Trabzon’u senelerdir kısır tartışmalar içerisinden çıkaramadık. Dönem dönem Trabzon, sosyal projelerin gelişimi açısından öne çıkmış olsa da istenilen sürekliliği bir türlü sağlayamamıştır.
Son dönemde sadece turizmin peşine takıldık gibi bir intiba oluştu.
Turizm bir sanayi şekli olsa bile sermayeyi tabana yayma, sabit ücretliler, memurlar, asgari ücretliler, köylü için çok fazla anlam ifade etmeyebilir.
Aslına bakılırsa Trabzon’u besleyecek öylesine ekonomik temelde çeşitlilikte argümanlar var ki, süreklilik sağlayamadığımız şey biraz da bu.
CHP Trabzon Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Sibel Suiçmez ekonomik anlamda Trabzon’da sürekli konuşulan şeylerin takipçisi olacaklarına ilişkin meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde eleştirilerde bulundu. Üzerinde durduğumuz kısır döngü konusu!
Bir zamanlar Sahil Yolu, Tanjant Yolu, Çömlekçi Kentsel Dönüşümü çok su kaldırmıştı. ‘Hala yapılmadı ne zaman yapılacak’ diye.
Trabzon siyasi ve bürokrasi alanında hızlı hareket edebilen bir şehir.
Suiçmez’in dikkatini çektiği hususlar malumun ilamı şeklinde de olsa şehir dinamiklerini altında kasıt olarak eleştirmekten ziyade yapıcı bir rolle hareket edilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu çekirdekten bu yana bu hizmetler için gecesini gündüzüne kattı.
Yavaşladığı, ülkenin siyasi gündeminin sürekli değiştiği bir ortamda durgunlaştığı süreçler olabilir.
Ama Trabzon’un bakanı tek, iktidarı muhalefeti ayrışmaya düşmeden, kutuplaşmadan birlikte yürümek durumundayız.
Bu demek değil ki, her şeye göz yumulsun, kulak tıkansın sessiz kalınsın, asla öyle değil.
Trabzon-Erzincan Demir Yolu Projesi uzun zamandır konuşuluyor bunun Erzurum-Rize güzergahına kaydırılıyor iddiaları haliyle muhalefeti ve şehrin beklentilerini endişelendirmiştir.
Bu Rize hattını eleştirmek anlamında değil, yatırım adası birleşimi noktasında Rize’yi de içine alacak geniş kapsamlı bir demiryolu projesi.
Gelecekte ‘çok zaman kaybettik, konjönktür değişti, keşke daha öncesinde daha hızlı adımlar atabilseydik’ söylemleriyle karşılaşmamak için Trabzon’u ‘emekli, asgari ücretli, sadece fındığa bakan, sezonluk turizm yapılır‘ kent algısından uzaklaştırmamız gerekiyor.
Çözüm belli, Yatırım Adası, Demiryolu Projesi, Güney Çevre Yolu Projesi, Hafif Raylı Sistem eleştirilerini ve halktaki beklentileri bir an evvel gündemden kaldırmalı, bunun için de herkes elini taşın altına koymalı.
Bakan Uraloğlu bir hafta olmadan iki müjde verdi.
Cumartesi sabahı Hakan Çelik’in CNN Türk’deki programının konuğu oldu.
Samsun–Sarp demir yolunun yapılacağını ifade etti. Ayrıca Trabzon-Gümüşhane-Erzincan hattının da rafa kaldırılmadığı bilgisi geldi..
Abdulkadir beyin diğer müjdesi ise dün duyuldu.
Bütçe plan komisyonundaki konuşmasında Trabzon’a yeni havalimanı yapılacağının bir kez daha altını çizdi.
Ve şöyle dedi:
‘Trabzon’a yeni havalimanı için birinci etaba başladık. Gümüşhane –Bayburt havalimanını da 2026’da hizmete alacağız.’
Bunlar önemli. Her zaman söyledim, Trabzon’a MEGA yatırımlar biraz geç gelir ama gelir.
Gecikmesinin sebebi de yerelle Ankara’nın birçok konuda uzlaşmasının uzun sürmesidir.