Ligde üst üstte alınan seri mağlubiyetler, Trabzonspor armasına gönül verenleri hayal kırıklığına uğratmıştı. Hatay ve Pendik galibiyetleri biraz olsun taraftarın gönlüne su serpti. Ama şu gerçeğinde altını çizerek açık ve net olarak belirtmek gerekir.
Bordo- Mavili takım bu sezon şampiyonluk yarışı kulvarında erken havlu attı. Yani sizin anlayacağınız kepenkleri erken indirdi. Şubat ayının çıkmasına sayılı günler kala ve ligin bitimine 12 maç varken, tek teselli ligi üçüncü sırada bitirmekle Avrupa Kupalarına katılma ve Türkiye Kupası hedefi olması, Trabzonspor için çok büyük bir başarısızlıktır. O nedenle bu olumsuz tablonun çok iyi okunması gerekir. Geçen sezon Trabzonspor'un ligi 6. sırada bitirdiğini de göz önünde bulundurursak, şapkaların öne konulup çok ciddi bir reform yapılmalıdır. Teknik Direktör Abdullah Avcı, devre arası itibarıyla, "4 transfer yapabilir miydik? Evet yapabilirdik. Kulübü borçlandırabilir miydik? Evet borçlandırabilirdik. Gerçek olmayan hayal satabilir miydik? Evet satabilirdik. Gerçekçi ve samimi bir adamım. Gerçekleri söylemek gerekiyor. Bugün her konuştuğumuz şey sonrasında bize dönebiliyor. Trabzon enerjisi yüksek bir şehir. Bunu senelerce kanıtlamış ve kupalar kazanmış. Tarihinde iyi şeyler yapmış bir kulüp. Ben de bunu en iyi şekilde organize etmeye çalışıyorum. Ben futbol ve kurum için bildiğim doğruları yapmaya devam edeceğim. Bizim hedefimiz üçüncülük. Trabzonspor taraftarının neler istediğini biliyorum. Onun daha iyi olabilmesi için maç kazanmamız gerekiyor. Taraftarın desteği önemli" diyerek taraftardan destek istedi. Buraya kadar Abdullah hocanın açıklamalarını bir ölçüde makul karşılıyorum. Ancak sadece taraflardan desteği ile de bu işin sahada kazanılması mümkün değil. Onun için Abdullah hoca da şunu bilmelidir. Bir maç sonrası yaptığı açıklamalarla mazeret üretmekten vazgeçmeli. Trabzonspor taraftarı samimiyet ister, takımının sahada mücadele etmesini ister, terinin son damlasına kadar akıtılması bekler ve her şeyden önce de savaşçı bir takım ister. Trabzonspor taraftarı takımını sahada rakibiyle kora kor mücadele ederken görmek ister, bununla coşar ve tribünleri de bu futbolu görürse doldurarak, destek verir. Yoksa hoca olarak, bir inat uğruna, sistem değiştirmek inadıyla ruhsuz ve garip bir sisteme destek vermek için tribünleri doldurmaz. Hoca da bu gerçeği görmeli ve "geçiş sistemi" saçmalığından vazgeçmelidir. Çünkü ne hocanın istediği sistemi çok hızlı oynayıp da sahada uygulayacak bir kadro vardır, ve de bu olmadığı için ortaya çıkan yan pas, geri pas garabetini izlememek için tribünleri dolduracak taraftar vardır! O nedenle özellikle de Abdullah hoca ve teknik kadro şapkayı önüne koyup bunu düşünmelidir.
