Trabzonspor bu yılda kadro planlamasında eksiklikler yaptı. Tamam son anda sol stoperi de kadroya kattı ama iki nokta var ki, bir takımın olmazsa olmazları olarak ortada yoklar.

Bunlardan birisi golcü. Trabzonspor Onuachu’yu mu alacak Weghorts’u mu? Ya da almayacak mı? Bizim Enis Destan’ımız var, Umut Bozok’umuz var mı denecek? Trabzonspor Yönetimi çıkıp bir açıklama yapmalı.

Santrafor konusunda Southampton ile ne konuşuluyor, Burnley ile bir görüşme var mı? Futbolcuların tavrı ne? Anlatın. Trabzonspor taraftarına eziyet etmenin bir mantığı olabilir mi?

Gazeteden çıkıp Semerciler başına çıkana kadar insanlar birçok kez yolumuzu kesiyor. Golcü ne oldu diyorlar. Kimseden, ‘helal ya yönetim iyi bir takım kurdu’ diye duymadım. Orta sahaya 3 ön libero transfer edeceksin, sol kenarı Nwakaeme ile dörtleyeceksin ama bir merkez santrafor almayacaksın. Bir orta saha maestronuz gelmeyecek Trabzonspor taraftarı bunu hak etmedi.

Geçen Avrupa maçında Akyazı dolmadı. Muhtemelen akşam da yine boşluklar kalacaktır.

Trabzonspor zor bir rakiple oynayacak. Temaslı futbol oynayan ekip karşısına çıkacak. Aynı derecede karşılık veremezse işimiz zordur.

Beşiktaş Galatasaray maçına yönelik yorumcuları dinledim, yazılarını okudum, Kartalın hocası ne yaptı, sürekli önde bastı, sürekli hücum aksiyonlarını denedi, 90 artı 1’de bile gol buldu.

En iyi savunma hücumdur.

‘ORTA SAHA REKABETİNE HAZIR MISIN?’

Gazetecilik mesleğinde ya Adliye-Emniyet muhabirliğinden geleceksin ya da Yavuz Selim’in tozlu zemininden! Biz hem Yavuz Selim hem de Adliyeyi yaşadık ve öyle geldik. Spor muhabirliğinden aldığımız zevki hiçbir yerden alamadık. Teknoloji çağını yaşadığımız bir dönemde Trabzon basınının gelecek vaat eden gazetecilerinden birisi de Salih Bıyık. Haber merkezine almak istediğimde ‘Müdürüm ben spor muhabiri olmak istiyorum’ dedi. Ve yaptığı haberlerle bir dönem hayalimiz olan Trabzon Gazeteciler Cemiyetinin başarı ödülünü aldı.

Salih Bıyık, hem bölge kulüplerini hem de Trabzonspor’u takip ediyor. Abdullah Avcı ve Ozan Tufan’ın basın toplantısına katıldı ve soru-cevap bölümünde de Ozan Tufan’a ‘Asıl mevkin orta saha ve bu bölgede büyük bir rekabet olacak. 8 numara için de transfer çalışması var. Forma rekabeti için hazır mısınız? Bu rekabet hakkında neler söylersiniz?’ sorusunu sordu. Çok da güzel bir soru. Avcı orta sahaya oyuncuları yığdı bir 10 numara(maestro) alamadı. Salih‘in sorusuna Ozan Tufan cevap vermeden Abdullah Avcı araya girdi ve bir şeyler söyledi, sonra da güldü. Bu Avcı, İstanbul basınındakilere özel muamele yapıyor ve Trabzon basınına da dokundurmaya çalışıyor. Kendisine şunu söyleyelim, Senin değer verdiklerin var ya hocam, bu takımı 1996’da, 2005’te, 2011’te ve son olarak Başakşehir ile çekiştiğin sezonda yerden yere vuran ve içine nifak sokan isimlerdir. Onlara da kendine de dikkat et.

