Geçen hafta sonu Süper Lig lideri Fenerbahçe’yi sahadan silerek 2-0 gibi net bur skorla yenen Trabzonspor’a 4 gün için de ne oldu da Karagümrük gibi ligin dibindeki bir takım karşısında kayıpları oynayıp, 4-1 gibi ağır bir yenilgi aldı. Bu neyin nesi, nasıl bir sonuç? Tamam bir takım yener de yenilir de berabere de kalır. Bunlar normal sonuçlar.

Ama bizim sorguladığımız şey sonuç değil, ortaya konulan futbol! Fener’e karşı olağanüstü bir mücadele ve alınan net bir galibiyet sonrası geçen o 4 günde ne oldu da Trabzonspor bu kadar etkisiz ve kötü bir futbol ortaya koydu? Hatta ortada futbol adına bir şey de yok! 4 gün önce müthiş bir satranç oyunu ve alınan galibiyetle ligin en formda takımını mat ediyorsun ama 4 gün sonra ligin dibindeki Karagümrük bu sefer seni mat ediyor.

Nasıl yani? Bunun sorumlusu kim? Bunun en baş sorumlusu elbette ki Teknik Direktör Abdullah Avcı, zaten maç sonrası yaptığı açıklamada da bunu kabul etti. Peki ama ya futbolcular? Bu nasıl bir futbol oynamak? Maç öncesi saha zeminin kontrol ederek ayakkabı tercihlerini bu şekilde giyecek olan futbolcular dadır. Karagümrükspor karşısında sadece suçlu Uğurcan veya Hüseyin Türkmen değil. Suç aranıyorsa takım halinde hepsi suçlu... En başta Teknik Direktör Abdullah Avcı olmak üzere kimse kendini bulutların üstünde görmesin. Hiç kimse de geçen sezon şampiyonluğun arkasına sığınmasın. Trabzonspor'un Fenerbahçe maçındaki mücadelesi ve galibiyetini nasıl alkışlayıp, taktir ettiysek, Karagümrük maçındaki futbol adına hiçbir varlık gösteremediği be ağır yenilgi almasını asla kabul etmiyoruz.

Burası Trabzon ve burada insanlar 7/24 Trabzonspor ile yatar, Trabzonspor ile kalkar, takımı kazanırsa mutludur, işine mutlu gider, evinde mutlu olur, takımı iyi oynamazsa mutsuzdur ve evinde de huzur yoktur. Bunu en başta takımdan sorumlu Teknik Direktör Abdullah Avcı bilmeli, ama en az onun kadar da futbolcular bilmeli. Kimse kendini bulutların üstünde ya da dev aynasında görmesin. Ve bir an önce toparlanıp, taraftarı memnun edecek futbola dönüş yapsın.

TRABZONSPOR-FENERBAHÇE MAÇI VE BUMERANG!

Trabzonspor-Fener maçı öncesi çok ilginç gelişmeler yaşandı. Gündemin yoğunluğundan gözden kaçan ilginç detaylar da vardı. Bunlardan biri de Fenerbahçe yönetimi adına yapılan açıklamadaki garabet idi. Fenerbahçe yönetimi, Trabzonspor maçı hakemleri daha henüz açıklanmadan hem Merkez Hakem Komitesi üzerinde BASKI hem de ALGI MÜHENDİSLİĞİ ile kendi lehlerine kamuoyu oluşturmak maksatlı bir açıklama yaptı.

Kulüp adına yapılan açıklamada Fenerbahçe, resmen hakemler üzerinde oynuyor, istedikleri ya da istemedikleri hakemlerin bir tek isimlerini yazmıyorlardı. Ama adres çok belli bu açıklamayla asıl hedef maça atanacak orta hakemi veya yan hakemi iyice baskı altına alıp, karşılaşmada Fenerbahçe lehine, Trabzonspor aleyhine kararlara imza atması planlanmıştılar. Evdeki hesap çarşıya uymadı. İbre bu sefer ters döndü.

