Saçlarında gümüş rengi gölgeler dalgalanan ihtiyar delikanlılar... Yaş hânesinin ilk rakamı 4’le başlayan, 5’le başlayan, 6’yla başlayan gençler... Yaşanmamış bir gençliğin ardından, “Baharı görmeden yaz geldi geçti” diyerek hazâna erenler... Kalplerinde taşıdığı “Trabzonspor” sevgisini, saçlarındaki BORDO MAVİ renklerle tebârüz ettirenler... “Trabzonspor nasıl kurtulur?” parolasındaki üç kelimeden çok şey anlayan bir nesil...

Bu yorgun neslin tuttuğu takım olan “Trabzonspor” un şimdiki delikanlı taraftarları da “Trabzon ve Trabzonspor’luların” kim olduğu hususunda âriftir ve “Ârife târif gerekmez.” Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan ve yönetimi, toplamda 2.7 milyar lira ödeme yaparak, Bankalar Birliği kamburundan kulübü kurtardı. Büyük külfet ve Kambur diyoruz çünkü Bankalar Birliği ile geçmişte yapılan kredi anlaşması Trabzonspor'un elini kolunu bağlıyor, her yıl gelirinin üstünde milyonlarca lira faiz ödemek durumunda kalıyordu. Bizim milleti bir merak aldı???

Başkan Doğan Trabzonspor’u nasıl kurtardı..??

Yahu size ne kardeşim size ne??!!

Üzüme ye bağcıyı dövme..

Adam mücadele etti, Ankara’nın yolunu aşındırdı ve sonunda Trabzonspor’u büyük bir külfetten faiz kamburundan kurtarmış oldu. Başkan Doğan söz verdiği gibi ilk iş olarak Bankalar Birliği’ne olan hesabı kapattı. “Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı içinde salınan yâr olmayınca” şarkısı dillerden hiç düşmeyecektir. Trabzonspor gibi bir şehir takımının ne kazancı, ne de arkasında diğer 3 büyük İstanbul takımı gibi sermaye gücü vardır. Evet, Trabzonspor önemli ve büyük bir borçtan kurtuldu ama biz Türk milleti olarak “Borç yiğidin kamçısıdır" atasözünü de üretmişiz, "Ayağını yorganına göre uzat" atasözünü de...

O nedenle Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan önemli bir kamburu Trabzonspor’un sırtından kaldırmıştır. Bu tarihi hamle ile kulübün geleceğini ipotek altına alan bir anlaşma çöp sepetine atılmıştır..

Daha planlı ve sağlıklı kararlar almanın önü açılmıştır. Bize göre şampiyonluk kadar önemli şampiyonlar ligine katılmak kadar prestijli bir iş gerçekleştirildi. 2010-11 sezonundan bugüne kadar gelen başkanların hiçbirinin yapamadığını başkan Ertuğrul Doğan yaptı.

Trabzonspor’u büyük bir borç yükü ve her yıl ödenmesi gereken milyonlarca lira faiz yükünden Trabzonspor'u kurtardı. Bu başarıyı gösteren Başkan Ertuğrul Doğan'ı kutluyorum. Gecesini gündüzüne katarak kimsenin yapamadığını yaptı.

Trabzonspor'un büyük ve tarihi başarılarının ruhunu yakalamak için çalışıp, çaba göstermeli, adeta küllerinden yeniden doğmalıdır..

DİRİLİŞ ERTUĞRUL “DOĞAN”

Bu başlığı atmamdaki neden, Süper Ligde Bankalar Birliğinden ayrılan ilk spor kulübünün Trabzonspor’umuz olması. Tabi ki bu oluşumu sağlayan yönetim kurulu başkanının Ertuğrul DOĞAN olması. Bravo Başkan, Bravo yönetim diyoruz. Bu olay inanın “ŞAMPİYONLUK kadar değerlidir.

TRABZONSPOR işte budur ve hep böyle kalmalıdır. Sürmene Lisesi Orta bölümüne kaydımı yaptırdığım 1969 senesinden itibaren TRABZONSPOR şahsım için en “Alaka, Olgulardan biridir.

