Türkiye’de havayolu seyahati, pahalı oluşu nedeniyle ulaşılabilir olmaktan uzak olmasının yanı sıra, gecikmelerin tehirlerin veya rötarların sık olmasıyla da önemli sorun olarak karşımızdadır. Yanı sıra bagaj kaybı ve bedel tazmini gibi can sıkıcı eksikliklerin çoğunlukla önlenememesi de sorunu büyütüyor.
Türkiye’de iç hat uçak bilet fiyatlarının ucuz olduğunu ve bu nedenle de bazı havayolu şirketlerinin seferlerini sınırlı tuttuğunu savunanlar acaba haklı mı?
FİYATLARI KİM BELİRLİYOR?
Bu konuda resmi makamlardan icazet almakla yetinen havayolu şirketlerine üstü kapalı, sessiz sedasız fiyat artışı verildiğini söylersem hiç yanlış olmaz.
Uçak bilet fiyatları nasıl belirlenir, bu konuda kim veya hangi kurum yetkili konumdadır doğrusu tartışmalıdır.
Yıllar önce zamanın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, iki de bir zam isteyen havayolu şirketlerinin önünü kesmek için ‘tavan fiyat’ diye bir uygulama başlattı. Bu uygulamanın dayanağı neydi, nasıldı sorsak o da bilemezdi.
Fiyat artışı konusunda her zaman en fazla ısrar eden özel şirketler olmakta.
Onlar, bakanlığa gidip dert yanıyorlar, otorite denilen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) de gayri resmi olarak tavan fiyatı arttırıyor. THY bu zam isteme işine hiç müdahil olmuyor, sadece sonucu beklemekle yetiniyor.
Ağustos ayında iç hatlarda tek yönde ekonomi sınıfındaki bilet fiyatı en çok 4 Bin TL olarak belirlenmişti. Bu fiyata her zaman olduğu gibi uyulmadı ve de çok daha yüksek fiyatlara bilet satıldı.
Aralık başında SHGM tarafından yine sessiz sedasız bir fiyat artış yapıldı ve tavan fiyat 4 Bin 650 TL’ye yükseltidi.
Kış gelince talep azalır, bilet fiyatları da yerinde sayar diye boşa bekledik.
Bu işin bir yasası yönetmeliğe olmalı, erken kalkan zam talep etmemeli ve
Türk halkı da uçak yüzü görebilmeli.
RÖTARIN BİR BEDELİ OLMALI!
Hafta içinde, SHGM uçak yolcularının ağzına bir parmak bal çaldı. Uçakların gecikmeleri (rötar) halinde şirketlerin tazminat ödemesi gerektiğini anlatan bir talimatı Resmi Gazete’de yayınladı.
Bana sorarsanız Amerika’yı bir daha keşfettiler. Böyle bir yönetmelik zaten vardı. Bunu IATA (Uluslararası Hava Taşıyıcıları Birliği) ön görüyordu fakat bizim şirketlerimiz yabancı yolculara ödeme yaparken yerli yolculara ise her hangi bir ödeme yapmıyorlardı. Buna neden göz yumuldu acaba?
Şimdi günah çıkarma yoluna gittiler.
Yeni yönetmelikle uçuşların teknik ve operasyonel nedenlerle tehir edilmesi ve yolcunun son varış yerine 3 saat ve daha fazla sürede geç ulaştırılması halinde, havayolu şirketi belirlenen cezai ücretleri yolculara ödeyecek.
Rakamları değiştirip ne kadar sonuç alınabilir bilinmez. Havalimanlarında saatlerce bekleyen yüzlerce yolcuya tazminat ödenmesi sıkıntılı bir sürecin başlamasına neden olacaktır. Bu iş bence mahkemelere kadar gidecektir.
Fakat, rötarların da bedeli olmalıdır.
İç hat uçuşlarında 3 saat ve üzerinde rötarlar için yolcu başına 100 Euro, dış hat uçuşlarında ise 1500 kilometre veya daha kısa tüm uçuşlar için 250 euro, 1500 ila 3 bin 500 kilometre arası uçuşlar için 400 euro, 3 bin 500 kilometreden daha uzun uçuşlar için 600 euro tazminat ödenecekmiş. Bu yönetmelikle yolcu hakları güçlenip hava yolu şirketlerinin operasyonel planlaması iyileştirilecek ve uzun süreli gecikmeler de önlenecekmiş.
İnşallah diyelim, ama umudum yok!.
HANİ BENİM BAGAJİM NEREDE?
Uçak yolcularının sorunları arasında bagajlarının kaybolması ve tazminat almakta başarısız olmaları da vardır.
‘Şikayet var’ adlı sitede yer alan bazı örneklerde olduğu gibi yolcular maddi ve manevi olarak kayba uğruyorlar.
Bagaj kayıplarına karşı çözüm yolunu bulduklarını duyuran THY Yönetim ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat şöyle diyor: “ Türk Hava Yolları olarak, bagaj takip sistemimizi geliştirmek amacıyla Apple ile iş birliği gerçekleştirdiğimizi mutlulukla duyurduk. iOS 18.2'nin yayınlanmasıyla birlikte yolcularımız artık AirTag veya Find My destekli cihazların bulunduğu ve aksaklık yaşanan bagajlarının konum bilgilerini ilgili ekiplerimizle paylaşabilecekler. Bu yenilik sayesinde bagajlarınızı hızla bulup size ulaştırabiliyor, operasyonel verimliliğimizi artırırken memnuniyeti de en üst seviyeye taşımayı hedefliyoruz.”
Bu açıklamayla havayolu sektörünün kronikleşmiş bir sorununun çözüme kavuşacağını bilmek güzel bir şey. Dünyanın başka ülkeleri bu konuyu nasıl çözüme kavuşturmuşsa biz de aynı yolu neden izlemedik acaba?
Her yolcuya, havalimanlarında veya uçak içinde kabadayılıkların olmadığı sorunsuz ve iyi yolculuklar diliyorum.
Mutlu yarınlar Türkiyem.