Trabzonspor'un Başakşehir deplasmanında aldığı 3-0'lık galibiyet, sadece üç puan değil, aynı zamanda umutların yeniden yeşerdiği bir milat oldu.
Fatih Tekke'nin gelişiyle bambaşka bir kimliğe bürünen bordo-mavililer, uzun süredir unuttukları deplasman galibiyetini, hem de farklı bir skorla elde ettiler. Şimdi akıllardaki soru şu: Bu galibiyet, lige verilen milli arada takıma nasıl yansıyacak?
Hepsinden önemlisi, bu galibiyet takımın moral ve özgüvenini yukarı taşıdı. Sezon başından beri yaşanan hayal kırıklıkları, futbolcuların omuzlarında ağır bir yük oluşturmuştu. Başakşehir kazanımıyla, bu yük biraz olsun hafifledi. Artık futbolcular, sahaya çıkarken daha özgüvenli, daha istekli olacaklar. Bu da doğal olarak oyunlarına olumlu yönde yansıyacak.
Tekke'nin gelişiyle takımdaki havanın değiştiği görülüyor. Oyuncular, Fatih Hoca'nın o coşkulu, mücadeleci ruhunu kısa sürede benimsemiş durumdalar. Başakşehir maçındaki istekli futbol, bunun açık göstergesiydi. Lige verilen arada teknik heyet, bu olumlu havayı daha da pekiştirmeli; futbolcularla birebir görüşmeler yaparak, hem onları yakından tanıma fırsatı bulmalı hem de potansiyellerini en üst seviyeye çıkarmaya çalışmalıdır.
* * *
Başakşehir maçında dikkat çeken bir diğer nokta, takımın taktiksel disipliniydi. Fatih Tekke, sahaya yaydığı oyun planıyla rakibine adeta nefes aldırmadı. Yine ara dönem, taktiksel anlayışın daha da geliştirilmesi adına ciddi bir fırsat sunuyor... Özellikle savunma organizasyonunda yapılacak düzenlemelerle, takımın rakibe daha az fırsat vermesinin yolları bulunmalı, Uğurcan’ın üzerindeki yük hafifletilmelidir...
Söylemlerinden anladığımıza göre Fatih Tekke'nin en büyük hedeflerinden biri, altyapıdan A takıma daha fazla oyuncu kazandırmak. Lig arası, genç oyuncularla yakından ilgilenilmesi ve gelişimlerine katkı sağlanması adına da büyük bir avantaj.
Anlayacağınız, Başakşehir galibiyetinin anlam ifade etmesi, biraz da ilaç gibi gelen milli aranın iyi değerlendirilmesine bağlı. Sözün özü; Fatih Tekke'nin önderliğinde Trabzonspor, yeniden o eski günlerine dönmeli, camiasını mutlu etmelidir.
Gerisi laf-ı güzaf...
