Geçmişinde yüksek kariyer ve performans sahibi olan futbolcular, zaman zaman sakatlık, depresyon gibi nedenlerle form düşüklüğü yaşayabilir.

Bir süre gözden ve gönülden düşseler dahi, yaşadıkları olumsuzlukları atlattıktan sonra tekrar yıldız eki günlerine dönebilirler. Çünkü futbol, fizik gücü kadar da zeka işi. Yıldız futbolcular, belli bir yaşa kadar, yeteneklerini göstermekte zorlanmazlar, zirveye de çıkabilirler. Bakasetas, Trezeguat ve Pepe örneklerinde olduğu gibi. Aslında, bu tür futbolcuların transferi büyük risk taşır. Bazen kazanırsınız, ama çoğu kez dikiş tutmaz.

Ama sağlık kurulunun disiplinli çalışması ile bu oyuncuların Fenerbahçe maçına yetiştirilmesi büyük özverili bir çalışma idi. Onauchu uzun boyuna rağmen atletik yapısı ile oynadığı futbolu ve attığı gollerle herkesi şaşırtmaya devam ediyor. Ancak, Onauchu’yu överken, Fenerbahçe ve Konyaspor maçlarında ilk on birde başlayan Visca ve Pepe’nin oyunda kaldığı süre içerisinde attığı golle ve attırdığı golle ona olan katkıları göz ardı edilemez. Trabzonspor’un, Fenerbahçe ile Konyaspor karşısında bulduğu gollerde hem Visca’nın hem Pepe’nin sonradan oyuna giren Trezeguat ve Bakasetas’ın asistleri önemli... Rakip takımlar Nijeryalı santraforu iki kişiyle marke etmeye çalışsa da Onuachu atletik ve çabuk yapısı ile rakiplerini oyundan rahat düşürüyor. Trabzonspor bir maç iyi bir maç da kötü oynarsa oynasın, futbolda bu var. Bu var diye Teknik Direktör Abdullah Avcı Onauchu, Pepe ve Visca üçlüsünün uyumuna "çomak" sokmazsa, bu takım, umutsuzlara umut olabilir. Bunu haftaya bekleyip göreceğiz.

KURTULUŞ TRABZONSPOR'UN KENDİSİDİR

Kişi mesleğinde bir numara olabilir. Doktor, avukat, mimar, mühendis gibi. Ekonomik olarak da zirve yapabilir. Belki kendi, işinde parasını da iyi yönetir. Ticaret sektöründe meziyetleri vardır. Ancak spor kulübü özellikle futbol yöneticiliği öyle değil. Futbol yöneticiliği bir uzmanlık işidir ve kolay bir sorumluluk değildir. Futbol kulübü yöneticileri hem kulübün havasını, taraftarın atmosferini idare edebilen hem de kulübü sportif manada daha ileriye taşıyabilen vizyona sahip olmalıdır. Yönetici bulunduğu kulüpte bir orkestra şefi pozisyonundadır.

Futbol kulübünün futbol kültüründen ve eğitiminden gelmeyen amatör

Trabzonspor'un içerisine 1983-84 sezonunda yaşanan son şampiyonluktan sonra para girdi ve Trabzonspor'un mayası bozuldu. Bu uzun yıllar böyle devam etti. 1995-96 yılında Sadri Şener’in işlerinin bozulması ile kulüp başkanlığından ayrılmasından sonra Trabzonspor’da dümene Faruk Özak geçti. Ekip ruhu ile çalışarak Trabzonspor'u borç batağından çıkardı. İmkânları ölçüsünde Cengiz, Tolunay, Osman, Şota, Arçil kardeşlerin transfer edilmesiyle Trabzonspor o yıllarda ligin son maça kadar lider konumda idi. Son maçta şampiyonluğu Ali Şen'in ayak oyunlarına o zamanın Başbakanı merhum Mesut Yılmaz da ayak uydurunca maçın hakemi Metin Tokat uyduruk faullerle şampiyonluğu Fenerbahçe’ye hediye etti.

Trabzonspor şampiyonluğu kaybetmesine kaybetti ama borç denen illetten de kurtuldu. Kasasında zamanın parası ile 374 milyon lira nakit vardı. Bugün herkes de bir karamsarlık var. Borç almış başını gidiyor. Bu kadar borç olur mu gibi sözler söyleniyor.

