Efsanevi Başkan Şamil Ekinci ligi başlayalı yedi hafta oldu… Lider Galatasaray 22 puanda, Trabzonspor ise yedi maçın 6'sında berabere birinde galip gelerek 9 puanla onuncu sırada ligin başında, sanki yarıştan erken havlu atmış gibi. Bordo-Mavili takımın düzelmesi bir hayli zaman alacak gibi görünüyor. Ama bu kez de iş işten geçmiş olacak. Çünkü Bordo-Mavili takımın durumu hiç de iç açıcı değil.
Sezon başı kampında futbolculara yüklenmesi gereken kondisyon yüklenmediği için takım yeterince koşamıyor, rakiple mücadele edemiyor. Trabzonspor, Bordo-Mavi olarak belirgin, ancak mücadele rengi limoni! Eski Teknik direktör Abdullah Avcı Trabzonspor taraftarını iyi demagoji yaparak, oluşturduğu algıyla çok iyi yanıltmayı bildi ve bu anlamda tam bir enkaz bıraktı. Trabzonspor’da yetişen yılların kurt hocası Şenol Güneş, kalitesi ve kariyeri asla tartışılmaz. Kaptan Uğurcan tartışmasız iyi kaleci, Allah nazardan saklasın. Visca iyi futbolcu, ama yaşı nedeniyle onun da 90 dakikayı çıkarması zor. Banza gol yollarında fırsatçı, ama onun da kondisyonu yetersiz, bu kondisyon açığını en kısa sürede kapatması gerekiyor, ki daha verimli olabilsin. Bu futbolcular dışında kalan futbolcular sıradan ve daha önemlisi bu form durumlarıyla Trabzonspor'u Süper Lig'de taşıyabilecek futbolcular değil. O nedenle Şenol hocayı çok zor bir süreç bekliyor.
Ve ateşten gömleği giymiş durumda. Trabzonspor 2021-22 sezonunda şampiyon olduktan sonra Abdullah Avcı tarafından şampiyon takım dağıtılıp, yeni bir kadro kurma yanlışı nedeniyle büyük bir düşüşe geçti. O gün bugündür de bir türlü toparlanıp kendine gelemedi. Bordo-Mavili takım her zaman atak ve rakibi boğan futboluyla bilinir, taraftar da bunu ister, bununla heyecanlanır ve tribünleri doldururdu. O nedenle de Avcı'nın oynatmak istediği "geçiş oyunu”na taraftar hiç alışamadı. Bordo-Mavililer bu sezon başı da yeterince çalışmadığı ve fizik açısından olması gereken duruma gelmediği için hazır, hırslı ve devamlılık gösteremiyor. Bunu göstermesi için herhalde kurşun döktürmeleri gerekiyor. Şenol Güneş, Trabzonspor sevgisiyle büyük bir risk alarak Trabzonspor'a geldi. O nedenle taraftarın sabırla Şenol hocaya ve takıma destek olması gerekiyor.
Ara transfere kadar da transfer yapma olanağı olmadığı için hocanın kalan tek şansı altyapıdaki genç yetenekleri A takıma alıp, kadroya monte etmesi gerekiyor. Bu konuda Poyraz Efe zaten yedek kadroya girmiş durumda. Bence Şenol hoca bu genç yeteneğe süre tanıması gerekiyor. Hatay maçında ise Ali Şahin'e süre vermesini çok olumlu görüyorum. Bu konuda altyapıdaki yetenekli futbolcuları da takıma monte etmesi kulübe, hem sportif, hem de mali açıdan çok önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum. Trabzonspor’da umut bağladığım oyuncular beni hayal kırıklığına uğrattı. Önümüzdeki Millî Takım maçları arasında Şenol hocanın takımı daha bir toparlayacağını ve eski kimliğine doğru yol alacağını düşünüyor ve umut ediyorum. Ha şu da bir gerçek, Trabzonspor'un bu sezon şampiyonluk yarışında olması mucizelere bağlı. Ama üst sıralarda olması da gerekiyor. Bunun için de Trabzon olarak, Trabzonspor taraftarı olarak Şenol Güneş'e tam destek verilmesi gerekiyor.