Ertuğrul Başkan ve ekibi TRABZONSPOR tarihinde “UNUTULMAZLAR, Tahtasında yerlerini almışlardır. Tabii ki bu para nereden sağlandı diye soranlar olacaktır. Diyelim ki; Arap sermayesi kaynaklıdır ve de TRABZONSPOR sosyal medyada dillendirildiği gibi, ’ARAP ’lara satılacaktır. Bunun TRABZONSPOR sevdası olanlarda hiç bir olumsuz tepkisi olmamalıdır.

Hep düşünürdüm Bu ARAP sermayesi niye bizden spor kulübü almaz. Lakin başladı. Göztepe’yi İngilizler aldı da Londra’ya taşımadı. İşin özü şu FUTBOL artık çok büyük ENDÜSTRİ ve tribünlere oynanması hasebiyle büyük rekabet ve buna bağlı olarak büyük paralar gerektirmektedir. (Konuk Yazar: Yaver ŞAHİN)

DİSİPLİN

Trabzonspor, Konyaspor maçını kazanarak derin bir nefes aldı ancak takımın genel durumu hala endişe verici..

Teknik direktör Şenol Güneş “Kazanamasaydık oyuncularımızın moralleri bozulacaktı” mealinde bir açıklama yaptı ve galibiyetin moral açısından ne kadar kritik olduğunu vurguladı. Ancak, sahadaki disiplinsiz bazı tavırlar ve bazı oyuncuların sorumsuz davranışları Trabzonspor’un genel performansı hakkında ciddi soru işaretleri oluşturuyor. Son dönemde takım içinde başıbozukluk ve disiplinsiz oyuncuların varlığı gözle görülür hale geldi. Özellikle bazı oyuncuların kontrolsüz ve şımarık davranışları hem saha içinde hem de saha dışında takıma zarar veriyor..

Topsuz alanda rakibine durduk yere iki kez tekme atan Denswil’in hareketi bunun en bariz örneklerinden biri. Böyle bir sorumsuzluk hem takımın bütünlüğüne zarar veriyor hem de skoru tehlikeye atıyor. Bu disiplinsiz davranış neredeyse Trabzonspor’a pahalıya patlayacaktı ve Denswil takım arkadaşlarını da zor durumda bıraktı. Denswil'in yaptığı gibi agresif ve kontrolsüz müdahaleler rakibe gereksiz fauller yaparak takımı yalnızca fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da baskı altına sokuyor. Böyle anlarda takımın lider oyuncuları ve teknik ekibin sorumluluğu daha da önem kazanıyor.

Bu tür disiplin sorunları çözüme kavuşturulmadıkça Trabzonspor’un ileriye dönük başarı şansı azalır. Takım içindeki bu tür başıbozukluklar sadece bireysel değil, kolektif bir disiplinsizlik haline dönüşebilir ve bu da kulübün uzun vadeli hedeflerine zarar verebilir. Şenol Güneş gibi tecrübeli bir teknik direktörün bu tarz olayları hemen kontrol altına alması ve takım içindeki disiplinsizliğe karşı net bir duruş sergilemesi gerekiyor. Takımın yeniden bir araya gelmesi, saha içi ve dışı sorumluluklarının bilincinde olması için daha sıkı bir disiplin anlayışına ihtiyaç var.

Trabzonspor gibi büyük bir camianın oyuncuları hem taraftarına hem de kulüp tarihine yakışan bir disiplin ve mücadele ruhuyla sahada yer almalı. Aksi takdirde bu tür bireysel hatalar ve disiplinsizlikler başarıya giden yolda ciddi engeller oluşturacaktır. Bizden uyarması..

GEÇ OLSUN GÜÇ OLMASIN

Trabzonspor-Konyaspor maçını izledim. Trabzonspor duran top organizasyonda Visca ile golü buldu. Konyaspor atağında eşitliği buldu. Uzatma dakikalarında penaltı geldi ve Banza ile topu ağlarla buluşturduk bence ilk yarı Trabzonspor için olumlu sonuçlandı. İkinci yarının hemen başlarında Banza farkı ikiye çıkardı. Ama ikinci yarı Konyaspor çok bastırdı ve baskı sonuç getirdi farkı bire indirdi. Biz de maçın sonunda çok bastırdık ancak sonuç gelmedi. Ardından maç bizim üstünlüğümüzle 3-2 bitip ilk galibiyetimizi aldık.

