Trabzon basınının sevilen isimlerinden biri olan Orhan Çavuşoğlu organ nakli ihtiyacı ile gündeme geldi.

Gazetecinin karaciğer nakli için donör arayışı, organ naklinin önemini bir kez daha ortaya koydu. Bu hayati konuda ne durumda olduğumuzu öğrenmek için Trabzon il sağlık müdürlüğü, sağlık hizmetleri başkanı ve Trabzon organ nakil koordinatörü  Opr. Dr.Yavuz Çakıroğlu’nun kapısını çaldık.  Organ nakli için bekleme listelerinde bulunan hastalardan bin 500 - 2 bin kişinin her yıl organ bulamadığı için hayatını kaybettiğin öğrendik. Bunun sebebi; kadavradan bağışın çok az olması, beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların ve yakınlarının organ bağışında bulunmaması… 

“Bizde ölen kişi canlıdan daha kıymetli. Bir organa ihtiyacı olan yakınımıza organlarımızı veriyoruz ancak kişi öldüğünde vermiyoruz. ” diyen Çakıroğlu’yla  konuyu tüm detayları ile masaya yatırdık. Taka sordu, Opr. Dr. Yavuz Çakıroğlu yanıtladı.

İşte söyleşimiz…

TAKA: Organ bağışı nedir?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU: Kişi hayatta iken hür iradesiyle organlarının bir ya da birkaç tanesini organ bekleyen  insanların kullanımına sunmak için bağışlamasına organ bağışı denir. 2238 sayılı yasaya göre 18 yaşından büyük akli dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamını veya istediği organını bağışlayabilir. 

TAKA: Organlarımızı bağışlayabilmek için hangi kurumlara başvurabiliriz?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU:  sağlık müdürlüklerine, Ehliyetlerimizi alırken emniyet müdürlüklerine, her hastanede olan; organ nakil koordinatörlüklerine, organ nakil merkezlerine, organ bağışı ile ilgili derneklere-vakıflara organ bağışında bulunulabiliriz.  Planlarımız dahilinde çarşı - pazar alanlarında organ bağışı stantları açıyoruz. Resmi ve özel kurumlara gidip seminerler düzenliyoruz. Geçen hafta Ganita mevkiinde stant açmıştık. Burada konuya hakim, yetkin arkadaşlarımız oluyor.  Organ bağışında bulunmak   istiyorum diyorsunuz. İki şahit huzurunda bir form dolduruluyor, imzalanıyor ve organ bağışında bulunmuş oluyorsunuz. 18 yaşını doldurmuş akli dengesi yerinde olan herkes organlarını bağışlayabilir.

TAKA: Canlıdan ve kadavradan organ bağışı konusunda bilgi verir misiniz?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU: Bir canlıdan bağış var, bir de ölüde, kadavra dediğimiz beyin ölümü gerçekleşmiş olandan yapılan bağışlar var. Canlıdan olan bağışlar; annenin babanın çocuğuna, eşin eşe, abinin kardeşine vb, kişinin hayattayken, canlıyken organlarını vermesi. Mesela hepimizin yakını var ve  Allah göstermesin organa ihtiyacı oldu. Nakil için doku uyumu kan uyumu gibi kriterler var. Bunlar uyuyorsa en yakın akrabalarından başlamak üzere, dördüncü dereceye kadar akrabalardan olmak üzere organ bağışında bulunabilirler.   Yani bir anne, bir baba, bir evlat; kardeşine anne babasına, böbreğinin bir tanesini ve karaciğerinin bir kısmını verebilir. Canlıdan organ bağışı böyle. Bir de yoğun bakım şartlarında beyin ölümü gerçekleşmiş, olan insanların yakınları eğer izin verirse, kişinin organları bağışa uygunsa, kadavra donör bağış dediğimiz kadavradan bağış oluyor. Böbrek  Karaciğer, akciğer, ince bağırsak, kalp gibi organlar alınarak ihtiyacı olan kişilerin hizmetine sunulabilmektedir.