GENÇLERE İNANIP, SÜRE VERELİM
İşte Enis Destan... Onauchu’nun Afrika Kupası maçları için milli takımda olmasından dolayı kendisine verilen şansı en iyi şekilde kullanmaya çalıştı. Hırslı, azimli ve istekli oluşundan sonra Pendikspor karşısında attığı golle kendine büyük güven geldi. Pendikspor maçında gösterdiği performansla bir yıldız adayı olduğunu açıkça ilan etti. O nedenle Abdullah hoca, eğer ilk santrafor Onachu'yu tercih edecekse, Enis Destan’ı da ya sağ ya da sol açıkta veya Onachu'nun indirileceği hava toplarında, onun yakınında ikinci bir santrafor olarak denemelidir. Yıldız kumaşı olacak kapasiteyi gösteren Enis Destan’ın, Trabzonspor’da parlatılması ve kulübün geleceği adına katkı sağlaması düşünüldüğünde mutlaka maçlarda yeterli süreyi almalıdır. Ayrıca Abdurrahman Bayram, Arif Boşluk, Göktan Gürbüz, Oğuzhan Yılmaz, Poyraz Efe Yıldırım, Salih Malkoçoğlu, Ali Şahin gibi gençler şampiyonluk hayal olduğu bu sezonda mutlaka süre almaları gerekir, hocanın da bu gençlere takımda yer açması gerekir. Burada Göktan Gürpüz’e bir parantez açmak istiyorum. Abdullah hoca kalan maçlarda bu oyunca şans verip bu genç yeteneği gelecek sene takıma monte etmesini başarabilirse, Trabzonspor kulübünün 3-4 milyon Euro’su boşa gitmemiş olur ve hem takım, hem de kulüp kazanır. Trabzonspor’un geleceği bu gençlerde. Yönetim, hoca, teknik heyet, taraftar ve camia kısacası her ferdiyle altyapıya sahip çıkmalıdır. Başka bir deyişle Trabzonspor’un kuruluş felsefesine geri dönmesi gerekir. Yıllardır dilimde tüy bitti, lütfen ama lütfen bir olup Kadir Özcan Kamp Eğitim Merkezi ve Akyazı'daki Özkan Sümer kamp eğitim merkezinde bulunan öz kaynak tesislerinin eksikleri giderilip bu mekanlar modern tesis hüviyetine kavuşturmalıdır.
BİR DURUN
Onca sakat ve milli takımlardaki oyuncular sebebiyle kalitesini ve motivasyonunu kaybeden Trabzonspor peş peşe puan kayıplarından sonra önce Türkiye Kupası maçında Gençlerbirliği’ni eleyerek moral bulan Trabzonspor ligde dönerek nihayetinde Hatayspor karşısında alınan 3 puanla hayata döndü, sonra deplasmanda Pendikspor’u yenerek bir nebzede olsa da üzerindeki karabulutları kaldırmasını bildi. Üst üstte alınan iki galibiyete rağmen özellikle sosyal medyadaki linç devam ediyor… Abdullah hocadan sonra gelecek hocayı bile belirlemişler… İnsaf yahu! Güya bizim taraftar futboldan anlardı. Bu kadar sakatı ve eksiği olan takımdan daha ne bekliyorsunuz? Ayrıca sen stada gelme, hiçbir katkın olmasın sonra yüz milyon dolarlık takım iste, olmayınca da vurun abalıya misali yönetimi ve topa tut. Kendi hocanı yerden yere vururken de camiamız tarafından Hatayspor’un mimli hocasını göklere çıkar.. Neymiş Hatayspor’un hocası çok değişmişte, tribünlerin boş olması hakkında yorum yapmışta, Trabzonspor camiası büyük camia demişte… Vay be Fenerbahçe kalecisi iken Trabzonspor maçlarında bu kişinin neler yaptığını ne tez unutuyoruz. Sizler unutabilirsiniz ama ben balık hafızalı değilim hiç unutmam… Eeeee sonra..??? Onun için geçin bu boş lafları, herkes aklını başına alsın. Trabzonspor’un hocası kim olursa oldun, beğenirsiniz beğenmezsiniz, şu anda Trabzonspor’un başında Abdullah Avcı var ise (Ben de oynattığı futbolu beğenmiyorum. Eleştiriyorum) her anlamda on tane Hatayspor’un hocası eder…!!! Evet, görüyoruz Trabzonspor ve Abdullah Avcı kötü bir süreçten geçti, bu hepimizin malumu, bizlere düşen her şartta ve şekilde destek olmak. Sakatlar düzeldi, millî takımlardaki oyuncularda geldi. Hatayspor ve Pendikspor galibiyetleri moral oldu. Trabzonspor’un hedefi Avrupa Kupaları ise ya lig üçüncüsü olmak zorunda..