Maç başladığında Trabzonspor'un iki forveti ve bir de defans oyuncusuna sarı kartlar kısa sürede art arda gelince, Trabzonspor taraftarlarında, "Tamam bu hakem Fenerbahçe'nin açıklamasının etkisinde kaldı ve bu gidişle kesin Trabzonspor'u kırmızı kartla eksiltecek" ister itemez insanlarda bu algı oluştu. Ancak işin ilginç yanı, tam bu sırada Fenerbahçeli futbolcular devreye öyle bir girdiler ki, özellikle Abdülkadir Ömür'ü biçmeye başladılar. Hatta bir değil, iki değil üç pozisyonda Fenerbahçeli futbolcu Crespo, topa değil de direkt Abdülkadir'in ayağına alabildiğine vurunca, hakem ilkini pas geçse de diğer ikisini artık görmezden gelemedi ve Fenerli futbolcu Crespo'yu ikinci sarıdan kırmızıyla dışarıya attı. Bundan sonra da Fenerbahçe’nin yaşlı dedesi Jorge Jesus'un tüm planları şaştı. Jesus da geçmişteki kırmızı kartlar sonraki aldıkları yenilgiler gibi bu yenilgiyi de kırmızı kart sonrası bozulan oyun planına bağladı.

Ama burada çok daha ilginç bir durum vardı gözden kaçan. O da şuydu. Fenerbahçe Spor Kulübünden hakemler üzerinde baskı oluşturmak için yapılan açıklamaya binaen Trabzonspor Asbaşkanı Ertuğrul Doğan da çok ilginç bir tweet atmıştı. O tweet da geçmişte bir Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yan hakem Bahattin Duran taca çıkan topu, Fenerbahçe zaman kaybetmeden taç kullansın diye ayağıyla sahaya itmişti. İşte Asbaşkan Ertuğrul Doğan bu fotoğrafı paylaşarak, altına da "İsterseniz Bahattin Duran'ı atasınlar, güzel asist yapıyordu" tweeti atarak Fenerbahçe başkan ve yönetimini adeta ters köşe yaptı. Fenerbahçe maçı öncesi hedefi onikiden vuran Asbaşkan Ertuğrul Doğan taşı tam da yerine oturtmuş oldu. Sen çok yaşa Ertuğrul Doğan...

KUPADA VE DERBİDE FIRTINA KOPTU

Ziraat Türkiye Kupası maçında Samsunspor ve Trabzonspor karşı karşıya geldi. Yılport Samsunspor'u 3-0 yenen Trabzonspor son 16’ya yükseldi. Ümraniyespor ile eşleşti. Samsun'dan galibiyetle lige dönen Trabzonspor Fenerbahçe maçında da galibiyet almayı bildi. Lig’de üç büyüklere karşı son yenilgisini 2020-21 sezonunda 27. haftada almıştı. O günden beri derbilerde mağlubiyet almayan takımımız aynı zamanda evinde de yenilmezlik serisini 32 maça çıkardı. Son 2 maçtır oynadığı agresif oyunla kırmızı kartlar gören Fenerbahçe ise bize karşı da yine oynadığı faullü oyunla kırmızı kart gördü. Bu kırmızı kartlar elbette ki Fenerbahçe’nin oyununu olumsuz yönde etkiliyor ancak burada bizim ortaya harika bir oyun koyduğumuz gerçeğini göz ardı etmemeliyiz. Kırmızı kartın çıkmasıyla beraber maç çok tempolu geçerken Gomez'in savunma arkasına müthiş koşusu ve ayak dışı müthiş bitirişiyle 1-0 öne geçtik. Maçın uzatma dakikalarında Trezeguet’in golüyle farkı ikiye çıkardık ve maçı kazandık.

Abdullah hocam tam zamanında çok iyi değişiklikler yaptı ve kanaryayı fırtınada boğduk. Süper Lig liderini devirmiş olup aradaki farkı 3 puana indirdik. Dünya kupasından sonra Süper Ligin ilk derbisinde kazanan taraf bordo mavili ekibin çıkışa geçmesi için çok önemli 3 puan kazandı. Ağaoğlu'nun da dediği gibi “Bu önemli maçta taraftarlarımızın payı çok büyük. Her şeyden önce taraftarımıza çok teşekkür ederim. İnşallah bundan sonra tüm maçlarda hep destek olurlar.”Aldığımız bu galibiyetle tekrardan liderliğe göz kırptık diye umutlanırken, hafta içi İstanbul deplasmanında Karagümrükspor karşısında oynanan kötü futbol ve alınan farklı mağlubiyet bizleri komaya soktu. Karagümrük karşısında takım halinde oynanan futbolun hesabı sorulmalı, Trabzonspor sevdalılarını kimsenin üzmeye veya ağlatmaya hakkı yoktur. Ben inanıyorum ki Abdullah hoca bunun hesabını futbolcularından soracaktır. ‘EFE KAAN ÖZTÜRK)

