Sevgili okurlar, Abdullah Avcı başarısız olup takımdan ayrılınca doğal olarak takımın başına kimin geleceği tartışma konusu olmuştu. Bu tartışmada iki isim Şenol Güneş ve Fatih Tekke ön plana çıkmıştı. Ben o zaman takımın durumuna bakarak kim gelirse gelsin işinin çok zor olacağını söylemiştim.

Öyle ki yapılan onca transfere rağmen hala takımın aklı dediğimiz 8 ve 10 numara alınmazken diğer transferler de vasatın üstüne çıkmayan futbolculardan oluşuyordu.

Şenol Hoca takımın başına geçince oyun anlayışında yapılacak değişiklikle bir şeylerin müspet yönde değişebileceğini düşündüm.

Başakşehir galibiyeti umudumu artırmıştı.

Ne var ki 28. dakikada on kişi kalan Göztepe maçında takımı tanıyamadım.

Bir saatin üstünde bir eksikle oynayan takım maçı galip bitiriyorsa oynadığı futbolla da bunu hak ediyorsa ne durumda olduğumuz kendiliğinden ortaya çıkar.

Abdullah Avcı ile birlikte yönetimin yaptığı transferlerin sahadaki görüntülerine bakınca Trabzonspor’a yakışan oyuncular olmadıkları hiç zorlanmadan anlaşılır.

Orta üçlüde Okay, Enis Bardhi ve Ozan ile birlikte oynuyorsanız ilk yarıda rakip kaleye bir şutunuz dahi olmaz.

Nitekim de olmadı.

Dahası Şenol Hoca’nın ikinci yarı yaptığı değişikliklerde Nwakaeme’den bir şeyler beklemesi takımın ne durumda olduğunun bir diğer göstergesi oldu.

Bu futbolcuların kaliteleri bir yana sahada birbirlerini destekleyip dayanışma içinde olmamaları anlaşılır gibi değildir.

Görünen o ki Şenol Hoca ile beklenen hareket henüz takımda kendini bulmamış devre arasına kadar böyle de devam edeceği görünüyor.

Yapılacak iş devre arası transfer şansını çok iyi kullanmaktan geçiyor.

Sonuç olarak Göztepe maçı ile kendi gerçeğimizle yüzleşmiş olduk.

Görevli ve sorumlular gereğini yapmak durumundalar.

Bize de, bu takım hiç yakışmıyor olsa da desteklemeye devam düşer.

İyi haftalar.