FUTBOLA ADANMIŞ BİR ÖMÜR GÜNGÖR ŞAHİNKAYA
Geçtiğimiz hafta içerisinde gazeteci arkadaşım Enis Yıldırım ile uzun yıllar genç milli takımlarda görev aldıktan sonra bu görevinden ayrılan ve Trabzonspor Özkan Sümer Akademisi Altyapı Koordinatörlüğü’ne getirilen Güngör Şahinkaya hocamızı ziyaret ederek hem geçte olsa hayırlı olsun dileklerinde bulunduk, hem de Trabzonspor alt yapısını ve Türk futbolunu konuştuk..
KENDİNİ GENÇLERE ADAMIŞ DURUMDA
Efsanesi olduğu Trabzonspor'a hizmet etmek için geri dönerek altyapıdaki eksiklikleri tamamlamak üzere kolları sıvadı. Futbol tutkunu bir ailenin en küçük ferdiydi o.. İki ağabeyinin ardından 14 yaşında altyapısına adım attığı Trabzonspor forması ile altısı lig şampiyonluğu olmak üzere toplam 18 kupa kaldıran bir kupa koleksiyoncusuydu aynı zamanda. Rahmetli Gündüz Tekin Onay'ın ısrarlarıyla antrenörlüğe adım atan Şahinkaya şimdilerde Trabzonspor Özkan Sümer Akademisi Altyapı Koordinatörlüğü’ne kendini gençlerin eğitimine adamış durumda... Sporcu aileden gelmenin çok büyük katkısını gördü, tabi bu tek başına yeterli değil.. “Yetenek olmadan bir yerlere gelme şansın yok. Bizim zamanımızda mahalle futbolu vardı. Günümüzde futbolcunun teknik kapasitesini ve bireysel yeteneğini geliştirmesindeki en büyük eksik o kültürün devam etmiyor olmasıdır” diyor ve devam ediyor Güngör hoca; Ben de o dönemin tüm oyuncuları gibi mahalle arasında yetiştim. Yetenekli olduğum için bana lisans çıkarmak istiyorlardı. O zamanlar İdmanocağı vardı, sonra Trabzonspor'a dâhil oldu. Trabzonspor'da genel sekreterlik yapan rahmetli Sebahattin Kundupoğlu vardı. Trabzonspor’da futbol ondan sorulurdu, kendisi rahmetli babamın arkadaşıydı çok zorladı beni başlamam için. 14 yaşımda Trabzonspor'un genç takımında lisansım çıktı ve böylece hikâyem başladı. Çok yetenekli oyuncular bir araya gelmişti o dönem. Takımda arkadaşlık müthişti, dayanışma vardı. Sadece saha içinde değil, saha dışında da yaşanan birliktelik vardı… Şehrin futbola olan tutkusu ve doğaçlama gelişen yetenekli oyuncuların ortaya çıkmasını sağladı… Trabzon bugün bile o potansiyele sahiptir aslında. Futbolcu yetiştirme anlamında Türkiye'nin lokomotif şehridir Trabzon. Aynı yörenin yetenekli insanları aynı dönemde bir takımda buluşunca başarı da beraberinde geldi.. Turgay Semercioğlu, Şenol Güneş, Necati Özçağlayan Ali Kemal Denizci ve benim jenerasyonumdaki diğer oyuncular, unuttuğum isimler de olabilir. Bunlar Trabzon'un futbol kültüründen gelen yetenekli oyunculardı. Türk futboluna da damga vurdular… Trabzonspor’un kendine göre bir oyun felsefesi vardı. Futbolcu yapısı da sağlamdı. Bu yapıdan uzaklaştık. Bizi başarıya götüren bu yapıyı tekrar geri getirmek için çalışmalarımızı başlatmış bulunmaktayız. Neyi nasıl yapacağımızı biliyoruz.
