Sakatlıklar ve cezalılar yüzünden yaşadığı onca badireyi yüzünün akıyla atlatıp  bu günlere gelen  Trabzonspor’un şampiyonluğunu matematiksel  olarak da ilan etmesi için  final,  bence  cuma günü Akyazı’da Karagümrük ile oynayacağı maçtır.

Bu maç kazanıldığında kalan 5 müsabakada 2 puanı değil Trabzonspor, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Turnuvasında şampiyon olan Taka Gazetesinin takımı bile alır!..

Ki bu maçı kazanan Trabzonspor, turu Adana’da atar..

Son 3 maçında 7 puan kaybederken galip gelemeyen Bordo-Mavililerin Karagümrük’ü mağlup ederek  hem taraftarını coşturup  iyice havaya sokacağından, hem de şom ağızlılara gereken cevabı vereceğinden eminiz ancak ...

Öyle, ‘Temkinli, tedbirli, garantili oynayacağım’ diye kendini pasife etmeyecek..

Gerçek gücünü ortayla koyacak bir anlayışla bir ilk yarı oynayıp 45 dakikada işi bitirecek.

Dorukhan’ın son durumunu bilmiyoruz ama,  böyle bir futbol için taşlar tamamlanmıştır

Özellikle de Hamsik’in dönmesiyle geçiş oyununda yaşanan sıkıntı sonlanmıştır.

Hamsik’in araya ve terse atacağı ince paslarla iki maçtır kayıplarda olan  olan forvet hattı da beklenen futbollarını sergileyip etkili olacaklardır.  .

Yani ,Trabzonspor bilinen ve yakışan futbolunu sergilemek için gol yemeyi beklemeyecek, maça 1-0 mağlup gibi başlayıp sağlı sollu, ortadan Karagümrük’e nefes aldırmayacak.

Zaten bu Trabzonspor’un 15-20 dakika vites yükselterek oynadığında neler yaptığını Kayserispor ve Konyaspor maçlarının ikinci yarılarından biliyoruz.

Tabi tribündeki 40 bini aşkın taraftarı da maçın hemen  başında ve gol atıldığında yaptığı tezahüratı yeterli görmeyecek..

Takımın desteğe en çok ihtiyacı olduğu anlarda sinema, tiyatro izler gibi sessiz kalmayacak..

 Bu arada ben bu Kouassi’den yeterince yararlanılmadığını düşünenlerdenim.

Çabuk, süratli, dripling yapıp gol atabilen Kouassi  sağ ve sol açık  yanında  özellikle rakip savunma göbeğinin kümelendiği maçlarda Cornelius’a yakın oynadığında kilidi açan anahtar olabilir..

‘Cornelius dağıtır, Kouassi araya girip işi bitir’ diyorum..

Hele de Nwakaeme ‘nin  sözleşme imzalamak için bu kadar naz yaptığı düşünülürse!

AÇ TAVUKLAR ZİNİYASINI AVUÇLAR!

Sezonun bitimine 6 maç kala en yakın takipçisi Fenerbahçe’nin 13 puan artı averajla önünde olan Trabzonspor’un sadece Altay’ı yeneceğini,  FB’nin ise  bütün maçlarını kazanarak şampiyon olacağını iddia eden  yandan çarklı futbol ulemalarının TV ekranlarını, sosyal medyayı işgal edip Trabzonspor’u engellemek için kendilerini paraladıkları ilginç ve ibretlik günlerden geçiyoruz.

32 maçta, o da 4 ü penaltıdan biri de kendi kalesine olmak üzere yediği 5 golle sadece iki kez , ve de  birinde buz hokeyi oynanacak sahada kaybeden Trabzonspor’un  böyle bir sonuç alabileceğini iddia etmek bile gülünç olmaya yeter ancak ‘Türkiye’de her şey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız’ sözünü haklı çıkarmak için olağanüstü bir çaba sarf ediyorlar..

Söyleyecek çok şey var da bir cümleyle kısa keselim:

Aç tavuklar, ziniyasını avuçlar..

Bu arada  takımı yarıştan kopunca  ‘Benden bu kadar, sezon sonuna kadar yokum’ diyerek ekranlardan uzaklaşan ancak  FB  kazanmaya başlanınca  birden geri dönen Bay Rıdvan’da kesmiş bir ahkam;

‘Trabzonspor 3 büyüklere bu kadar puan farkını hakem hatalarıyla yaptı.’