TAKA: Organımızı bir arkadaşımıza bağışlamak istesek?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU: Hiç tanımadığımız kan bağımızın olmadığı çok sevdiğimiz bir arkadaşımıza canlıdan verebileceğimiz dokular da bunlardır. Karaciğer, kemik iliği ve böbreği alabiliriz. Karaciğer ve böbrek vericilerinde arada bir akrabalık hısımlık bağı yoksa organ nakil izni için sağlık müdürlüğüne başvurmak gerekiyor. Sağlık müdürlüğünde bu konu ile ilgili etik komisyon oluşturuluyor. Bu komisyonda il sağlık müdür yardımcısı,  il emniyet müdür yardımcısı, bir avukat, naklin yapılacağı merkezin dışında kamu hastanelerinden bir doktor bir psikiyatri uzmanı ve sosyal hizmet uzmanından oluşan bir komisyon kurulur. Bu komisyon bu iki kişi arasında organ ticareti para alışverişi olmadığını çeşitli yöntemlerle ortaya koyduktan sonra izin verirse o zaman o bağış gerçekleşebilir. Şunu belirtmek isterim; ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde organ ticareti yasaktır. Bu etik kurulunun amacı alıcı ile verici arasında organ ticaretini olmadığını ortaya koymak! Kimse karaciğerini böbreğini satamaz! Ülkemizde hiç kimseye para ile organ nakli yapımaz.

TAKA: Bazen çocukların kaçırılması olaylarını organ mafyasına bağlıyorlar, öyle mi gerçekten?

Opr. DR. YAVUZ ÇAKIROĞLU: Ülkemizde organ mafyası yoktur. Biz bu konuyla ilgili vatandaşımızdan çok soru aldık. Adli tıp kurumuna yazdık, Emniyet genel müdürlüğüne, jandarmaya yazdık. Birçok resmi kuruma; bulunmuş cesetlerde veya bu cesetlere yaptığınız otopsilerde organların alınmış, çalınmış olduğuna dair bir kayıt var mı diye sorduk. Veya hastanelerimizde benim organım çalındı, böbreğim alındı diye bir başvuru yapıldı mı diye araştırdık. Böyle bir başvuru yok! O biraz şehir efsanesi. Ancak gözünü para hırsı bürümüş, etik ve vicdani değerlerden uzak insanlar organ ticareti yapabilmekte. Çeşitli ülkelerden insanları akrabaymış gibi göstererek sahte evrak düzenleyerek, dünyanın her yerinde olduğu gibi yapılabilmekte. Devletimiz bunu çok sıkı denetliyor bunlara göz açtırmıyor.

TAKA: Hangi organlara talep daha çok?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU: En çok böbrek ve karaciğer için bekleyen hastalarımız mevcut. Şuanda Türkiye’de yaklaşık 22 Bin 775 kişi böbrek için nakil sırasında bekliyor. Karaciğer için 2 Bin 376 hasta bugün itibariyle bekleme listelerinde yer alıyor.

TAKA: Bölgemizde durum ne?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU:

Ülkemizde Organ bağışı ve nakillerle ilgili 9 tane bölge koordinasyon merkezi var. Trabzon’da Samsun bölge koordinasyon merkezine bağlı olarak çalışıyoruz. Samsun bölge koordinasyon merkezinde bir bölge koordinasyon merkezimiz var.  An itibariyle Samsun bölge koordinasyon merkezi olarak, 655 böbrek, 30 tane de karaciğer olmak üzere toplamda 685 organ bekleyen hastamız var.

TAKA: Ülkemizde kadavradan değil de canlı donörden daha çok organ bağışı yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU: Avrupa ülkelerinde organ nakillerinin, yüzde 80 - 85’i ölülerden yani kadavralardan alınmakta yüzde 15-20’lik kısmı canlıdan alınmakta.  Ancak maalesef  bizde tam tersi. Ülkemizde yaklaşık yüzde 80 oranında canlıdan, yüzde 20 oranında kadavradan organları alıyoruz. Bir organa ihtiyacı olan yakınımız olduğunda hemen organlarımızı vermek istiyoruz. Ancak kişinin yoğunbakım şartlarında beyin ölümü gerçekleştiğinde yani öldüğünde organlarını organ bekleyen hastalar için  bağışlamıyoruz. Yani  bizde ölen kişi canlı olandan daha kıymetli.