ERGUN REİS DÖRT GÖZLE BEKLENİYOR

Faroz mahallesinin mahşerin dört atlısına nazar değdi. Kim bu mahşerin dört atlısı diyeceksiniz. Hiç lafı evirip çevirmeden direkt konuya gireceğim. Daha önce yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen her gün bir arada olan Kartal Baba, Obuz Erol, Burhan Saka, Faroz mahallesinin ele avuca sığmayan Kamış Orhan bu mahşerin dört atlısının arasına kara kedi girdi. Son zamanlarda Kamış Orhan bu ekiple bir araya gelmiyor. Can çiğer arkadaşların arasına kara kedi girdi. Pazartesi günü Kamış Orhan, İlhan Hardaloğlu ile birlikte İncirlik mahallesinin meşhur berberi Tamer Çolak'ın dükkanına geldiler.

Kamış Orhan, traş olmak için koltuğa oturdu. O esnada dükkanın içine Yalıspor Başkanı İsmail Erkaya girdi. ''Osman abi, Kamış Orhan, Obuz Erol, Kartal baba ve Burhan Saka abi artık bir araya gelmiyorlar. Bunların barışmasını sağlayacak olan kişiyi ben biliyorum ama aramızdan erken ayrıldı. Bu abilerimizi birileri barıştırması lazım. Yirmi bir Ahmet Abi'de bunları barıştıramadı. Mahallede herkes bunların küskünlüklerini konuşuyor. Artık barışmanın zamanı geldi, geçiyor'' deyince, İlhan Hardaloğlu ise, “Bu husumet bir an önce son bulması lazım'' demesine kalmadan berber koltuğunda oturan Kamış Orhan, “Ben adam satmam benim işim olmaz adam satmakla'' diyerek işi geçiştirmesi üzerine, berber Tamer girerek, “Abi bunları barıştıracak olan tek isim Ergun Reis’tir. Ergun Reis'in bir an önce denizden dönmesi gerekli.” Evet Ergun abi, Kamış Orhan, Burhan, Obuz Erol ve Kartal baba'nın barışması için senin bir an önce denizden karaya çıkmanı bekliyoruz. Ergun reis topu sana attık artık…

BİR ÇOCUK BİR GELECEK

Trabzon'da bazen güzel şeyler de oluyor.. Bunları görmemezlikten gelirsek hata yapmış oluruz. Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğrencileri olarak“BİZLER FARK YARATABİLİRİZ” düşüncesi ile yola çıkarak BİR ÇOCUK BİR GELECEK projesini gerçekleştirdi.

Planladıkları sosyal sorumluluk projesi ile dezavantajlı grup duruma düşen çocuklara sosyal bilinç aşılayarak ve onların geleceğe bakış açısını olumlu yönde değiştirerek hayatlarında umut olmak istediler. Bu şekilde geleceğimiz olan çocukların; eğitim içeriği zenginleşir, manevi dünyası genişler, hayatta karşılaştığı olumsuz durumlar azalır, dostluk, yakınlık gibi yetenekleri oluşur ve şekillenir Projesini Akçaabat ilçesine bağlı Sebat İlkokulu ve Ortaokulunda gerçekleştirdi. BİR ÇOCUK BİR GELECEK projesi doğrultusunda Sebat İlkokulu, Sebat Ortaokulu’na onlar gibi gönüllülerinde yardımıyla çocukların seviyesine uygun kitaplar toplayarak okulun kütüphanesine bağış yaptılar.

Ayrıca okulda bulunan boş sınıflardan birini, çocukların sosyal etkinlik zamanlarını, teneffüs boşluklarını ya da ders boşluklarında geçirecekleri zamanları daha aktif ve eğlenceli hale getirmek için çocuklara özel oyun odası düzenlediler. Çocukların sağlıklı bir şekilde gelişebilmeleri ve öğrenmeye karşı olumlu tutumlar geliştirebilmesi için nitelikli bilişsel uyarıcıların, zengin dil etkileşimlerinin, olumlu sosyal-duygusal deneyimlerin çocuğa sunulması nedeniyle BİR ÇOCUK BİR GELECEK projeleri ile bu amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik çalışmalar yaptılar. Bu güzel çalışmalarından dolayı Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencilerinin bu duyarlı davranışları diğer fakülte öğrencilerine örnek olması dileği ile onları bu cesaretliliklerinden dolayı yürekten kutluyorum.