2011’deki anasının ak sütü gibi helal edilmiş ancak abidik, gubidik işlerle elinden alınanı saymazsak, Trabzonspor taraftarı 1984’den beri yani, 37 senedir lig şampiyonluğu görmedi.
84’daki son şampiyonlukta 3-5 yaşında çocuk olanları da hesaba katarsak bu gün 40lı yaşların başında olanlar da bu sevinci yaşayamadı.
Geçen haftaki yazımızda da değinmiştik, bu yüzdendir ki transfer dönemlerinde ‘Ekonomi, maliyet’ gibi konulara girince bu kesimden eleştiriler alırız..
En son bir okurumuz şöyle yakınmıştı: ‘Abi ya, siz bütün şampiyonlukları doyasıya yaşadınız, ben 42 yaşında oldum daha bir şampiyonluk görmedim. Bırakın bu para hesaplarını, bana ne ekonomiden, ben şampiyonluk görmek istiyorum. Hem doğru dürüst oyuncu almadığımız dönemlerde ekonomimiz mi düzeldi? ’ şeklinde sitem etmişti..
Haksız da değil..
Molde karşısındaki Trabzonspor’u görünce ben de havaya girdim.
Bu takım rayına oturduğunda hakemi de, VAR’dakileri de yener, dedim ve diyorum..
Bunu derken iyi bir golcüye kesinlikle ihtiyaç olduğunu..
Peres’in solbek oynatılmasının iki bekte de zaaf yarattığını..
Göbekten gelişen ani ataklarda takım savunmasının çaresiz kaldığını..
Adamların 4 defa gelip 3 gol attığını elbette görmezden gelmedik..
Lakin, Molde gibi diri ve disiplinli futboluyla öne çıkan hiç te küçümsenmeyecek bir rakip karışışında gördüğümüz artılar, fazlasıyla umutlu olmamıza yol açtı.
Abdullah hoca ve bazı yorumcular ‘Günümüzde futbol anlayışı değişti. Artık eksisi gibi sürekli saldırıp rakibi boğmak tarihe karıştı’ dese de, sahadaki takım en azından Trabzonspor gibi oynadı..
‘Al sağdan dön sola..
Olmadı ver kaleciye’ ağırlıklı futboldan , sağdan, soldan ,göbekten saldıran, bol pozisyon bulan, lakabı gibi Fırtına bir takımın sinyallerini verdi.
Top rakibe geçince yaşanan aksaklıklar da giderildiğinde ve de iyi bir golcü alındığında tüm Trabzonsporluların umutları tavan yaptı , herkes ‘ Bu sene o sene ‘ dedi.
Nitekim Danimarkalı Cornelius’un transferiyle aranan golcü bulundu..
Trabzonspor’da Nwakaeme gol atar, Gervinho atar, Bakasetas atar, dört net pozisyona girdiğinde birini filelere gönderen Dyaniny atar lakin, golcü ayrı bir şey..
Ve umalım Cornelius beklenen katkıyı yapar..
Bu arada şunu da yineleyelim..
Abdullah Avcı artık Trabzonspor tarihinin en şanslı hocası konumundadır.
Çünkü kimi istediyse alınmıştır.
Ve artık top kendisindedir..
Sahadaki oyuncularının kalitesinin yanında haklı olarak özlemini duyduğu kulübe zenginliğine de kavuşmuştur.
Yani un vardır, şeker vardır, sıra ustanın helva yapmasına gelmiştir.
Ve 10 milyon Trabzonsporlu o helvadan tatmak için kuyruğa girmiştir..
Yani bu şanlı kulübün tarihine geçmek, onun bir parçası olmak için Avcı’nın eline kasketten daha önemli bir fırsat geçmiştir.
Haydi Hayırlısı..
UYANIKSPOR ATAĞA GEÇİYOR!
‘Yorumculuğu bıraktım’ diyen Rıdvan Dilmen , basında yazılanlara göre yıllık 1 milyon Dolar ücret karşılığı TRT’ye dönmüş..
Yeni sezonda orada yapacakmış yorumlarını..
Orada dökecekmiş incilerini..
Ve de bu arada ne zamandır kayıplarda olan Şansal Bey belirdi birden sosyal medyada.
Diyor ki;
‘Şampiyonluk için en büyük adayım Trabzonspor’dur..
Niyeymiş?
Çok mu kuvvetli takım kurmuş?
Yok, ondan değilmiş!
