Sevgili okurlar geçen sezon ve öncesi yönetim ve teknik kadro onlardan beklenmeyecek şekilde başarılı bir çalışma ile takımı şampiyonluğa taşıdılar.

Aynı yönetim ve teknik kadrodan beklenirdi ki şampiyon takıma yapılacak transferler ile hem takım kalitesi bir iki gömlek artarken Şampiyonlar Ligi’nde guruptan çıkan bir takım oluşsun.

Yetmez, geldiği noktayı koruyup şampiyonluğun en güçlü adayı da olsun.

Nitekim yaptığı kutlamalar ile dünyaya örnek olan taraftar bunu hem bekliyor hem de hak ediyordu.

Ne var ki bu doğal beklenti bir yana yapılan transferler ile statükoyu bile koruyamamış olmamız büyük bir talihsizlik oldu.

Şu anda şampiyon takımda yedi yeni futbolcu oynarken birçoğu bu takımda oynayacak kalitede değiller.

Bu yazıyı yazmamak için haftalardır bekledim, takım uyumu sağlanırsa güzel şeyler olacak diye hep umut ettim.

Gelinen noktada bir kez daha tanık olduk ki iyi yemek iyi malzemeden oluşur.

Bu malzemeye geriye dönüş olasılığı olan bir sakat futbolcunun dışında başka da futbolcu olmayınca tek çare transfere kalıyor.

Yabancı kontenjanı dolu olunca da yerli futbolcular ile ne kadar çare üretilir bakıp göreceğiz.

Sevgili okurlar görünen o ki verilecek geniş arada takımın üstüne sihirli bir el dokunmazsa ki öyle bir el zaten yok işimiz bir hayli zor.

2-0 önde olduğu maçı rakip yirmi dakika on kişi oynamasına rağmen bir pozisyon bile üretemeden berabere bitiriyorsanız yapacak çok işiniz var demektir.

Oysa ilk yarım saatte iki farklı öne geçmişsiniz, rakip iki penaltı golü yiyerek gardı düşmüşken beklenen skoru artırmak varken rakibe sahayı bırakıp üstünüze gelmesini sağlamak hangi aklın ürünü olduğunu anlamak mümkün değildir.

Bu başarısızlığı takımın yorgunluğuna bağlamak ise kolaycılığa kaçmaktan başka bir şey değildir. Nitekim başa oynayan iki rakibimiz de aynı maç trafiğinden geçmektedirler.

Sonuç olarak her ne kadar liderden puan olarak çok geri düşmemiş olmamıza rağmen oynadığımız futbolun bizleri bir yere taşıması pek mümkün görünmüyor.

Bu hali ile takımımız yağlı güreş deyimi ile baş altında oynar gibi görünüyor.

Bu da Trabzonspor’a yakışır bir durum değildir.

Umut ederim ki bu durumda arayı da iyi değerlendirip başa oynayan bir takım haline geliriz.

İyi haftalar.