TAKA: Kadavradan organ bağışının çok az olmasının sebebi nedir?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU: Bunun tek bir sebebi yok! Sosyolojik yapı, sağlık sistemine olan güvensizlik, konu komşu ne der. Ölümün yaşanmasıyla oluşan acı ve vicdan duygusu. İslam dini buna engel değil. Maide suresinin 34. Ayeti “ Kim bir kişiye hayat verirse tüm insanlığa hayat vermişçesine sevap kazanır ” der. Yine diyanet işleri başkanlığının 1980 yılında vermiş olduğu fetva ile organ bağışının caiz olduğunu ortaya koymuştur. İl müftülüğümüzle çeşitli kuruluşlarımızla 3- 9 Kasım arasında organ bağışı etkinlikleri kapsamında toplantılar yapıyoruz. Seminerler düzenliyoruz. Camilerimizde bu konunun hassasiyetiyle ilgili hutbeler düzenleniyor. Yine ben her ay bir veya iki kuruma toplantılar düzenleyerek eğitimler veriyorum. Din görevlileri, öğretmenler, öğrenciler, belediyeler, savcılıklar, emniyet mensupları, askeri birliklerimize giderek, organ bağışının önemini anlatıyorum. Gönüllülük esasına göre yapıyorum tüm bunları.

TAKA: Organ nakli bekleyen çok sayıda kişi var mı?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU:  Türkiye’de toplamda 26 Bin 894 hasta nakil için sıra bekliyor.  22 bin 775 hasta böbrek, 2 bin 376 hasta karaciğer, bin 290 hasta kalp,  157 hasta akciğer, 285 hasta pankreas, 8 hasta böbrek- pankreas, 2 hasta kalp kapağı 1 hasta ince bağırsak nakli için sıra bekliyor.

Böbrek hastaları haftada üç veya dört kez diyalize giriyor. Bu da insanların yaşam kalitesini, ekonomisini bozuyor. Karaciğer bekleyen insanlarda  karaciğerin fonksiyonlarını bir böbrek makinesi gibi sürdürecek makine yok. Son dönem Karaciğer hastalıklarında kişinin karaciğer  nakli olması çok önemli. Ya canlıdan ya da ölüden alınan karaciğer ile nakil yapılması lazım. Bu yüzden yaklaşık her yıl bin 500, 2 bin kişi bekleme listelerinde yer alırken, organ bulamadığı için hayatını kaybediyor.

TAKA: Karaciğerin kendisini yenileme meselesi nedir? Canlıdan bağışlanırken ne kadarı kadavradan bağışlanırken ne kadarı alınıyor?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU: Karaciğer vücudumuzun mucize organlarından biri. Verici kişide de alıcı kişide de yaklaşık altı ay içinde olması gereken büyüklüğe ve kapasiteye ulaşıyor.

TAKA: Ben bağışlasam mesela karaciğerimi ne kadarını alırlar?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU:, canlı karaciğer vericisinde Alıcı kimsenin vücut indeksine göre karaciğer belirlenen oranda alınmakta ve nakil edilmekte. Kadavradan bağışlanacak olan karaciğerle ilgili ise Türkiye’de yapılan bir çalışma var. 1998 yılında kadavra karaciğer bölünerek iki kişiye nakledildi.. Yoğun bakımlarda beyin ölümü gerçekleşmiş donör adaylarından  organları alırken belirleyici olan ‘kişinin hayatta iken yapmış olduğu vasiyet!’ Eğer kişi hayatta iken organlarını bağışlıyor ve bunu yakınlarına vasiyet olarak iletiyorsa organ bağışı oluyor. Ne kadar bağış formunu imzalamış, organ bağış kartı cüzdanınızda olsa da yoğun bakım şartlarında beyin ölümü gerçekleşmişse ailenin onayı olmadan organlar ülkemizde alınamıyor. O yüzden vasiyet çok önemli.