Trabzonspor iyi yönetilirse, parayı iyi kullanacak akıllı yöneticilerde olursa bunun üstesinden gelinir. Gelen paralarla 3.sınıf futbolcu transfer edersen borç alır başını gider. O zaman onun önüne de geçemezsin. Kısacası Trabzonspor'un paraya değil, onu yönetecek akıllı yöneticileri ihtiyacı var. Akıllı yönetici, sahtekar menajerlere ve futbolun içine çöreklenmiş futbol adamlarına teslim olmamalıdır. Kurtuluş, Trabzonspor’u bugünlere getiren seslere kulak vermektedir.

BÜYÜKLÜĞÜMÜZÜ AĞA BABALARINIZ SİZE HATIRLATIR

Türk futbol tarihinin unutulmaz maçlarından birisi olmasının yanında Trabzonspor tarihi açısından da çok çok önemli bir maçtı İstanbul’daki 3-2’lik Fenerbahçe maçı. Herkesin şişirdikçe şişirdiği, gaz verdikçe verdiği, ciddi hiçbir rakiple karşılaşmadan canlı yayınlarda bilmem kaçta kaç yaptığı tablolarla incelenen, oyuncuların performanslarının atomu parçalıyormuş gibi incelendiği, daha da ileriye gidip tuvalete nasıl gittiğinin bile konuşulduğu Fenerbahçe balonu Kadıköy’de patladı ama ne patlama. Başrolde Onauchu,Abdülkadir veya Uğurcan Çakır değil maçın hakemi Zorbay denen küçük,küçücük,ufak tefek bir hücre bütünü… Ne yaptıysa olmadı, yettiremedi, yetiştiremedi… Biz onun ve diğerlerinin neler yaptıklarını ve niyetlerinin ne olduğunu biliyoruz tabii ki ama bu sefer o kadar azıttılar ki bu ikiyüzlülüğü, bu sahtekârlık sanatını izleyen herkes net bir şekilde gördü, herkes yıllar yılı Trabzonspor’un nelerle uğraştığını sağır sultan duydu. Hakem nasıl oluyorsa hem Kadıköy’de stattaki, hem de ekranları başındaki taraftarları çıldırttı. Maçı statta izleyenlerde peygamber sabrı varmış, hakemin verdiği yanlı ve acınacak kararlar karşısında kendilerini iyi tuttular. Maç oynanırken ve maç sonunda başkan Ertuğrul Doğan’da kendini zor tuttu, bize ve aklıselim insanlara göre kendini tuttu ama “TFF’yi yöneten 3 kulübün idarecilerine” ve onlara mahkûm olan TFF’ye göre başkan Ertuğrul Doğan 45 gün hak mahrumiyeti ve 210 bin liralık bir cezası verildi.

Yıllar yılı yediğiniz haltları yüzünüze vurmaktan, yaptığınız sahtekârlıkları, adaletsizlikleri ve ikiyüzlülüğünüzü, ne kadar vicdansız ve bencil olduğunuzu anlatmaktan başka ne yaptı Ertuğrul Doğan? Hangi cümlesi yanlıştı, hangi cümlesinde belirttiği olaylar gerçekleşmemişti? Evet başkan çok haklı, Trabzon’u, Trabzonspor’u ve Trabzonspor camiasını hafife almayın, ateşle oynamayın, siz eskiden beri Trabzonspor’un çiftesini yemeye alışıksınız ama sizin sorununuzu çok çabuk unutuyorsunuz…!!! Hakemler, TFF ve üç İstanbul takımı hadlerini bilmeliler. Trabzon otoriteye saygı duymayı bilen insanların yaşadığı bir memlekettir ama otorite de haddini bilecek…!!! Sakın ola büyüklüğümüzü haritada kapladığımız alana endekslemeyin, bu hataya düşmeyin, aksi takdirde “Yumuşak huylu atın çiftesi” misali başınıza neler geleceğini hepiniz biliyorsunuz, unuttuysanız ağa babalarınıza sorun onlar size hatırlatırlar..!!!

AMATÖRLERE BABA ŞEVKATİ BU ŞEKİLDE OLMALI

2016 yılında Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta'ydı. Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Trabzon Şubesi Başkanı Burhan Cahit Erdem, Başkan Muharrem Usta'nın bayramlaşma töreninde verdiği ‘amatöre destek’ sözü üzerine detaylı bir rapor hazırlayıp Trabzonspor yönetimine sunmuştu. Gel zaman git zaman amatörlere verilen o zamanın parası ile 1 milyon liralık yardım sözü yerine getirilmedi. Bu Trabzon amatör takımları yönetimlerinin içinde büyük bir yara oluşturmuştu.

