Trabzonspor’un Göztepe hezimetini bir haftalık izin kullanıp gittiğimiz İstanbul’da oğlum Özgür’ün evinde izledik TV’den.. Önce, gündüz Recep Tayyip Erdoğan Stadında Kasımpaşa-Samsunspor maçını seyrredip özellikle ikinci yarıda 18 dakikada 4 gol atıp bir o kadarını da kaçıran Samsunspor’u çok beğendik.
10 yıl önce ‘ Bize yaramaz’ diye bıraktığımız sağbek Zeki Yavru’yu da’ Bizde olsa banko oynar’ teşhisi koyup ardından dönüp eve her Trabzonspor maçında olduğu gibi peşin satan tüccar edasıyla yayılıp geçtik ekran karşısına ama, maç sonunda iflas edip yamulduk..
Kırmızı-Beyazlı ve Bordo- Mavili Trabzonspor’un o zamanki adıyla Şehir Stadyumu olan Avni Aker’de profesyonel ligdeki ilk maçlarını ( 1-0 kazanılan Adana Demirspor ve 0-0 sonuçlanan Galata ) izlemiş biri olarak ben böyle bir yenilgi hatırlamıyorum.
Ve diyorum ki, 10 kişi kalmış bir rakip önünde sefilleri oynayarak alınan bu yenilgi, ve buna sebep olanlar kötü anlamda Trabzonspor tarihine geçmiştir.
Öyle ki; 7 gol yenilerek kaybedilen Beşiktaş ve Antalyaspor maçları bile mahcup eden böyle bir hezimetin yanında galibiyet gibi kalır..
Ne demek ya;
Uzatmalarla birlikte 50 dakika oynanan ilk yarı boyunca Göztepe aslanlar gibi saldırırken sen rakip kaleye tek bir şut bile atamamışsın.
Sanki rakip değil de Trabzonspor eksik oynuyor.
Köksal Mesçi, Hayri Güner, Burhan Çetinkaya , Ömer Uzun, Macit Aykanat,Turgay Beyazıt, Serdar Bali, Hüsnü,Raci Özkara, Tabutçu kardeşler gibi +70 lik eski oyunculardan bir takım yapıp çıkarsaydık Göztepe karşısına, bir kamyon gol yerdi ama, hiç olmazsa iki tane de şut çekerdi ya..
Gazeden okuduğumuza göre paralarını da takır,takır alıyorlarmış ve hiç bir futbolcuya borç yokmuş.
O zaman nedir zorunuz ya?..
Kafanıza silah dayayarak zorla mı getirdiler sizi Trabzonspor’a?
Tamam biliyoruz..
Yetenek olarak vasatı aşanınız yok da..
Bir gram iyi niyet, iş ahlakı, mesuliyet duygusu,kahrettiğiniz insanların neredeyse bir yılık maaşı kadar galibiyet priminin de mi hiç hatırı yok ya..
KASAYA DEĞİL SAHAYA BAKILIR
1965’ta Türkiye Kupası 3 .Tur maçında Trabzon’da 0-0 beraere kaldığı Beşiktaş’ı İstanbul’daki rövanşta 1-0 mağlup ederek Çeyrek Finale kalan İdmanocağı’nın mesleğinden dolayı ‘Sobacı’ lakabıyla anılan solbeki Orhan Abi çok güzel bir şey söyledi önceki gün yaptığımız sohbette.
‘Herkes yabancı futbolcu alır, biz de gitmişiz futbola yabancıları almışız..’
Harika bir tesbit..
‘Futbola yabancı ,yabancılar’
Ki biz bunu çok sık yapıyoruz da, özellikle son iki sezonda hepten tavana vurduk!
Üç gün sonra Fenerbahçe maçı var diye şimdilik fazla inceye girmek istemiyorum ama şunları da söylemeden geçemeyeceğiz..
Yahu Allah aşkına , bu kadar yetersiz ve yeteneksiz oyuncuyu kim seyretti de alınmasını istedi?
Kimler hem de bu paralarla bu isteği kabul etti?
Sırf son iki senede alınanlar için 50 milyon Euro civarında bonservis ödenip 20 nin üzerinde futbolcu gelmiş ama, neredeyse kiralık olduğu için giden Onuachu ile bir Mendy dışında işi yarayan yok.
O zaman senin borcun bitmez arkadaş.
Sen yapmazsan, senden sonra geleceklar yapar.
Çünkü bizde millet kasaya değil sahaya bakar.
Doğru değil ama gerçek şu;
Önce sahada işler iyi gidecek, diğer ne varsa sonra gelecek..
Göztepe maçından sonra ‘Rezil oynayarak yenildik ama o kadar da önemli değil, bankalara olan borcumuzu kapattık ya o bize yeter ’diye sevinen olmuş mudur?
Elbette olmamıştır.
Pazar gününe kadar diğerlerini de ödeyip Fenerbahçe karşısına sıfır borçla çıksak da Allah korusun 3-5 yesek, tek bir Allah’ın kulu çıkıpta ‘ Ya yemişim maçı, yaşasın artık hiç borcumuz kalmadı diye mutlu olur mu?
MENDY HEPİMİZİ GERDİ!
Bu Mendy’yi orta sahada değil de stoperde oynatan Abdullah Avcı’ya demediğimizi bırakmayıp sürekli eleştirdik.
O da bunda inat etti.
Lakin o ve benzeri inatların sonunda gelmeyince murat,
dediler ona ‘Sen git iki tur at..’
Sonrasında, hepimizin olmasa da çoğumuzun onaylayıp desteklediği Şenol Güneş Hocamız geldi.
O da Mendy’yi stopere çiviledi.
Başlangıçta sakatlar,eksikler yüzünden normal karşıladık lakin kadroda 3 stoperin bulunduğu Göztepe maçında dahi Mendy’nin, hemde orta saha tel tel dökülürken hala stoperde tutulmasının mantığını mantıklı bulmakta zorlandık, zaten bulamadık ta..
Ayrıca ‘Çok büyük yetenek’ denilerek bonservisiyle birlikte yaklaşık 5 milyon Euro maliyet ve 4 yıllık sözleşme ile kadroya katılan Ukraynalı stoper Batagov’a ne oldu?
Ben kendisini bir defa iki arkadaşıyla birlikte balık pazarında palamutlara bakarken gördüm ama sahada hiç görmedim.
Yoksa oda mı, ileriye dönük olarak alınan ancak ileriyi göremeyenler kervanına katılacak?
UÇAKTA BOMBA ARAMASI!
THY’nin Pazar günü saat 16.05 ‘te İstanbul Havalimanından kalkacak Trabzon uçağı motarları çalıştırıp pist doğru harekete geçti ancak, Arap bir bayanın rahatsızlanması üzerine geri döndü, havalanmadı.
Uçakta bulunan bir kaç doktorun müdahalesi sonuç vermeyince yaklaşık yarım saat sonra kadını alıp hastaneye götürdüler, lakin uçak yarım saat daha alanda bekletildi.
Yapılan anosta olağüstü bu durum nedeniyle arama yapılacağı söylendi.
Nitekim kadın, erkek kabin görevlileri bazı valiz ve çantaları kontrol edip bomba türü bir şey aradılar ve uçak 55-60 dakika rötarla havalandı.
Böyle ince düşünmek elbette önemli de, acaba uçağa binmeden önce yapılan kontrollerde bir sıkıntı mı var?
Çok kritik bir dönemden geçen ve şer güçlerin odağındaki ülkemizde daha dikkatlı olmakta yarar var..