Siyasette ve bürokrasi de Trabzonspor’un çok büyük ağırlığı varmış!.
Uyanıklığı görüyor musunuz..
Aklı sıra algı operasyonu yapıyor, önden kestiriyor..
Bırak bu işleri Şansal Bey..
Siyasette ve bürokraside dediğin kadar güçlü olanın kupası, 10 yıldır başka bir kulübün müzesinde durmaz..
Hem korkunun ecele faydası yok.
Trabzonspor bu sezon hepinizin yüreğine indirecek!
Haplarınız cebinizde hazır dursun!..
HATIRLATMASI BENDEN..
İlklerin takımı Trabzonspor'a bir de Olimpiyat Şampiyonluğu kazandıran Busenaz Sürmeneli kızımıza Akyazı'daki ilk maçtan önce (Sivasspor) görkemli, muhteşem bir kutlama yapmalıyız..
Çünkü bu Olimpiyat Şampiyonluğu başka hiçbir şeye benzemez..
Her sporcunun rüyasıdır lakin bu rüyaların gerçekleşme ihtimali milyonda bir bile değildir.
Adeta imkansızdır.
Ve bu güzel kızımız imkansızı başarmıştır.
Hem de katıldığı ilk olimpiyatta..
Üstelik tarihe geçerek..
Türkiye’ye kadınlar boks’ta altın madalya kazandıran ilk sporcu olarak..
Ve de Trabzonspor’un sporcusu olarak..
***
Bu arada şampiyon kızımız Busenaz Sürmeneli’nin antrenörü Cahit Süme’ye de kucak doluşu alkışlar. Bir mucize gerçekleştirdi..
Sen 9- 10 yaşlarında bir çocuğu al ve O’nu hayallerde bile yer bulması zor 'Olimpiyat Şampiyonu' yap.
Tebrikler Hocam..
Seninle de gurur duyuyoruz..
**
YOK BÖYLE BİR TAKIM
Böyle bir kadroya Dünya’da rastlanılmamıştır.
1 Bakan,1Belelediye Başkanı, 6 Lig kupalı 2 Teknik direktör
1 Milli Takım Teknik Direktörü, 1TFF başkan Yardımcısı.
3 Kulüp Başkanı,4 Eski Yönetici,1 Gol kralı...
TRABZON İDMANOCAĞİ (H.H’dan alıntı)
HOŞ GELDİN HOCAM
İki kez yakalandığı corona illeti yüzünden yaşam savaşı vererek yüreklerimizi ağzımıza getiren Mustafa Reşit Akçay Hocamız, yoğun bir tedavi programı sonrası nihayet sağlığına kavuştu.
Akçay önceki gün oturduğu yerden de olsa 1.Lig’e çıkardığı Kocaelispor'un antrenmanını yönetmiş...
Kendisine bir kez daha geçmiş olsun der , başarılar dileriz..
Bu arada uyguladıkları özverili tedavi sonucu Akçay arkadaşımızı hayata döndüren sağlıkçılarımızı da kutluyorum.
İyi ki varsınız..
Size uzanan eller kırılsın!
BÖYLE OLMAZ Kİ?
Komşumuz Giresunspor’un 44 yıl aradan sonra yeniden Süper Lige yükselmesini Trabzon’daki çoğunluk gibi büyük bir sevinçle karşılandık. ‘Umarız artık bu ligde kalıcı olurlar’ dedik.
Lakin dakika bir, golü yedik!
Şöyle ki; Yeşil-Beyazlılar önceki akşam sahasında Fenerbahçe ile hazırlık maçı oynayıp lig öncesi son durumu gördü..
Ve kale arkasını tamamen kaplayan Fenerbahçeli taraftar da takımlarını maç boyunca destekledi.
Bunda bir sorun yok. Şehirde yaşayan Giresunlu olmayanlar, burada okuyan öğrenciler elbette gidip hasret giderecekler, takımlarına destek olacaklar,
Lakin öğrendiğimize göre bu taraftarların çoğu Giresunlu imiş..
Peki nasıl olacak bu iş?
Takımına sahip çıkmazsan, bu ligde nasıl kalıcı olacaksın ki?
Giresunlular neredeyse yarım asır sonra geldikleri yerin kıymetini iyi bilmeli,
Artık’ En büyük Giresun, başka büyük yok’ demesini öğrenmeli!
Çünkü sahip çıkarsan takımına, doyulmaz çalımına..
Örnek; Trabzonspor…