31 Mart yerel seçimlerinden sonra herkes kendi bakış açısından bir yorum yaptı. Bizler de bu sütunda çok yorum yaptık. Şimdi de Partinin Trabzon il Disiplin Kurulu Başkanı Fazlı Çapoğlu’nun mektubu ulaştı elime. Özetleyerek aktarıyorum:
‘AK Partı’nin kökleri Özal’a, Erbakan’a hatta Menderes’e kadar uzanır, daha ilerisini yazmıyorum
Bir dava hareketi olan AK Parti, 14 Ağustos 2001yılında Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan, dava şuuru içinde olan bir Siyasi ekipti.
Partinin programı bu ekip tarafından her kelimesi özenle seçilerek hayata geçirildi.
AK Parti’yi kitle Partisi haline getiren ekip ayrım yapmadan her kesimi kucaklamasını bildi. Farklı kesimler siyaset yapmak için kendilerine uygun AK Parti olduğunu gördüler.
İktidar olabilmek için ilkelerinden tavız vermeden yoluna devam ederek Türkiye’de her alanda reformlar yaparak, milletimizin yaşam standartlarını refahını yüceltmeye nice olmaz denilen devrimler gerçekleştirdi.
AK Parti’nin yaşadığı sorunlar 2013 yılından sonra dengelerin bozulmaya başlaması ile arttı. Feto olayları, 15 Temmuz olayı daha niceleri vesayet odaklarının çökertilmesi, o güne kadar AK Parti’ye tereddütle bakanların Partinin otobüsünü dolduranlar AK Parti’nin yavaş yavaş ayarlarını dengelerini bozmaya başladılar. Bu olaylar öyle gelişti ki çekirdek kadro veya fabrika ayarları dağılmaya başladı, dışlandı.
Asalaklar Partinin ilkelerine, ruhuna musallat oldular, yönetimlerde Bakanlıklarda, Milletvekilliklerinde, Bürokrasi de bunların AK.Parti de ne işleri var denilecek kişiler, boy göstermeye başladılar.
Ne hazindir ki Partinin adına konuşur oldular, lüks yaşam tarzları, lüks makam odaları, her türlü eğlence hayatını ve sefasını sürenler AK Parti tabanını rahatsız etmeye başladı, kanser hücreleri gibi partiyi sarmaya başladılar. Ve az nasiplenen çok nasipleneni şikayet etmeye başladı! 31 Mart’ta ilk emareleri görüldü, zararlı hücreler temizlenmediği müddetçe AK Parti eski sağlığına kavuşamaz
Burada en büyük görev sayın Cumhurbaşkanımıza düşüyor. Tez zamanda harekete geçip Teşkilatlar fabrika ayarlarına dönmeli, 1973 yılında MSP ile başlayan bu milli dava 1989 da RP ile devam eden süreçte, İstanbul Büyükşehir ile(1994), 1995 genel seçiminde 158 milletvekili ile birinci Partı olduk. Erbakan Başbakanlığa geldi.
5’li çeteler, yaygara kopararak RP’yi kapattılar. Fazilet Partisi kuruldu yine birinci Parti oldu o da kapatıldı, AK Parti kuruldu iktidar oldu. Ülkemizin ayaklarına vurulan prangalar yavaş yavaş kırılmaya başladı.
Olmaz denilen devrimler gerçekleştirdi. 18 seçimden zaferle çıkıldı. Ne oldu da 31.Mart vakası seçimlerinde 20 sene sonra yokuş aşağı kaymaya başladık?
AK Partı bünyesine uymayan, ekonomide, bürokraside her yerde Cumhurbaşkanımızı yanlış yönlendirenler mutlaka ayıklanmalı.
AK Partı’nin oy deposu olan gariban emeklileri dışlıyanlar, Sayın bakanın söylediği ‘Ankara memur şehri ama istediğimiz oyu alamadık’ itirafı oy vermeyen emeklilerin yüzde doksanı AK Partili olduğunu hesap edemedikleri bunun vebalini ödeyecek davası olmayanların umurunda değil.
Çümkü onlar AK Parti’nin tökezlediğini gördükleri an başka kapılara koşacaklar, en çok üzülen kahrolan bu davayı ümmet davası milli dava kabul edenlerdir.
Sayın Cumhurbaşkanımız Anavatan Partısı, Doğru yol partisinin durumuna düşmeden mutlaka çare bulmalı, tehlike kapıda,. Ümmetin umudu sönmemeli. Yazılacak çok şey var sürçü lisan ettiysem davaya sahip kardeşlerimden özür dilerim.’