Sevgili okurlar son haftalarda peş peşe kaybettiğimiz maçlardan sonra ligin en formda takımı ile yapacağımız maçın sonucu merak konusu idi.

Kâğıt üzerinde Beşiktaş şanslı gözüküyordu ancak bu maçlarda da favorinin kazandığı çokça görülen bir olay değildi.

Nitekim bu maçta da favori olan taraf kazanamamış tersine beraberliği dahi zor kurtarabildi.

Bize gelince kötü gidişatı tersine çevirmek için böyle bir maça ihtiyacımız vardı.

Eksik ve sakatlara rağmen İhsan hocanın kurduğu kadro ilk yarıda temkinli oynarken ikinci yarıda maçı daha çok isteyen taraf idi.

Maçın gidişatında genellikle kaleciler başrol oynasalar da kaleci Mert’in kurtarış sayısı bizim kaleciye göre hem sayıca fazla hem de gol olma oranı daha yüksek idi.

Sevgili okurlar geçen yazımda bu gidişin hayra alamet bir gidiş olmadığını yazmış Beşiktaş maçını da kaybedersek üç puanlı sistemin azizliğine uğrayabileceğimizden bahsetmiştim.

Şimdi oynadığı futbol ile kazanmasa da kendine gelen takım bu puan sisteminde Avrupa’yı kovalayabilir.

Bu da hedefsiz kalmadığımızın bir ifadesi olur.

Sonuç olarak sahamızda oynadığımız Beşiktaş derbisinde öne çıkan başta Uğurcan olsa da genellikle tüm takım elinden geleni yaptığını söyleyebiliriz.

Bu oyun anlayışını devam ettirmeleri halinde istenilen hedefe ulaşmak zor olmaz.

Tersi bir durumda Alt yapı sorumlusu olan İhsan hocaya bazı gençleri deneme fırsatı verir ki onu da kayıp saymayız.

Bitirirken yeni başkanı televizyonda izleme olanağı buldum.

Kendisi sporcu ailesi olan Şahinkayaların torunu olarak içlerinde büyüdü.

Asbaşkanlığı döneminde de bir hayli deneyim kazandı.

Yeniden yapılanma durumu ile karşılaşırsa takımın mutlak yarışmacı olmasının gerektiğinin farkında. İlaveten ben bilirime kaçmaz ise kulübe yararlı olacağını düşünüyorum.

Her ne kadar kulübün büyük sıkıntıları olsa da onları biliyor olması onun için çözüm durumunda bir şanstır.

Önerim bilgi birikimi ve de deneyimi olmayanlarla işe başlamaması.

Böyle bir durumda hem kendisi hem de Trabzon spor kaybeder.

İyi haftalar.