Son dönemde Türkiye’de gündemi sıkça meşgul eden konulardan biri de akran zorbalığı. Okullarda, sosyal çevrelerde ve dijital platformlarda giderek artan bu problem, hem çocukların psikolojik gelişimini olumsuz etkiliyor hem de aileleri ve eğitimcileri endişelendiriyor. Konuya ilişkin Psikolog Merve Ak önemli açıklamalarda bulundu. Ak, akran zorbalığının nedenlerini, etkilerini ve bu sorunla başa çıkma yollarını anlatarak aileler ve eğitimciler için önemli uyarılarda bulundu.

TAKA: Akran zorbalığını kısaca tanımlar mısınız?

Psikolog Merve Ak: Akran zorbalığı, bir çocuğun ya da ergenin yaşıtları tarafından sürekli, kasıtlı ve zarar verici davranışlara maruz kalmasıdır. Bu davranışlar fiziksel şiddetten alay etmeye, dışlamadan tehdit etmeye kadar uzanabilir.

TAKA: Türkiye’de akran zorbalığı ne kadar yaygın?

Psikolog Merve Ak: Maalesef oldukça yaygın. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve bazı STK'ların yaptığı araştırmalara göre her 5 çocuktan 1’i düzenli olarak akran zorbalığına maruz kalıyor. Bu oran, siber zorbalıkla birlikte daha da artıyor.

TAKA: Dijital zorbalık konusunda ne düşünüyorsunuz?

Psikolog Merve Ak: Çok tehlikeli çünkü görünmez. Sosyal medya üzerinden yapılan zorbalıklar, genellikle yetişkinler tarafından fark edilmez ve çocuk üzerinde derin etkiler bırakır. Aynı zamanda sürekli bir maruz kalma hali yaratır.

TAKA: Okullar bu konuda yeterli mi?

Psikolog Merve Ak: Bazı okullar ciddi adımlar atıyor, ancak genel olarak yetersiziz. Zorbalıkla mücadele programları yaygın değil. Önleyici çalışmalar neredeyse yok. Okullarda sadece olay olduktan sonra müdahale ediliyor.

TAKA: Okul ortamında nasıl yaklaşılmalı?

Psikolog Merve Ak: Öncelikle çocuk etiketlenmeden dinlenmeli. Zorbalığa uğrayan değil, zorbalık yapan çocuk da bir yardım ihtiyacındadır. Her iki tarafa da psikolojik destek sunulmalı.

TAKA: Geçtiğimiz günlerde Cudibey Ortaokulu’nda 7. sınıf öğrencileriyle bir atölye gerçekleştirdiniz. Bu deneyim nasıldı?

Psikolog Merve Ak: Evet, Cudibey Ortaokulu’nda çok değerli bir çalışmaya imza attık. 7. sınıf öğrencileriyle hem akran zorbalığını konuştuk hem de empati kurma, duyguları ifade etme üzerine interaktif etkinlikler yaptık. Onların ilgisi ve katılımı gerçekten etkileyiciydi. Bazı öğrenciler yaşadıkları olayları paylaşarak cesurca konuştu, bazıları ise zorbalığa karşı çözüm önerileri sundu. Çocukların bu konuya ne kadar duyarlı olduğunu görmek beni umutlandırdı. Onlardan da çok şey öğrendik diyebilirim. Bu tür çalışmaların her okulda yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çocuklar dinlendiğinde ve ciddiye alındığında, çözümün de bir parçası haline geliyorlar.

TAKA: Akran zorbalığı, sadece davranışsal bir sorun mu, yoksa daha derin bir psikodinamik alt yapısı mı var?

Psikolog Merve Ak: Akran zorbalığı çoğu zaman bireysel bir davranış olarak görülüyor, ancak bu oldukça yüzeysel bir bakış açısı. Zorbalık, çocuğun içsel çatışmaları, bağlanma stilleri, travmatik deneyimleri ve hatta bastırılmış öfkesinin dışavurum biçimi olabilir. Özellikle erken çocukluk döneminde empatik bağ kuramayan bireylerde, başkasına zarar verme davranışı bir güç kazanımı olarak tezahür eder.

TAKA: Zorbalık yapan çocukların aile profilleri üzerine genel bir gözlem yapabilir misiniz?

Psikolog Merve Ak: Tek bir kalıp yok ama bazı ortak noktalar var. Aşırı otoriter ya da aşırı ihmalkâr ebeveynlik stilleri, çocuklarda ya bastırılmış öfke ya da empati yoksunluğu olarak ortaya çıkabiliyor. Özellikle duygularını ifade etmesine alan tanınmayan çocuklar, gücünü başkaları üzerinde test ederek görünür olmaya çalışıyor.

TAKA: Sürekli zorbalığa uğrayan bir çocuğun psikolojik gelişiminde ne tür hasarlar gözlemliyorsunuz?

Psikolog Merve Ak: Travma sonrası stres bozukluğu, disosiyatif semptomlar, sosyal fobi, hatta okul reddi gibi ağır sonuçlar görebiliyoruz. Bu çocuklar genellikle "görünmez" olmayı tercih eder hale gelir. Klinik müdahale, sadece semptom giderici değil; travmayı bütüncül olarak ele alan bir yaklaşımla yapılmalı. EMDR gibi travma odaklı terapiler çok etkili olabiliyor.

TAKA: Size göre zorbalıkla mücadelede en etkili sistematik yaklaşım nedir?

Psikolog Merve Ak: Ben çok katmanlı müdahale modellerini savunuyorum. Çocuk – aile – okul – toplum ekseninde entegre bir sistem kurulmalı. Bireysel danışmanlık, grup çalışmaları, öğretmen eğitimleri ve politika düzeyinde koruyucu önlemler bir bütün halinde uygulanmalı. Yani bu, sadece psikoloğun ya da rehber öğretmenin işi değil; kolektif bir sorumluluk. Psikolog Merve AK :Zorbalık bir çocuğun yaşadığı sorun değil, bir topluluğun görmezden geldiği yaradır. Onarıcı adalet sistemleriyle, çocuklara sadece ceza değil, empati ve sorumluluk da öğretmeliyiz.