ŞAHİNKAYA ÖZÜMÜZE DÖNMELİYİZ
2000 yılından bu yana U14 Milli Takımı'ndayım. Şu anda A Millî Takım'da yer Kenan Yıldız ve Arda Güler’i gibi oyuncuları Milli takıma ben davet etmiştim, şu anda A Milli takımın değişmez oyuncuları oldular. Bugün dünya futbolunda söz sahibi İspanya’dır diyebiliriz.. Geçmişte İspanya Eğitim Bakanlığı ve Spor Bakanlığı ortaklaşa proje hazırlayıp, devamında ülke futbolunun daha ileri gitmesi için ülkenin her yerine beş kişilik minik semt sahaları kurmuşlardı. Biz bunları bilmiyorduk ama Milli takımda çalıştığım yıllarda Allah rahmet eylesin Gündüz Tekin Onay hocamız beni İspanya’ya göndererek burada iki ay kalmamı sağladı. Onların yaptıkları çalışmaları yerinde gözlemleme fırsatı buldum. Biz de Trabzonspor Özkan Sümer Akademisi’nde görev yapan antrenörlerimiz ve şehrimizdeki diğer antrenörlerimizle koordineli çalışarak buna benzer projeler geliştirip hedeflerimize sağlam adımlarla yürüyeceğiz. Trabzon futbol potansiyeli üst düzeyde olan bir şehir. Bu söz artık klişe olmakla beraber ülkedeki herkesin hem fikir olduğu bir husus oldu. Trabzonspor özüne dönmelidir.
BEŞİKDÜZÜ’NDEN OF’A KADAR TARAMA YAPACAĞIZ
Projelerimizden bir tanesi de öze dönüş anlamında ele aldığımız bir çalışmadır.. Beşikdüzü’nden, Of’a kadar 17 ilçemizde genç ve yetenekli futbolcuları bulacağız. Bunun için sırtına Trabzonspor eşofmanını giymiş gönüllü antrenörlerle birlikte alt yapıdaki hocalarımızı da dahil ederek buralardaki futbol sahalarında 25 dakikalık maçlar oynatıp yetenekli gençlerimizi bulacak ve onları tesislerimizde ağırlayacağız. Burada devam ettireceğimiz organizasyonla her gruptan üç veya dört tane yetenekli oyuncu bulursak Trabzonspor’umuzun geleceğini kurtarmış oluruz..”
AVRUPA’DAKİ TAKIMLARIN ALT YAPISINI TRABZON’A DAVET EDECEĞİZ
Şahinkaya bir başka projesinin ise dünyada büyük kulüplerin yapmış olduğu U14 veya U16 kategorileri arasındaki turnuvaların aynısını bu sene Trabzon’da yapmak, bunun için şimdiden çalışmalara başladıklarını söyleyen Şahinkaya sözlerine şöyle devam etti; “Dünya futbolunda söz sahibi olan takımların alt yapısını Trabzon’a davet edeceğiz. Bu takımlar Ajax, Feynoord, A.Madrid, Real Madrid, Wosfburg, B.München, Hoffenheim, Paris Saint-Germain gibi birçok takımın alt yapı gruplarını aileleri ile birlikte Trabzon’a davet edeceğiz. Trabzon turistik bir şehir, konaklama ve diğer organizasyonlar konusunda potansiyeli gayet yüksek. Özellikle otellerimizle sponsorluk anlaşmaları yapıp gelen ailelerin buralarda konaklamalarını sağlayacağız. Turnuva devam ederken maç oynayan ekipler ertesi gün aileleri ile birlikte Trabzon’un tarihi ve turistik yerlerini gezecekler. Bu organizasyonun projelendirilmesine şimdiden başladık. Yakın zamanda bu kulüplere davet yazılarını göndereceğiz.”
