1989 yılında Sarp Kapısı açıldı ve Soçi seferleri de başlayınca Trabzon’a Rus akını oldu.

Henüz toparlanma aşamasında olan Rusya ve cumhuriyetleri’nden gelen fakir halk Trabzon’da asayişi bozar oldu. Hem yozlaşma yaşandı hem de güvenlik sorunu çıktı.

Buna resmi kurumların yemek, güvenlik ve temizlik ihaleleri (Önceden kurumlar bu işleri kendi elemanları ile yapıyordu) eklenince kentte ihale grupları oluştu. Hrant Dink cinayeti, Rahip Santaro cinayeti kentin moralini bozdu.

Trabzon bu ve benzeri cinayetlerin ardından kendi özüne döndü. Özellikle Bakan Faruk Özak’ın katkıları ve öncülüğü ile Trabzon milletvekilleri ve bürokratların desteği ile Ankara’da 10 kez tekrarlanan Trabzon tanıtım günleri kentin cinayetler şehri olmadığını kültür kenti olduğunu ortaya koydu ve imajımız yenilendi.

AK Parti iktidarı ile birlikte güvenlikle ilgili önlemler alındı. Ve en önemlisi kaynağında kurutma denilen uygulamaya geçilerek dönüşüm projeleri hızlandı. Suç üreten mahalleler söküldü atıldı ve kentler bir hava alır hale geldi. Her ne kadar kesin sonuç alınamadı ise de 2020 yılına kadar ciddi mesafeler katedildi

Süreç içinde Trabzon’da Tanjant yolu sahil yolu tamamlandı.  Önce Avrasya ve arkasından Trabzon Üniversitesi kuruldu ve KTÜ’nün de eksik fakülteleri açıldı.

Trabzon’da Millet Bahçesi devreye girdi. Yine Büyükşehir Belediyesi’nin EYOF Parkı, Botanik Park ve Ortahisar Eko Parklar inşa edildi ve kent yeşille desteklendi.

Ancak bütün bunlar Trabzon’u kesmedi. Hatta 2016 yılında açılan Akyazı Stadı ile birlikte Trabzonspor’un şampiyonluğu da.

Trabzon’un yıllardır en önemli sorunlarından birincisi istihdamdır. Trabzon istihdam sorununu çözemedi. Çünkü Arsin Organize Sanayi Bölgesinde 5 bin, Hekimoğlu’nda ve Gündoğdu mobilya da 500, Çimento sanayi ve vb buralarda da birkaç bin genç çalışmakta. Son zamanlarda Trabzonlu gençler ise çalışmamayı alışkanlık haline getirmiştir! Oysa bu gençlik mutlak enerjisini atmak ve üretmek zorundadır. Üretmeyen genç ya tetikçi olur ya uyuşturucu getirir-götürür satar! Trabzon’da altyapıda çalışan Afganlılar, Suriyeliler ve yine doğudan gelen gençlerdir.

O nedenle yıllardır dile getirdiğim Trabzon’a acilen 6 bin istihdam daha gereklidir, Bu nasıl olacak? Yeşil Endüstri Bölgesi ile olabilir. Ya da Araklı’daki tekstil kent ile birlikte olabilir. Veya Trabzon’da yapılacak olan yan sanayi ile olabilir. Acilen 2’şer bin kişiden 3 büyük fabrika Trabzon’un istihdam beklentisini çözecektir.

Trabzon’a demiryolu çalışması Atatürk’ten buyana gelmekte olup 1917 yılında Batum-Trabzon demiryolu başlamış ancak o da sovyetler yönetim tarafından durdurulmuştur. Artık Demiryolu Samsun-Sarp, Erzurum-Rize; Trabzon –Erzincan olarak hayata geçirilmeli ve ‘Söz’ veriyoruz yapacağız denmemeli, İnşası başlamalıdır.

Trabzon Havalimanı ile ilgili olarak da Trabzon Havalimanı pisti modern bir şekilde pisti uzatılması ve apronlarla yenilenmelidir. Bunun için alan vardır.

Şehir hastanesi gecikmiştir ve yeni bir ihale yapılmış yeniden başlanmıştır. Zamanında bitirilmeli ve hizmete açılmalıdır. Ancak, Trabzon kent merkezinde biri büyükler için diğeri çocuklar için biri de kadın doğum olmak üzere 3 acil servisi bırakılmalıdır!

Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile Ortahisar Belediyesi elinden gelen hizmetleri yapmıştır. Özellikle Ganita, Maraş Caddesi ve Yalıncak plajları, Ekopark ve Boztepe yürüyüş alanları, Trabzon Akvaryum gibi bölgeler turistlere cazip gelmektedir.

Raylı sistem de Demiryolu gibi yılan hikayesine dönmekte ve merkezi yönetim el koyarak Trabzon’un raylı sistemini en kısa sürede Akyazı Stadından havalimanına kadar yapmalıdır.

Kanuni Bulvarı Akyazı’dan Çukurçayır’a kadar ulaşmaktadır. Trafiği kısmen rahatlamıştır. Güney Çevre Yoluna da kazma vuruldu. Ve bütün bunların başında şu an dağları delen adam Abdulkadir Uraloğlu vardır.  Ayrılanlar devam edenler bütün bakanlar iyi. Ama Trabzon’un bakanları tam oturdu. Derler ya tam bize göre.