eve giderdik.

Parasal anlamda zengin olan birisi; yolumuzu kesip, bir çuval dolusu parayı uzattı.” Ya parayı alıp, sırtınızdaki mısırı verirsiniz, ya da sizi öldürüp; yine de alırım. Çocuklarım evde açlıktan ölüyor” dedi.

Babama “Ne yaptınız, parayı aldınız mı?’ diye sorduğumda ”Yarısını verdik dönemde para dediğiniz şey. Ağaç yaprağı kadar değeri yoktu.”dedi.

Açlığın, hastalığın, sefaletin kol gezdiği… Paranın para etmediği dönemdi…

Her ne kadar, çocuklarım, bu olay bir masal gibi geliyorsa da yaşanmış, gerçek bir olaydır...

Babam böyle bir dönemi yaşadı… Ben yaşamadım. İnşallah hiç kimse yaşamaz…

Buna doğru gidiyoruz…

Paranın para etmediği bir döneme gidiyoruz…