HANGİ GÜZELLİĞİNİ SAYSAM

Salih Erdem, bir Trabzon beyefendisi. Ben hangi özelliklerinden söz edeyim. Fiskobirlik’teki Başkanlığından mı, yoksa Trabzonspor başkanlıklarından mı? En iyisi Sevgili Altuğ Atalay’ın yazdığı şu sözleri ile onu tarif edelim:

‘Salih Erdem, sadece bir başkan değil, Trabzonspor’un ruhunu, felsefesini ve mücadelesini en iyi yansıtan, kulübe tarifsiz hizmetlerde bulunmuş bir liderdi. Varlık içinde değil, yokluk içinde kulübü var edenlerdendi. Onun önderliğinde atılan adımlar, bugün Trabzonspor'un köklü ve onurlu geçmişine dair en önemli mihenk taşlarını oluşturmuştur.’

KOMŞULARIN SABAH KEYFİ

Atatürk Köşkü ve tarihini çok iyi bilen ve bu konuda yazılar yazan Hasan Kandaz baba mirası Köşk’teki evini adeta çiçek bahçesine çevirmiştir. Bu yıl istediği meyveleri alamadı ise de bunun sebebinin kar yağının az olduğunu söyleyebiliriz.

Hasan Kandaz bir yanı ile Trabzon Valisi Sayın Aziz Yıldırım beye komşudur bir yanı ile de Trabzonspor eski teknik direktörü Şenol Güneş’e. Şenol hoca yılın belli dönemlerinde gelir ve Telsiztepe’deki evini havalandırır, orada yazın keyfini çıkarır. Yine böyle bir dönemde geldi ve yakın dostu kardeşi Hasan Kandaz ile birlikte Sabah kahvesi içtiler. Kandaz, ‘O Trabzonspor’un en büyük efsanesidir’ dedi.

OLİMPİYAT RUHU

Devrim Hacısalihoğlu, Ankara Trabzon Vakfının önemli isimlerinden birisi. TRT’de Muhabirlik yaptı ve önemli belgeseller çekti. Ardından da Avrupa’ya gitti. Euro News kanalında çalıştı. Şimdi yeniden Ankara’da. Trabzonlu hemşerimiz Güzel bir Olimpiyat kitabı hazırlayarak bizimle de paylaştı:

‘Cumhuriyet’in kurulmasının ardından Olimpiyatlara katılma nasıl gerçek oldu? Genç Cumhuriyet, kurulduktan hemen bir yıl sonra sporcularını 1924 Paris Olimpiyat Oyunları’na nasıl gönderdi? Mustafa Kemal ve İsmet Paşalar ile dönemin bakanlarının Paris 1924’e katılmak konusundaki tavrı neydi?

Fenerbahçe Başkanlığı yapacak olan Zeki Rıza Sporel’den, Galatasaray kurucusu Ali Sami Yen’e, Beşiktaş başkanlığı koltuğunda göreceğimiz Fuat Balkan’dan, Trabzon İdmanocaklı Süleyman Rıza Kuğu’ya, olimpiyat fikrini bir meşale gibi taşıyan Selim Sırrı Bey’e, Burhan Felek’e… Türkiye Cumhuriyeti’ni Paris 1924’te temsil eden bu tarihi şahsiyetlerin bir asır önceki “Paris” serüveni, idealist kişilikleri, vatansever tavırlarını bu kitapta okuyacaksınız.’

SÜPER İKİZLER GELİYOR

Türkiye’nin her yanında futbola büyük emek verenler vardır. Bu isimler gelecekte yıldız olacak isimleri erken yaşta keyfederler. Sadi Tekelioğlu; Hami, Lemi, Hamdi, Abdulkadir ve Yusuf Yazıcı’yı nasıl keyfetti. İstanbul’da da ömrünü Alt yapıyla adamış bir Hasan Altay var. Bizim hemşerimiz. Sarıyerspor’un sevdalısı. Çayırbaşıspor’u şampiyon yapan isim. Ama onun en büyük derdi alt yapı. Şimdi iki oyuncu buldu ve onların lisanslarını Çayırbaşıspor’da çıkardı. Göktuğ Ayhan Geyik ve Bartu Ayhan Geyik. Forvet ve Orta saha oynayan ikizlerin çok büyük yetenek olduğunu söyleyerek, ‘birkaç yıl sonra adlarından söz ettirirler’ dedi.

BİRAZ DA NOSTALJİ

Yıl 1933. Trabzon Akçaabat. Muhteşem kumsal ve muhteşem koy ve bugün yok olan tütün tarlaları.