Yıllar evvel İsviçre’ye giderken uçakta yanıma çok hoş bir kadın oturdu. Yaklaşık üç buçuk saat sürecek olan yolculukta dipdibe oturduğun kişi ile elbette sohbet edilebilirdi yolculuk zamanını kısaltmak ve yeni insan tanımak adına! Merhaba ben Yasmin Korkut sizin isminiz nedir dedim gülümseyerek.

Gözümün içine bakarak merhaba, benim adım Nergis dedi belli belirsiz tebessümüyle.

Aynı ülkeye gidiyoruz, çok seviyorum İsviçreyi insanlarını doğasını, ben kardeşimi ve yeğenimi göreceğim, birkaç gün kalıp döneceğim ya siz dedim. Olduğu yerde bana doğru hafifçe döndü ve erkek arkadaşımın yanına gidiyorum, bende birkaç gün kalıp döneceğim dedi.

A ne güzel dedim.

Uzun zamandır mı sevgilisiniz dedim.

Evet yaklaşık onbir yıl oldu dedi.

Tabi ben şaşkınlığımı gizleyemedim ve “neden bunca zamandır evlenmediniz” diye saçma bir soru sordum.

Ama kadın o kadar kibar ve yolyordam bilen biri ki gülümsedi bir elini omuzuma dokundurarak. 

“Menapoza girmeyi bekliyorum dedi,benim merakım daha da arttı elbette bu cevap karşısında!

Nasıl yani dedim.

Şöyle; çok aşığım erkek arkadaşıma vede çok sadık o da bana aynı duygularla bağlı ve çocuk sahibi olmayı çok isteyen bir adam. Ondan bir çocuğum olsun bende isterdim fakat ben kendimi çok iyi tanıyorum. Ben annelik vasıflarını kaldıracak bir yapıya sahip değilim, erkek arkadaşıma bunu hiç dile getiremedim yanlış hislere kapılmasın diye evlilik dışı olan çocuklara da sıcak bakmadım hiç ve onbir yıldır çok kaliteli bir birliktelik yaşıyoruz ama zaman zaman dile getiriyor evlenelim diye, bende her defasında bir sebep yaratıyorum derken bunca seneyi atlattık sevgimizin üzerine çok şeyi katarak! Sanırım bir iki yıl içinde menapoza girerim ve evleniriz” dedi, dedi ama ben gerçekten çok şaşırmıştım bu cümleler karşısında! Haftalarca düşündüm bir mantık aradım ve buldum elbette.

Çok doğru bir noktaydı ve çok radikal bir karardı Nergis hanımın kendine yaptırımı!

Kendinin ne olduğunu ve ne olamayacağını iyi bilen hayatın şifresini çözen bir kadındı o!

Bilinçsizce anne olan ve anneliği taşıyamayan yüzlerce kadını düşününce yaptığının çok zor ama doğru olduğuna bende inandım!

Yetimhaneler annesiz babasız çocuklarla dolu!

Cami avlularında çöplerin içinde ve sessizce gömülmüş minik bedenler! Bunları duyuyoruz görüyoruz!

Bence herkes ne yapabilirim vede ne yapamam diye tıpkı Nergis hanım gibi sağlıklı düşünerek hareket etmeli ki minik bedenler üşümesin!