Konyaspor iyi oynadı, savunması bize geçit vermedi. Fakat biz kendi oyunumuzu oynadık. Hızlı kanat oyuncularımızla ve ayağa atılan paslarla üstünlüğümüzü kurduk. Bu maç Nwakaeme, Lundstram, Denswil performanslarıyla öne çıkanlar arasında geliyor. Tabiki kalecimiz Uğurcan Çakır’ı anlatmaya gerek yok. Görüyorsunuz! Galibiyetlerin devamı gelir diye umuyorum.

Antalyaspor-Fenerbahçe maçını izledim. İlk yarı bence iki takım da iyi oynadı ama Antalyaspor’u çok beğendim. Fenerbahçe’yi beğenmedim çünkü çok pas hatası yaptılar. Antalyaspor ayağa paslarla dikkatimi çekti. Fenerbahçe’nin pozisyonları oldu ama rakip kaleci kurtarışlarıyla ön plana çıktı. İkinci yarı Fenerbahçe daha tedbirli ve daha baskılı oynadı. Orta sahada topu kaybetti Antalya savunması, Fenerbahçe de Tadic ile topu ağlarla buluşturdu. Sonra bir atakta Kostiç ile orta kesti ve ters bir dokunuşla kendi kalelerine attılar. Ve hakem Cihan Aydın son düdüğü çaldı. Antalyaspor deplasmanında Fenerbahçe 2-0’lık galibiyet alarak puanını 16 yaptı. (EFE KAAN ÖZTÜRK)

HAKEM CAMİASI TAM TEMİZLENMEDİ!

Konyaspor maçında hakemlerin alicengiz oyunlarına rağmen, Trabzonspor sahadan 3-2’lik sonuçla ayrılmasını bildi. Her sezon olduğu gibi bu sezon da hakemler tarafından Trabzonspor üzerine oynuyor ve oynamaya devam edecekler. Gaziantepspor maçında Trabzonspor’un nizami golünü iptal eden Volkan Bayarslan, Kayserispor maçında Ali Şansalan, Konyaspor maçında ise Halil Umut Meler ile VAR’da Serkan Olguncan, AVAR’da Direnç Tonusluoğlu taktir haklarını hep Trabzonspor’un aleyhine kullandılar. Bu üç hakem ilk yarıda Ozan Tufan’a Konyaspor ceza alanı içinde yapılan hareketi görmemezlikten gelirken, Denswil’in topsuz alandaki pozisyonunu VAR’da bulunan Serkan Olguncan “Baykuş” gibi gördü. Ama Denswil'in rakibe hareketi öncesi, rakibin Denswil'in ayağına müdahalesini ve provokasyonunu hiç görmedi, nedense! Tamam Denswil, rakibin provokasyonuna geldi ama ilk hareketi yapan Konyasporlu futbolcuya ceza yok mu?

Hakem Halil Umut Meler’in performansına tepki gösteren Başkan Ertuğrul Doğan, “Bütün takdir haklarını rakipten yana kullanarak Trabzonspor’un emeğini hiçe saydı. Sadece kötü bir performans değil, tam anlamıyla adaletsizlik. Bu böyle devam edemez. Merkez Hakem Kurulu (MHK) artık adaletin gereğini yapmalı” diye konuştu.

Ferhat Gündoğdu başkanlığındaki Merkez Hakem Kurulu(MHK), bu hakemlerin şaibeli olanlarının ipini çekmişti. Bu hakemlerin ve gözlemcilerin isimlerini burada yazmak istemiyorum. Hakem camiası içerisinde temizlenecek birkaç hakem daha var. MHK bunlara neden göz yumarak bu hakemlere bu sene görev verdi, asıl bu sorunun yanıtı irdelenmeli!