TAKA: Beyin ölümü gerçekleştikten sonra geri dönüş olur mu?

Opr. Dr. Yavuz ÇAKIROĞLU: Beyin ölümü yasal ölümdür.  O konuda tüm literatürü  taradım,  beyin ölümü gerçekleşmiş insanın yaşama dönmesi mümkün değil! İnsanlar beyin ölümü ile komayı karıştırıyorlar! Beyin ölümü gerçekleşmiş insan yoğun bakım şartlarında makinalarla, maksimum 72- 80 saat kadar daha vücut,  makine ve ilaç desteği ile canlılığını sürdürebilir. Vücut canlılığını diyorum. Beyin ölümü, beynin yaklaşık olarak beş on  dakika oksijensiz kalması sonucu içinde gerçekleşir ama böbrek, kalp, karaciğer canlılığını bir süre daha  korur. Beyin ölümü gerçekleştikten sonra kişinin kalbi de artık otonomik fırtınaya, hormonal dengenin bozulmasına dayalı olarak, duracaktır. Komadaki insanda ise asla beyin ölümü yoktur, yaşıyordur yıllarca böyle kalabilir. Ancak beyin ölümünde saatler söz konusu. O yüzden beyin ölümü ile komayı karıştırmamak lazım.

TAKA: Organ nakli cerrahisi açısından ne durumdayız, Trabzon’da yapılıyor mu?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU: Maalesef, ilimizde organ nakil yapan hastanemiz  yok! Tıp fakültemizde karaciğer ve böbrek nakil için ruhsatımız vardı.  Yetersiz canlı bağış ve kadavra donör bağıştan dolayı belli sayılarda rakamlara ulaşamayınca; fakültemiz, hem böbrek hem karaciğer ruhsatını kaybetti. Şuanda bölgemize en yakın nakil merkezi Erzurum ve Samsun illerinde bulunmakta. Nakil olacak vatandaşlarımız oralara gidiyor. Kadavradan bağış oldu, beyin ölümü gerçekleşti yakınları ile de görüşüldü diyelim hemen bölge koordinasyon merkezine bildirilmekte, bölge koordinasyon merkezimizde vakayı, ulusal bölge koordinasyon merkezine bildirmekte. Ulusal koordinasyon merkezi organları;  bekleme listelerinde, aciliyet durumuna,  doku uyumuna göre, beş tane yedekle birlikte otomatik olarak eşleştirmekte. Organ nakli bekleyenlere; nakil olabilecekleri en yakın merkezlere kaydolmalarını öneriyoruz. Çünkü organ eşleştirmesi insan eli ve müdahalesinden bağımsız otomatik olarak yapılmakta. Çıkarılacak  organlar  UKM ye bildiriliyor. Hastanın verileri,  kan gurubu, doku tiplendirilmesi vs. bildiriliyor. Ona göre sistem yedeği ile birlikte eşleştiriyor. Birinci kişi gidiyor kan tahlillerini yaptırıyor, uygunluk derecesi bakılıyor. Uygun değilse ikinci kişinin tahlilleri yapılıyor. Değilse üçüncü kişi… En uygun olan kişiye  organ veriliyor.  Yani bekleme sırasında birinci sıradayım bana gelecek diye bir şey de yok! En uygun organ en uygun kişiye verilmekte.

TAKA: Son olarak eklemek istedikleriniz neler?

Opr. Dr. YAVUZ ÇAKIROĞLU: Bu röportajın en önemli kısmı bence vasiyet. Maalesef ülkemizde organ bağış oranları kadavra donör yeterli değil. İnsanımıza şunu söylemek istiyorum. Lütfen, organlarını bağışlamak isteyen insanlar, bunu yakınlarına bir vasiyet olarak iletsinler. Çünkü, bırakacağınız en değerli miras organ bağışıdır.