TRABZONSPOR AŞKI İLE BÜYÜYEN NESİLLER YETİŞTİRECEĞİZ
Spor hayatımızda önemli yer tutmakta. Fiziksel ve zihin gelişimin yanında çocuklarımızın kötü alışkanlıklardan uzak kalması da oldukça önemli bir konu. Spor bunu sağlar ama spor yaptırırken çocuklarımızı baskı altına almaktan özellikle kaçınmalıyız. Bu çok hassas bir dengedir, buna çok dikkat etmeliyiz. Tabiki aile çocuğuyla ilgilenmeli fakat bu aşırıya kaçtığı zaman baskıya dönüşebiliyor, gelişme çağında bu çokça yaşanmakta. Çocuk yetenekliyse zaten bir yere gelecek. Burada çocuğun sadece saha içerisindeki durumu ile değil, saha dışındaki durumuyla da ilgilenmek gerekmekte. Akademik eğitim ile sportif eğitim aynı paralelde devam etmeli. Şehrin sokaklarında yetişmiş, fiziksel ve zihinsel açıdan güçlü, Trabzonspor aşkıyla büyüyen nesillerimizle kulübümüzü özlenen başarılara ulaştıracağımıza inancımızı tamdır. Bize güvenin, güzel günler göreceğiz.
BİRHAN EMRE YAZICI
Babası Trabzon’un tanınmış mimarlarından 1995-96 yıllarında Fenerbahçe’ye şampiyonluğu kaybettiğimiz sezonda eski Başkan Faruk Özak’ın yönetiminde yer alan Necdet Kıran Yazıcı’dır. Zorlu Otel’in Trabzon’a kazandırılmasında mimar olarak Necdet Kıran Yazıcı’nın büyük emeği vardır. Hani büyüklerimiz hep şunu derler; Boynuz kulağa geçti diye, sanıyorum yine aynı şey oldu. İşini iyi yapan herkese saygı duymak gerekir ve onlar bir bakıma "Gizli kahramanlar”dır.
Bu gizli kahramanlar görevlerine odaklanırlar, insanlara saygıda küsur etmez ve hiç şikâyet etmeden işlerini gönülden yaparlar. Yönetimde proje ve sponsorluk görevlerini yürüten, iş hayatını Ankara’da sürdüren Birhan Emre Yazıcı, Başkan Ertuğrul Doğan’ın en büyük destekçilerinden birisi. Birhan Emre Yazıcı’nın Trabzonspor için yaptıkları anlatmakla bitmiyor. Bu büyük camia için kim elini taşın altına koyuyorsa ve kim kulüp için bir çivi çakıyorsa o bizim başımızın tacıdır.. Trabzonspor’a hizmet için elinden geleni yapan Birhan Emre Yazıcı’nın çalışmaları basına yansımıyor. “Hizmetin reklamı olmaz” diyor. Bir elin verdiğini diğer el görmüyor. Yaptığı çalışmaları ve yardımları kimse ile paylaşmayan, gizli kalmasını isteyen Yazıcı kardeşimizi topluma tanıtmamak haksızlık olurdu.. Bordo-Mavili kulübün bu gibi değerli yöneticilere her zaman ihtiyacı vardır. Yaptığı hizmetleri ve çalışmaları görmemezlikten gelmek bizlere yakışmaz. Her zaman söylediğim gibi, yağcı ve şakşakçı değilim. Ben, gönülden çalışıp hizmet veren samimi insanları yazar, haklarını veririm, elimden geldiğince onura ederim. Trabzonspor’a hizmet gibi ulvi bir görevi yapan, sorumluluk alıp, mesai harcayarak kulübe çok önemli katkılar sunan tüm yöneticilerimize sahip çıkıp destek olalım ki daha çok hizmet etsinler. Trabzonspor’a daha çok motive olup, yalnız olmadıklarını hissetsinler ve bizler de daha çok kaleme alıp, taktir edelim. Trabzonspor’a kim Başkan Doğan ve Yardımcısı Birhan Emre Yazıcı gibi hizmet veriyorsa onları da onura edip, topluma anlatalım ki yaptıkları hizmetler diğer insanlara da örnek olsun. Teşekkürler Birhan Emre Yazıcı.
