Deplasman kabusunu yenmekten kendisini bir türlü kurtaramayan Trabzonspor için mutlak 3 puan, alınması gereken bir zorunluluktu.
Yani oynadığı oyundan çok, alacağı 3 puan büyük önem taşımaktaydı.
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.
Maçın uzatmalarında Konyaspor kazandığı penaltıyı gole çevirince Trabzonspor’un deplasman hobisi devam etti.
Özellikle, Trabzonspor’da temponun çok düşük olduğu, paslaşmaların çoğunlukla geri ve yana yönelik yapıldığı bir İlk yarı boyunca üretkenlikten uzak bir Trabzonspor vardı.
Tempoyu artırmaktan uzak, böylesi yavaş, yana ve geriye oynamayı düşünen iki oyuncu ile hücumda da istenilen pozisyonlara girebilme şansınız da çok az.
Top tekniği yüksek olan Cham ve Mendy gibi oyuncuların tekniği ve yetenekleri bu tür bir oyun anlayışına daha uygunken, onların bu özelliklerini kullanarak takımı daha üretken kılmak gerekirdi.
Visca ve Sikan gibi kanat oyuncularının, gol yükünü taşıyan Banza’ya yeterince etkili orta yapamaması da hücum hattındaki eksikliklerin başında geliyor.
Bir takımın hücum gücünü artırmak için kanat oyuncularının rolü çok önemli. Ancak burada bu oyuncuların potansiyelini görmek mümkün olmadı.
İkinci yarında Şenol Hoca beş değişiklik yaptı. Ancak bu değişiklerin de pek fazla bir katkıları olmadı.
Sadece bir pozisyonda Visca’nın ortasına Ozan Tufan’ın kafa vuruşunu kaleci çıkarttı, bunun dışında Bordo- Mavili takımın elle tutulur başka bir pozisyonu da yoktu.
Maçın hakemi Ozan Ergün ise başka bir alem.
Konyasporlu A Ndao kendi kendini yere atıyor düdük çalışıyor.
Sikan’ın ceza sahası içindeki bir pozisyonda top rakibine çarptırıp korner olmasına rağmen Ozan Efendi hemen düdüğü ağzına getirip Trabzonspor aleyhine faul veriyor.
Bu hakemleri bu federasyon ve MHK çok mu aradı?