Gel zaman git zaman yıl 2023 Trabzonspor başkanlık koltuğuna oturan gözü pek sözünün eri olan Ertuğrul Doğan ekibiyle birlikte Trabzonspor ve Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (ASKF) işbirliği ile Kadir Özcan Tesisleri'nde düzenlenen törenle altyapısı olan 64 amatör spor kulübüne malzeme yardımında bulunuldu. Büyük bir özveri ile bu çalışma yapıldı. Trabzonspor yönetiminin kaptan köşkünde oturan Başkan Ertuğrul Doğan ile yıllarca amatör sporun içeresinden gelen ve amatörün tüm sıkıntılarını çok iyi bilen Trabzonspor tesisler ve stadyum sorumlusu Coşkun Öztürk bu işin üstesinden alınlarının akıyla geldi. Tabi Trabzonspor yönetimi sadece malzemelerle kalmıyor.

Yakın zaman içerisinde yine amatör kulüplere futbol topları dağıtmak için şimdiden bu konuda çalışmalara başladı. Kısa zamanda malzeme yardımı yapılan kulüplere futbol topu dağıtmaya başlanacak. İşte amatör kulüplerin sıkıntıları bu şekilde çözülmeli. Başkan Doğan ve yönetim kurulu arkadaşları gençlerin hayallerinin sönmesini istemiyor. Bordo- Mavili kulübün bu kadar sıkıntısı ve borcu olmasına rağmen amatör kulüpleri unutmadı. Trabzonspor tüm amatörlerin babası ise baba şefkati böyle olmalı.. Onlara böyle anlamlı ve onurlu bir destek ve katkı veriyorsa vermeye devam edecekse sadece şunu demek düşüyor bizlere... Helal olsun Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan ve yönetimine.

MOTORSİKLETLİ ÖZKAN SÜMER HOCA!

Krem Yavuz ile uzun bir aradan sonra Yenimahalle’de Öztürk Yapı Denetim’de bir araya gelip güzel bir sohbet yaptık. Krem Abi’nin hiçbir zaman bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi aynı hızla devam ediyor. Önce Mustafa, Coşkun Öztürk’ün babası Hasan Öztürk ile iş yerinin kamelyasında bir araya gelip sohbet ettik. Havadan sudan derken, hem Krem Yavuz’un hem de Anavatan Partisi döneminde Akpınar köyünün muhtarlığını yapan Hasan Öztürk’ün de ortak arkadaşları olan duayen il başkanı Azer Benli ile telefon görüşmesi yaptıktan sonra iş insanı Mustafa Öztürk, Yalçın Bulut ile sohbete devam ettik. Sohbetimize bu kez Trabzonspor’da şampiyonluklar yaşayan Galip Değerli ve Anadolu Ajansı eski Bölge Müdürü Osman Çavuşoğlu katıldı. Sohbet, Krem Yavuz ile Galip Değerli’nin Trabzonspor amatör takımında oynadığı dönemlerin anılarını anlatmaya geldi. Krem abi mikrofonu eline alp rahmetli Özkan Sümer antrenörleri olduğu dönemde yaşadıklarını anlattı. Amatör takımda oynarken Yavuz Selimdeki soyunma odasında soyunup, Yenimahalle’den sahile inip kros yapmak için buradan koşulara başlayıp Ayasofya Müzesi’nin oradan Aydınlıkevler, Toklu eski adı Ballıca’ya doğru koşu yapardık. Özkan hoca o yıllara bizimle gelmezdi, Yavuz Selim’de beklerdi. Biz buraları koşmazdık. Yürüme gelirdik. Kalaycıların dükkânının oraya geldik mi koşulara başlardık. Soyunma odasına kadar terimiz atletimizde belli olurdu. Ertesi gün yine aynı yerde koşulara başlardık. Bakkaldan ekmek zeytin domates aldım yedim.

Amatör takımda oynadığımızdan bize her ay 250 lira maaş veriyorlar. Bir arkadaşım beni Özkan hocaya şikâyet etti. Takım arkadaşlarım maaşlarını aldı, Özkan hoca benim maaşımı vermedi. "Hocam ben niye maaşımı almadım" dediğimde de, "Sen idmanda peynir ekmek yedin." dedi. "Hayır, hocam peynir ekmek değil (yıllarda peynir almaya paramız yoktu) Domates zeytin ekmek yedim." dedim. "Ben de sana 3 ay para cezası verdim. 3 ay maaş alamayacaksın" dedi. Bunun üzerine 3 ay maaş almadım. Kros çalışmalarımız devam ediyordu. Özkan hoca bu kez işi sağlama aldı. Sahilden düz yola kadar bizleri bisikletle takip ederdi. Topraklı yollarda ise bisikleti bırakıp bu kez de motosikletle bizi takip eder, koşudan kaytarmamızın önüne bir hafiye gibi böyle geçerdi!