Trabzonspor’un gidişatını gören büyük bir taraftar kitlesi haklı olarak karamsarlığa bürünmüş vaziyette. Ama ben Trabzonspor için hiçbir zaman acaba bile demedim. F.Bahçe maçında çok iyi 45 dakika futbol oynadık. Gol de attık fakat her ne hikmetse ikinci yarıda dört bireysel hata dört gol yememize sebep oldu.

Bodrum maçında da yazdım şimdi de yazıyorum; bu defansla olmaz diye.

Fatih Tekke, Okay’dan yeni bir stoper yaratmaya çalışıyor.

Ama olmaz, bakın Mendy bir çok maçta stoper olarak oynadı ve başarılıydı da.

Okay, ön libero değil mi?

Okay’la Mendy’i yer değiştir, bir de öyle oynat bak daha verimli olmaz mı?

Bence olurdu çünkü Mendy stoperde de iyi oynuyordu.

Evet, önümüzde 3 maçımız var.

Ben bu 3 maçtan 9 puan çıkartacağımıza inanıyorum.

Bu haftaki Rize maçını 3 puanla aşıp arkasından Adana’ya gidiyoruz, 3 puanda oradan aldıktan sonra Alanya’yı da iç sahada mutlaka yenip yönetim olarak da takım olarak da rahat bir nefes alarak önümüzde bakarız.

Şimdi oynadığımız Rizespor maçına bakalım.

Trabzonspor’un maç kadrosuna baktığımızda geçen haftaya kadar ki maçlarımızın en iyi oynayan oyuncusu olan Mendy’i kulübe de görüyoruz.

Bunun yanında geldiği günden itibaren hiçbir zaman doğru dürüst forma şansı verilmeyen Jabol, ilk 11’de maça başladı.

Peki bu oyuncumuz bir haftada mı kendini kanıtlayıp banko oynatıldı.

Ben bunu çözemedim.

Maç Rizespor’un vuruşu ile başladı ve ilk 10 dakikada da kalemizde tehlikeli oldular.

Ondan sonra Trabzonspor, oyunda dengeyi yakaladı.

Kaleyi bulan ilk şutumuz da golle sonuçlandı.

15’inci dakikada Zubkov ile öne geçtik.

Malheiro’nun yerden ortaladığı topa Zubkov, ayağının içiyle vurarak topu ağlara gönderdi.

Golden sonra da yine ataklarımız devam etti.

18’inci dakikada ise Ozan bomboş kafayı vurdu fakat bu top Grbic’in kucağında kaldı.

21’inci dakikada Mustafa alıp getirdi ve yerden Zubkov’a doğru kesti, bu oyuncumuzun sert vuruşu ikinci golü getirdi.

Bu golden sonra cılız Rizespor atakları vardı.

38’inci dakikada Rizespor kaçırdı.

Aynı topla gelen atakla Zubkov çok net golü atamadı.

Grbic, bu pozisyonu korner ile önledi ve ilk yarıda 2-0 Trabzonspor’un üstünlüğü ile son buldu.

45’inci dakikada üzücü bir haber gözümüze çarptı.

Draguş’un sakatlığı bizi tabi derinden üzdü.

İkinci yarıya Cham ile başladık.

Yine ilk yarıda ki gibi pozisyona giren taraf Rizespor’du.

Ama dakikalar ilerledikçe oyun hakimiyeti yine Trabzonspor’un eline geçti.

Dakikalar 63’ü gösterirken Cham ile net bir gol kaçırıyoruz.

70’inci dakikada Rizespor’un net bir gol pozisyonuna tanık olduk.

Ancak Uğurcan son anda topu bloke ederek bu net pozisyonu da bitirmiş oluyor.

77’nci dakikada Varesanovic ikinci sarı karttan oyun dışında kaldı.

Biz üçüncü golü buluruz diye sevinirken Rizespor daha dirençli oynadı.

Bizim oyuncular duraklama dönemine girdiler.

Hep gol atsın diye düşündüğümüz Banza, 90’ıncı dakikada yüzde yüz golü atamayınca maçta ilk yarıda atılan iki golle nihayet buldu.

Rize’deki maçta anımsadığım kadarıyla ‘Trabzon kümeye’ diye bağırdılar.

Ama biz iki kardeş kentiz.

Biz Rizespor’un küme düşmesini istemeyiz ve ‘Rizespor kümeye’ diye bağırmamamız gerekiyor.

Bundan sonraki maçlarında Rizespor’a başarılar diliyorum.