Artık yavaş yavaş havaların hissedilir şekilde ısınmaya başlamasıyla birlikte bağ ve bostanlarda birtakım işlerin hayata geçirilmesi zamanıdır. Bahçelerin çapalanmasından, sürülen tarlaların ekime hazırlanmasına kadar birçok işlem yapılacaktır. Gelinen durumda patateslerin sahil kesim ve yakın yerlerde ekilmesi ve çok kısa bir zaman içerisinde diğerlerinin dikilmesi söz konusu.

Tarlaların dikenlerinin sökülmesi ve ısırganların temizlenmesi yapılması gerekli elzem işlerdendir. Aksi durumlardabahçeleri ısırgan otu ve diken kaplaması içten değildir. Atalar boşuna dememişler ki: “bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur”. Yani şimdi yapılması gerekenlerin yarına bırakılması zararlara yol açar.

Meyve fidesi dikimi için tam zamanı. Elbette ki, bağların budanması ve aşı zamanı.Aşıların zamanı geçirilmemeli. Bir yandan aşılar yapılırken, diğer taraftan zararlı dallar temizlenmeli. Yavaş yavaş meyve ağaçlarının don nedeniyle kapatılan kısımları açılmalı. Kök etrafında baharın bol sularından yararlanmak için etrafları açılmalı.  Kışın rüzgardan kırılmış dallar temizlenmeli. Göz taşı ile meyve fidanlarınıngövdelerinin bir kısmı boyanmalıdır.

Patateslerin ekim zamanıdır. Mümkün olduğunca mevcut tohumluklar kullanılmalı. Tavsiye üzerine yapılan ekimler nedeniyle yerli tohum mum ile aranır oldu. Ancak köylerimizde patatesin yanı sıra fasulye ve mısır da aynı durum söz konusudur. 

Ziraattan alınan tohumluklar bir yıl sonrası arzu edilen ürün alınamamaktadır. Ne yapılırsa yapılsın fasulye, patates ve mısırdan arzu edilen sonuç alınamıyor.

Her yıl ziraate ödediğimiz paralar alınan ürün değerini arkada bırakmaktadır. Bilinçli olarak tarıma müdahale edilmektedir. Bu durumda ekim zamanını iyi ayarlamalı, kaliteli tohum ekilmeli. Üretim her gün ortadan kalkmakta, üretici zor duruma sokulmaktadır.  Tarlalarda eskiden “taban çekme” denilen bellenen toprağın düzlenmesi yapılırdı. O kaldırıldı. Pek çok türde kullanılan suni gübre ise yarardan çok zarar veriyor. Kaldı ki, fındık bahçeleri için dönüm başı ödenen paralar gübre şeklinde ödeniyormuş.