Ülkemizi ve milletimizi derin bir üzüntüye boğan deprem felaketinde hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ülkemizin başı sağ olsun. Bu büyük acıyı yaşarken bir başka ölüm haberi de Trabzonspor camiasını sarstı.
Sevgili hocam, değerli insan Türk futboluna damga vurup bunun yanında lig şampiyonluğunu ilk defa Anadolu’ya taşıyan futbolumuzun profesörü Ahmet Suat Özyazıcı’nın ölüm haberi de bizlere başka bir acıyı daha yaşatmıştır. Trabzonspor camiasının da başı sağ olsun. Hocamıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olur inşallah. Bu acıları içimize gömüyoruz. Maalesef hayat yine devam ediyor diyorum. Ülkemizi vuran bu büyük felaketten sonra tehir edilen maçları izledik ve gördüklerimiz bizleri gerçekten böyle acılı günlerde bunlar da olur mu dedirtti. Bu acıları hiçe sayarak siyaset yapanları tabi ki her vatandaşımız gibi biz de kınamaktayız. Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı taraftarlar böyle felaketler yaşadığımız zamanda siyaset yapmalarının nedeni bana göre ligdeki kötü durumlarından kaynaklanıyor. Çünkü liderden uzak kalmalarını kendi yönetimleri yerine siyasi yöneticilere yüklemekle rahatlamaya çalışıyorlar. Örneği Beşiktaş lider olsaydı veya Fenerbahçe lider olsaydı kesinlikle bu acılı günlerimizde bu çirkinlikleri yapmazlardı. Bakın bunların yaptığı yakışıksız tezahüratları eğer Trabzonspor taraftarı yapmış olsaydı İstanbul’un basını bizim taraftarımızı hainlikle suçlardı. Ve derlerdi ki; ‘Böyle büyük bir felaketi yaşadığımız bu günlerde birli ve beraberlik içerisinde olmamız gerekirken Trabzonspor taraftarı ülkemizi bölücülük yaparak kaosa sürüklüyor’ ama İstanbullu 3 büyüğün taraftarları yaparsa bu çirkinlikleri normal olarak görüyorsunuz. Bizler diyoruz ki böyle acılı günümüzde siyaseti futbolun dışında tutalım, şimdi birlik ve beraberlik zamanıdır. Ülkemizin başı sağ olsun. Allah bir daha böyle büyük bir felaketi bizlere yaşatmasın.
BATIRDI VE KAÇTI!
Bizler bu üzüntüleri yaşarken Trabzonspor’da ise gergin ve sıkıntılı bir dönem başlamıştır. Tam ödemelerin yanaştığı zamanda hepimizi şok eden bir gelişme oldu ve sevgili başkanımız zoru görünce takımını bırakıp kaçmayı daha uygun gördü. Benim sezon başı TAKA Gazetesi’nde yazdığım, ‘Başkan bırakıp kaçma sakın’ söylemim şu anda gerçek oldu ve ben haklı çıktım. Kulübü çok büyük borç batağının içerisine sokup ondan sonra da ödemelerin başlamasıyla birlikte olağanüstü seçim kararı almak akla yakın değildir. Önümüzdeki günlerde 300 Milyon TL gibi büyük bir ödeme varken senin niye kaçtığın bu şekilde anlaşılıyor. Peki 20 gün gibi kısa bir dönemde kim bu krizin içerisindeki kulübü alıp da riske girer? Tabi sen şimdi cahil bir zühreyi kandırıp, ‘Bakın ben Trabzonspor’u yıllar sonra şampiyon yaptım’ diyeceksin. Ben de başkana derim ki, ‘Sen kendini baya şampiyon yaptın sevgili başkanım’. Hocamıza 3 yılda 25 Milyon TL ödeme yapacakken senin yönetimin bu rakamı 3 yıl için 75 Milyon TL’ye çıkarmıştır. Bana göre bu manidardır. Başka yanlışlarınız daha var. Sizin yönetiminiz döneminde altyapımız hariç 60 oyuncu alınıp satılarak başka bir rekora da böylece imza atmış oluyorsunuz. Bu arada futbolcuların ödemeleri askıya alınınca onlarda haklı olarak kulübümüze protesto çekiyor. Bu da bizim için utanç verici bir olaydır. Bunlar da yönetim yüzünden gündeme geliyor. Belki okurlarım diyecek ki, ‘Bu yönetimin hepsi de beceriksiz mi?’ Tabiki hayır zaten iki kişi hep gündemde oluyor. Başkan ve Asbaşkan. Asbaşkan kardeşimiz günahsız. Ahmet Ağaoğlu onu öyle bir sömürdü ki buna herkes şahit olmuştur. Fakat bu insan takımını o kadar çok seviyor ki başkan ona şu kadar para lazım derse o da hemen çıkartıp veriyor. Bu kardeşimiz de Ertuğrul Doğan’dır. Ne var ki parayı veren Ertuğrul Doğan ama düdüğü çalan Ahmet Ağaoğlu efendi. Herkes merak ediyor neden bir anda aradaki buzlar eridi diye. Ahmet efendinin işleri Trabzonspor sayesinde düzeldi. Bunun yanında Trabzonspor’un ekonomisi çok bozuldu. Ayrıca önümüzdeki günlerde de 300 Milyon TL’ye yakın ödeme var. Para da olmayınca Ahmet efendinin prestiji sarsılacak. Ama borç batağına soktuğu Trabzonspor’u hiç mi hiç düşünmüyor. Şu anda o kendi kurtuluşunun mutluluğunu yaşayacak. Onun düşündüğü sadece bu yoksa bir kulüp 20 günde olağanüstü genel kurulu alır da nasıl yönetimini yapıp seçime girebilir. İşte bizim sevgili Ahmet efendimizin Trabzonspor sevgisi bu. Gerisini siz değerli taraftarlarımız karar versin.