Trabzonspor, kulüp tarihinde en fazla bonservis bedeli ödediği ara transfer dönemini geride bırakmış..
Zubkov, Sikan, Folcarelli ve Mustafa Eskihellaç için yapılan toplam harcama 13.4 milyon Euro olurken, yolların ayrıldığı 9 futbolcu için de satışlardan 8.3 milyon Euro kazanılmış...
Müthiş bir sirkülasyon, büyük bir alışveriş!..
Diğer yandan, kupada, iki lig altta mücadele eden İskenderunspor ile mücadele ediyorsunuz... Kazanamadığınız gibi, iki golü, altyapınızdan yetişen ve gönderdiğiniz Muhammet Beşir’den yiyorsunuz..
Dışarıya milyonlarca Euro harcarken, yükselen değeriniz Poyraz Efe’yi, sözde “pişsin” (ne demekse) diye Ümraniyespor’a kiralıyorsunuz; o da ilk maçında takımının galibiyet golünü kaydediyor...
Bitmedi!...
Poyraz Efe’nin de yetiştiği U 19 Takımınız, UEFA Gençlik Ligi’nde İtalyan devi Juventus’un gençlerini deviriyor... Hepiniz gururla alkışlıyorsunuz.
O gençlerin yarıştığı ligi 2023 yılında kazanan AZ Alkmaar, final maçında oynayan 8 oyuncusunun kadrosunda yer aldığı A Takımı ile Galatasaray’ın karşısına çıkıyor, o gençlerin 3’ü ilk onbirde mücadeleye başlıyor, 2’si sonradan dahil oluyor ve sahadan 4-1’lik skorla galip ayrılıyor...
... Ve sizin başkanınız Juventus’u saf dışı bırakan sporcular için, “Bu çocuklar bizim yarınımız” diyor....
“Yarın”, “yarın” hep “yarın”...
Maalesef, Trabzonspor ve Türk futbolu için çok çarpıcı bir gerçek var... Hele de futblolun yerle yeksan edildiği bu günlerde...
Hep yarına adres gösterilen çocuklar, bugünün evlatları oldukları zaman, Türk futbolu da, Trabzonspor da kurtulacak demektir...
Aksi takdirde, günü kurtarmak için yapılan transferler, sokağa atılan milyonlarca döviz, altyapıya verilen değerin düşmesi ve gençlerin yok olmaları gibi sorunlar devam edip gidecek.
Oysa; “yarın artık bugündür”...