Trabzonspor’da oyuncusundan teknik ekibine taraftarından yönetimine kadar alınan sonuçlardan herkes şikayetçi. Peki durumu düzeltecek olan ve bulunduğu makam açısından asla şikayet etme hakkına sahip olmayan Sayın Avcı değilmi. Her maçtan sonra camiaya hayal satarak sonunda tribünlerin boşalmasına ve her şeye rağmen takımına duyduğu aşk nedeniyle stada gelenlerin protestosuna sebep oluyor.
Bu maç her anlamda büyük önemler taşıyordu. Taraftarın takımla ve teknik ekiple barışması ve liderlik koltuğuna oturması adına mutlaka alınması gereken bir maçtı. Ama dün akşam bir kez daha gördük ki, bu takım ve takımı yönetenlerin bundan daha fazlasını yapması mümkün değil. Takım kötü oyununu düzelterek üzerine koyması gerekirken, her geçen hafta geriye gidiyor. Böylesine ruhsuz, sahada ne yaptığını bilmeyen, takım oyunundan uzak, bireysel performanslara yönelen ve bunu da gücü olmadığı için beceremeyen oyuncuları alarak takımı iki üç ayda böylesine bir çöküşün içine sokan Avcı’nın Trabzonspor’daki misyonu bitmiştir.
Bu çöküşün önüne geçmek için yönetimin radikal kararlar alıp köklü bir değişime gitmesi şarttır. Daha önce böyle bir değişimi gerçekleştiren yönetim, Uğurcan, Yusuf, Hüseyin, Abdülkadir, Serkan ve Ahmet Can gibi birçok oyuncuyu Türk futboluna kazandırmıştır. Bizim göremediğimiz, güvenemediğimiz genç oyuncuları Avrupalılar görüp avucumuzun içinden alıp giderken, biz misyonunu tamamlamış doyuma ulaşmış oyuncuları sırf kariyerli diye alarak hem Türk futboluna, hemde Trabzonspor’a maddi ve manevi büyük kayıplar verdiriyoruz.
Bu gidişin sonunda, umarım bu günleri de arar duruma düşmeyiz..