ALMAN PANZERİ MEUNİER
Alındığında hemen hemen herkes önyargıyla yaklaşıp “Bu da nerden çıktı yaa?? Müzmin sakat oyuncu 3-5 maç oynar sonra yatar aşşaaa. Bu adam hep sakat” şeklinde yorumlar yapmıştı ama Thomas Meunier oynadığı 3 maçta gösterdi ki takıma çok büyük katkıları olacak. Oynadığı 3 maçta 3 harika asist yapan Meunier kalitesini net olarak gösterdi. Uzun boyuna rağmen son derece kıvrak ve ayakları oldukça yumuşak. Kendini yormadan tek top oynamasına seven bir isim. Top tekniği yüksek bir kenar oyuncusu. Sağ bek demiyorum çünkü pozisyon bilgisinin ne kadar ileri düzeyde olduğunu, hem savunmada hem de hücumda rahat oynayabileceğini bizlere ders verircesine izletti. Önde Onuachu’nun oynadığını düşünürsek Thomas Meunier’le birlikte muhtemelen seyirciye futbol resitali verirler. Doğru oyuncu, doğru transfer olduğu net ortada. Yönetim önümüzdeki sezon bu kalibrede 7-8 transfer daha yaparsa emin olun Trabzon bayram yeri olur.. Nazar etmeyelim, 3 maç 3 harika asistle yola devam. Hoş geldin Thomas Meunier.
GENÇLERE YOL AÇAN TUTKU
Gençlik geleceğimizin teminatıdır felsefesinden yola çıkan ve her adımında gençlerin eğitimine, spor yaşantılarına ve başarılarına odaklanan genç bir işadamı; Yakup Hancıoğlu’nun özellikle minik sporculara yaptıklarını hayranlıkla takip ediyorum. Tam bir futbol aşağı, işlerinden arta kalan zamanını ya Akyazı’da ya Kadir Özcan’da ya da Trabzon’un hangi ilçesinde maç varsa soluğu yakın arkadaşları ile birlikte tribünde alıyor. Yakup Hancıoğlu’nun spora olan tutkusu takdire şayan olmakla beraber bu tutkuyu hayatının her alanına yaymış vaziyette. Sadece kendiişlerine zaman ayırmayıp çevresindeki çocukları ve gençleri de destekleyerek onların da potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı oluyor. Eğitim ve sporun gençler için hayatlarında önemli birer araç olduğuna inanan Yakup Hancıoğlu iş dünyasındaki başarısını gençleri destekleyerek sürdürüyor. Yaptığı katkılarla birçok gencin hayallerine ulaşmasına yardımcı oluyor. 1461 Soğuksuspor’un başkan yardımcılığı görevini sürdüren Yakup Hancıoğlu genç yeteneklerin keşfedilmesine ve geliştirilmesine katkılar sağlıyor. Bu destekleri sadece maddi değil aynı zamanda manevi olarak da gençlerin yanında olmasıyla da kendini gösteriyor. Trabzonspor alt yapısı ve 1461 Soğuksuspor’da neredeyse tüm kategorilerin antrenmanlarını yerinde takip ederek sporcuları motive ediyor ve gerektiğinde onlara bir öğretmen gibi rehberlik yapıyor. Onun destekleriyle gençlerin geleceği daha aydınlık ve umutlu görünüyor.