Trabzonspor’un bugünkü sancılarını görünce bir döneme hak teslimi yapmak gerekti.
O teslimi Cevat Ocak kardeşimiz yaptı. Ocak, Trabzonspor’la ilgili 3.kitabını yazdı.
Karadeniz gazetesinde muhabirlik, Milliyet Trabzon ofisinde ise şefti.
Gazeteciliğin mükemmel yapıldığı dönemde Milliyet’in manşetine birkaç defa çıkabilecek kadar da başarılı haberci idi.
1990’lı yıllarda Belediyeye geçti ve uzun yıllar basın ofisinde görev yaptı.
Cevat Ocak’ın Trabzonspor ile 4 şampiyonluk yaşamış Şamil Ekinci’nin hayatını, dahası onun Trabzonspor’unu anlatan kitabı çıktı.
Kitabı önceki akşam inceledim. Efsane dönemi, 1976 ve sonrasını yeniden yaşadık. Kitabı okurken sanki Avni Aker’desiniz.
Herkesin okumasını tavsiye ederim.
Trabzon’un, Trabzonspor’un zorluğundan bugün şikayet edenler var ya
onlara şu kadar söylemek gerek.
Trabzon o günde zordu!
Şamil Ekinci ve arkadaşları seçim salonuna biri şamiyonluk kupası 2’si de Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı kupası ile girmişler. Ama seçimi kaybetmişler.
Yani listeleri 4 isimle delinmiş.
Kitabı okurken başarıyı, kitabı okurken sportmenliği, kitabı okurken hakem diyaloglarını ve nezaketi göreceksiniz.
Ekonomik fedakarlığı.
Yaygın basının Trabzonspor’la ilgili attığı manşetleri.
Kitap Trabzonspor Kulübü içinde önemli.
Trabzonspor tarihini yazmış isimlerden birisi olan Sayın Ekinci’nin kitabını böylesine güzel hazırladığı için Cevat Ocak’ı kutluyorum.
Bundan sonraki görev Trabzonspor’da.
Sevgili Ulaş Özdemir ve sevgili Can Karyağdı da.
Kuşkusuz Sayın Başkan Muharrem Usta’da.
Yapılabilecek olan vardır,
Trabzonspor’un efsane Başkanının kitabı ile ilgili imza günü.
Trabzonspor’un Ekinci’yi daveti. Ve kitabı sahiplenerek tüm camiaya ulaştırma.
Sadece Trabzonspor değil, basın mensupları olarak bizlerde
Yerel yöneticiler de Efsane Başkanın hayatını anlatan kitabı sahiplenerek değere değer katmalı.
Trabzon olarak kavgayı bırakmalıyız.
Eğer bırakır kendi değerlerimizi sahiplenir ve değer katarsak Trabzonspor inanın ayağa kalkar.
Her haksızlığa uğrayanın hesap görmeye kalktığı bir kent olmamalı bu şehir.
Haksızlığa uğrayan varsa kongreye gelecek ne varsa orada kürsüden söyleyecek.
İbrahim Hacıosmanoğlu bunu yaptı.
TV’ye, gazeteye konuşmadı kongre salonunda konuştu.
Siyasetin duayeni Ferşat Mert ile bitirmek isterim.
O hep şunu söyler.
Sokakta değil demokratik zeminlerde konuşulan söz makbul sözdür.
Demokratik zeminlerde ve kurullarda kürsü kullanılmalı
Demokratik zeminler kongrelerdir.
Trabzonspor’da bu geleneği başlatmalı.
Belki o zaman Şamil Ekinci dönemindeki başarılar gelecektir.