Maç yorumu yazıma geçmeden önce tüm Müslüman kardeşlerimin Ramazan Bayramı’nı kutluyorum. Takımımızdaki teknik ekiplerin değişimi ile yeni bir yapılanmaya geçileceğini zannediyorduk.
Ama öyle olmadı. Arife günü Göztepe’yi yenip bayrama daha sevinçli girmek tüm taraftarlarımızın isteğiydi ama maalesef böyle bir şeyi de göremedik. Trabzonspor’da bu hafta itibarıyla Fatih Tekke dönemi başlamıştır. Geldiği ilk haftadaki Başakşehir maçını ben Fatih Hocaya yazmıyorum. O maçta da çok kötü bir futbolla farklı bir galibiyet almış olsak da yeni gelen Hocaya yazmaz diyorum.
Fatih Hoca, 20 gündür takımın başında hem çalıştırıyor hem de oyuncuları tanıma açısından milli arada onun için bir şans olmuştur diyorum. Bayram arifesinde ligimizin flaş takımlarından olan Göztepe ile oynuyoruz. İleride ki golcümüz Banza cezalı, defanstaki en iyi oyuncumuz Batagov’un sakatlığı ister istemez teknik ekibin işini zora sokmuştur. Bundan dolayı da mecburi rotasyona giderek sahaya çıkmak zorunda kaldı. Ramazan olmasına rağmen taraftarlarımız maça biraz da olsa rağbet göstermiştir. Göztepe’nin vuruşuyla maç başladı fakat Trabzonspor ilk 30 dakikada rakip kalede hiç etkili olamadı. Göztepe’de zaten’ bana 1 puan yeter’ dercesine oynayınca maçta heyecan denen hiçbir şey yoktu. 29’uncu dakikada gelişen Göztepe atağında Visca’nın Ogün’e yaptığı harekete hakem VAR’a giderek penaltı noktasını gösterdi. Atışı kullanan Romulo takımını 1-0 öne geçirdi. Golün santrası yapılır yapılmaz Mustafa ile gelişen atağımızda golü bulduk. Bu oyuncumuzun Zubkov’a iyi bir asisti güzel bir vuruş ve skor eşitlendi. 37’nci dakikada yine Mustafa ile geldik. Fakat bu kez pas yerine kaleyi düşününce bariz golden olduk. 44’üncü dakikada bu kez Zubkov ile net golü atamadık. İlk yarım saatte tam anlamıyla hiçbir varlık gösteremedik.
Fakat son 15 dakikada müthiş bir tempo yakaladık. Ne var ki gol bulmaya bu 15 dakika yetmedi ve devrede 1-1 eşitlikle sona erdi.
İlk yarıya baktığımızda kanatları iyi kullandık. Fakat göbekten gidemeyince gol bulmakta da zorlandık. İkinci yarıya Trabzonspor’un vuruşuyla başladı. Gol aramayı da başaramadık. Gol pozisyonuna girmede zorlandık. 60’ıncı dakikada Okay’ın çok büyük hatasıyla kalemizde çok zor anlar yaşadık. Bir de Fatih Hocaya bir sitemim var; Enis’e nasıl 65 dakika dayandın sabrettin anlayamadım. Çünkü bu oyuncumuz aldığı bütün topları kaybettiği için takıma da zarar veriyordu. Trabzonspor, ikinci yarıda da arzulanan oyununu gösteremedi. Pozisyon üretkenliği yine yoktu. Demem o ki yine aynı tas aynı hamam misali. Takımda değişen hiçbir şey yok.
Trabzonspor’da bir tek Mendy ne yaptığını bilen oyuncumuzdu. Onun haricinde elle tutulacak hiçbir kimse yoktu. Trabzonspor, ilk yarının son 15 dakikasındaki oyununu herkes gibi ben de beğendim. Ne var ki onun haricinde futbol diye bir şey yoktu. Bu da bizim oyuncularımızın benliğini gösteren tablodur.