FUTBOLUN KALBİ YENİDEN ATMALI
Trabzon, Türk futbolunun kalbinin attığı şehirlerden biri olarak bilinir. Bu şehir, sadece profesyonel liglerde elde ettiği başarılarla değil, aynı zamanda amatör futbolun da merkezinde yer almasıyla dikkat çeker. Tarih boyunca bu başarıların pek çoğu Yavuz Selim sahasında filizlenmiştir. Ancak, ne yazık ki bu değerli saha yıkıldı ve amatör maçlar şehrin dışında, halkın kolayca ulaşamayacağı bir yere taşındı. Bu durum Trabzon halkının amatör futbolla olan bağının kopmasına yol açtı.
Amatör maçlar Trabzon'un futbol kültürünün temel taşlarından birini oluşturur. Bu maçlar genç yeteneklerin keşfedildiği, futbol aşkının filizlendiği ve Trabzon halkının tutkuyla takip ettiği organizasyonlardır... Yavuz Selim sahası sadece bir futbol sahası olmanın ötesinde, Trabzon'un futbol tarihinin ve sosyal kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Belediye Başkanımız sayın Ahmet Metin Genç Trabzon'un futbol mirasını ve Yavuz Selim sahasının bu miras içindeki yerini çok iyi bilmektedir. Rahatlıkla bu konuda şanslı olduğumuzu söyleyebiliriz. Kendisine bu sahayı yeniden eski yerine kazandırma sözünü hatırlatarak Trabzon halkının amatör futbolla olan bağının yeniden güçlenmesini sağlama çağrısında bulunuyoruz. Trabzon, futbolu yaşayan ve yaşatan bir şehir olarak Yavuz Selim sahasını hak ediyor.
Bu sahayı yeniden kazanmak sadece futbolu değil, Trabzon’un kültürel ve sosyal dokusunu da canlandıracaktır.. Trabzon halkı olarak Yavuz Selim sahasının yeniden inşasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Sayın Başkanımız Ahmet Metin Genç'e bu konuda güvenimiz tamdır ve kendisinin bu tarihi mirası yeniden canlandıracağına olan inancımız sonsuzdur. Trabzon futbolunun gelecekteki başarılarının, geçmişin değerli mirasları üzerine inşa edilmesi dileğiyle..
YILMAZ ADAM
BAL ligi geçen hafta başladı, kürsümüze bireysel davetler yapıyoruz. 2017-18 yıllarında 1954 Kelkit Belediyespor’u BAL liginden 3. Lige çıkaran o zamanki kulüp başkanı ve şu anki Onursal Başkanlık görevini yürüten Murat Akın şimdi de rahmetli annesinin köyü ve ilçesi olan Gümüşhane Şiran’ın BAL liginde mücadele veren takımı Şiran Yıldızlıspor’a destek vermek için elini taşın altına koydu.
Onun ismini her yazdığımda alışkanlık olmuş, devamında başarı sözcükleri cümleyi tamamlıyor. Başarının müdavimi olmuş anlayacağınız. Kişilik olarak bildiğimiz kalıplara uygun. Bazen yumuşak kalpli ve çok hassas, bazen de sert ve dobradır. Vefalı, insanlara yardım elini uzatan bir iş insanı… Mütevazi, alçak gönüllü küçükle küçük, büyükle büyük olur. Eli açıktır, kimseleri kırmaz. Gönlü desen çok zengindir. Kalıbının adamıdır, adam gibi adamdır. Yıllar geçse de o güzel yürekli adamlığını hiç bozmadan devam ettiriyor. Beyefendi kişiliğini ve duruşunu hiç bozmadı. Saygınlığını hep koruyor… Asla kavgacı değil.. Asla hizipçilik yapmaz ama lafını esirgemez. İnsanları kırmamaya hep özen göstermiştir. Ne Gümüşhane ne de Kelkit kıymetini bilmese de yılmadan memleketine yatırımlarına ve hizmete devam ediyor..