Anladınız mı  işin doğrusunu!

Biz de diyorduk ki, la bunlar niye bu kadar gerimizde kaldı?

TRT’den aldığın paraların benim vergilerime düşen kısmı bir kez daha haram olsun!

Kaldı ki Trabzonsporlu bebekler bile kesilen göbek bağları kurumadan yaşayacakları şampiyonluğun keyfiyle doğuyorlar.

FALCI KAYA’NIN KEHANETİ

Ahmet Celal Ataman’ın başkanlığında, Özkan Sümer’in teknik direktörlüğünde 1980-81 sezonuna başlayan Trabzonspor, 16 takımlı ve 2 puan sistemli ligin ilk yarısını sadece 5 puan kaybederek 25 puanla lider olarak tamamladı.

Ne olduysa devreye ‘Falcı Kaya( Esin)  isimli bir genç girdi ve ortaya şöyle bir laf attı:

Trabzonspor ikinci yarıda  sadece 14  puan alıp  39 puan yapacak ama bu puanla şampiyon olacak!.

Trabzon’da kıyamet koptu, yerel ve ulusal basın  adeta  bu lafların adeta üzerine atlayıp  günlerce manşetten kullandı.

Türk futbolunda sanki yer yerinden oynadı.

 Bu sözlere büyük tepki gösteren teknik direktör Özkan Sümer ise şunları söyledi:

“ Böyle hurafelere, batıl inançlara yer yok. Hangi devirde yaşıyoruz.

Hadi oradan!’

Türkiye neredeyse ikiye ayrıldı.

Kimisi Kaya’nın kehanetinin tutacağını , kimisi de böyle bir tahminin çok saçma olduğunu söyledi.

Ancak işin ilginç yanı, Trabzonspor ikinci yarıda gerçekten sadece 14 puan toplayıp  39 puanla şampiyon oldu.

34 puanlı Adanaspor ikinciliği elde ederken aynı puan ve averajla Beşiktaş ise 3. Sırada yer aldı.

29 puanlı  Rizespor küme düşerken  aynı puanlı Fenerbahçe ise gol averajıyla kümede kaldı.

Bu olaydan sonra tabi Kaya’nın şöhreti her taraf yayıldı, kendisine pek çok konuda sorular sorulup tahmin yapması istendi.

Bunlardan azı tuttu , çoğu tutmadı ve Kaya ‘da unutuldu gitti.

(Kaynak-Kupaların Efendisi-İhsan Öksüz)

HALA DÖNÜYOR MU?

Fenerbahçeli futbolcu Mert Hakan’ın Galatasaray maçında Marcao ile girdiği mücadele sonrasında 5-6 takla atarak kendisini topaç gibi çevirmesi sadece ülke basınında, sosyal medyada değil Dünya’da da alay konusu oldu. 27 yaşındaki futbolcunun bu hareketi ile yurt içi ve dışında   maruz kaldığı yorumlardan bazıları şöyle:

--En son Amerika’da görüldü

-Hâlâ yuvarlanıyor olabilir mi, bi bakın

-Vardın mı eve? Yolda sırtına taşlar falan battı mı?

-Top senin kadar yuvarlanmadı be Mert Hakan.

-Babam aradı diyor ki ‘Mert Hakan Yandaş hâlâ yuvarlanıyor mu? Haberlere bakın bi.’

GÜZELİM TÜRKÇE VARKEN!

Çocukken ve ilk gençliğimizde ramazanlarda camilerin minareleri arasına asılan ‘Hoş geldin Ya Şehri Ramazan’ yazısını okuyunca  Şehri Ramazanı ‘Ramazan Şehri ‘ zanneder pek anlam veremezdik. 

Ramazan şehri  ne demektir? diye düşünür sonuçta, Oruç tutan insanların  olduğu şehir anlamındadır sonucuna  varırdık

Sonradan öğrendik ki  Şehr Arapça da ay imiş  ve  Şehri Ramazan  Ramazan ayı demekmiş..

İyi de, güzelim Türkçe ile HOŞ GELDİN RAMAZAN AYI , ya da bazı camilerde olduğu gibi HOŞ GELDİN 11 AYIN SULTANI demek varken  niye senelerdir bunun Arapçasını kullanıyoruz ki.