Dünya ve Bölgesel siyasette olağandışı işler oluyor. Önceki gün Milli İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın’ın Şam’da namaz kılması ve sonrasında da Şam’ı teslim alan HTŞ lideri ile camiden aynı araçla ayrılmasının mesajı netti.

İbrahim Kalın direksiyona geçmedi ama verdiği mesaj, ‘Türkiye’nin direksiyonda olacağı’ idi..

Suriyeli mülteciler Esad’ın kanlı saldırısının ardından ülkemize sığındılar.

Ve bugün sayıları 4 milyona ulaştı.

Artık marketler de, Balıkçılarda, Tamircilerde çalışan, sıva ve boya işine giden Suriye vatandaşlarının Türklerden ayırt edilmesi zor.

Onların bir kısmı ülkelerine dönüşe başladı bile.

Ayakları çıplak halde 6-7 yaşında gelen Suriyelilerin 20’li yaşlarda özel otolarla döndüklerini görüyoruz.

Çalmadılar, çalıştılar ve kazandılar.

Çalıştılar diyorum, Suriye’den Türkiye’ye kaçanların en dramatik olanı, bir vatanın değerinin bilinmesi anlamındaki gerçeğini Ahmet Özdemir hoca İstanbul’da yaşamış ve bizimle paylaşmıştı.

Bir kez paylaşmak ve vatan millet bayrak dendiğinde ‘Amaann’ diyenleri uyandırmak gerekir.

Tabi ki uyanırlarsa.

Şanlıurfa eski valisinin de bulunduğu, İlahiyatçı ve din adamlarından oluşan 6 kişilik bir arkadaş grubu İstanbul’da lokantaya gitmişler.

Amaç İstanbul’da bulunmuşken akşam yemeği yemek ve sohbet edip, hasret gidermek.

Lokantada yemek servisi başlamış.

Şanlıurfa eski Valisi de masanın başında oturuyor.

Hizmet eden garson yemekleri getiriyor, boşları alıyor ama gözünü Şanlıurfa eski Valisinden bir türlü çekmiyor!

O valiyi tanımış ama Vali bey onu tanımamış.

Tanısa bile garson olduğunu nasıl tahmin etsin ki?

Saatler geçip salondaki durum değişmeyince merkez valimiz rahatsız olmuş.

Bu sırada Ahmet hoca garsonu çağırmış, sormuş,

‘Bilmediğimiz bir şey mi var, Vali beye sürekli takıldın kaldın, rahatsız olduk.’

Garson vali beye dönmüş:

‘Sayın valim ben seni tanıdım. Siz Şanlıurfa valisi idiniz. Ben de Halep Valisi idim. Sınırda birçok kez aynı masada oturduk, konuştuk. Beni tanı diye bakıyordum.’

Halep Valisi ve İstanbul’da garsonluk!

Belki de sınır şehirlerinde böyle yüzlerce dram vardır.

Hiç bir zaman ne oldum demeyeceksin.

Ne olacağım diyeceksin.

Önce Vatan.

Vatanı güçlü tutacağız ki, güçlü kalalım.

Suriye denkleminde elbette ABD ve İsrail kazananlar arasında.

Ama Türkiye kaybedenler arasında değil.

Halep yeniden Türklerin yurdu olacak.

Suriye’nin, 5 yıl sonra yarısından fazlası Türkçe konuşacak.

MİT Başkanına yönelik sevgi gösterilerinin sebebi ne?

Türk olması, Türklerin Suriyelilere kol kanat germesi.

Külfeti olmadı mı, oldu. Olacakta. Ama bunu nimete çevirmek tamamen bizim elimizde: Dengeli siyaset.

Taşlar şimdilik yerine oturuyor.

Artık Ortadoğu’da bir daha kaybetmeye tahammülümüz yok.