Kutsal kitabımız Kuranı Kerimin ilk emri Alak suresinin ilk ayeti olan "oku"dur. Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz Hz. Muhammet'te "İlim tahsil edilmesi her kadın ve erkek Müslüman üzerine farzdır." demişlerdir. Bu ayet ve hadisten anladığımız ilim tahsil edilmesi güzel dinimizin en önemli emridir.
Peygamberimiz bir sözlerinde şöyle buyurmuşlardır;" İnsanlar helak oldu, ancak alimler istisna. Alimler helak oldu ancak ilmiyle yaşayanlar istisna. İlmiyle yaşayanlar helak oldu ancak ihlaslı kullar istisna."
İlimler ikiye ayrılır; Nakli ilimler , akli ilimler. Nakli ilimler yaratıcımız Rabbimiz tarafından biz kullarına dünya ve ahiret mutluluğu olsun diye gönderilmiş olan Kuran ve peygamberimizin sünneti. Bu ilimleri tahsil etmek her Müslümana farzdır. Her Müslümana farz olduğundan farzı ayındır. Yani her kadın ve erkek Müslüman sorumludurlar. Bir Müslüman namaz kılacak kadar namazın hakkındaki fıkhı konuları bilmesi farzdır. Bir Müslüman evlenecek kadar evlilikle ilgili fıkıh konuları bilmesi farzdır. Bir Müslüman ticaret yapacak kadar ticaretle ilgili fıkhı konuları bilmesi her tüccara farzdır. Çocuk eğitimiyle ilgili fıkhı konuları yetişkinlerin bilmesi farzdır. Ve en önemlisi yöneticilerin devlet yönetimiyle ilgili fıkhı konuları bilmesi farz ayındır. Vb. gibi. Diğer insanı kuşatan her alanın fıkhının bilinmesi farz ayındır. Bilmemek sorumluluktan insanı kurtarmaz. Aynen medeni hukukta bilmemek kişiyi sorumluluktan kurtarmıyorsa İslam hukukunda da kişi bilmiyorsa sorumluluktan kurtulamaz.
Akli ilimlerin tahsili ise farzı kifayedir. Yani yaratıcımız Allah kime istidat yani bir yetenek vermişse o kişi o ilim dalında yani tıp, matematik, kimya , astronomi ve deniz bilimleri gibi alanlarda ilim tahsili ise yetenekler ölçüsündedir.
Nakli ilimler ve akli ilimler Müslümanı dünyada ve ahirette özgürleştirecektir. Bir Müslüman bu ilimlerden uzaklaşır dünyevileşmeye başlarsa korkulan son yakın demektir. Emperyaller çalıştıklarından Allah onlara rahman sıfatıyla vereceğinden bizler ilim tahsil edemediğimizde geri kalıp köleleşeceğiz onlar ise çalışıp bilim ürettiklerinden Allah onlara vereceğinden onlar ilerleyecek ve bizlere her türlü tecavüzü reva görecekler. Çünkü onların adaleti onlar kendi aralarında üstün bizleri ise köle olarak görmektedirler.
Yöneticilerimiz uçtuğumuzu, ekonomik olarak büyüdüğümüzü falan söylüyorlar ama bakınız bir örnek vereceğim ne demek istediğimi daha güzel anlayacaksınız; Bir kurum dağıttığı kalemtraşlarda şimdi sıkı durun " Made in Germany" yazıyordu. Yani Alman malı yazıyordu. Bir kalemtraşta bile alman markası yazıyorsa sizleri daha bir kendinize gelin derim.
İslam'ın yaşandığı asrı saadet döneminde sonra Abbasiler döneminde sonra dedelerimiz ninelerimiz Selçuklular ve sonrada Osmanlılara zamanında ilim tahsili son derece üst seviyedeydi. Bakınız birkaç örnek vereceğim ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. Bakınız yedinci asırda Abbasiler zamanında Beytül hikmetler yani ilim evleri vardır. Bu dönemde antik yunanda ki her türlü ilim alınıp tercüme edilip daha geliştirilmektedir. Hicri onuncu on birinci asırda da Allah dünya çapında büyük alimler göndererek yaptıkları bilimle ülkemizin büyümesi için son derece önemli çalışmalara imza atmışlardı. Bakınız on birinci asırda yaşamış İbni Sina yazdığı tıpla ilgili kitabı el kanun fit tıp adlı eseri Avrupalı üniversitelerde yaklaşık yedi asır kadar okutulmuştur. Sizlere bir başka örenek vereceğim bu medeniyetten Fahri razı diye büyük bir Müfessir vardır. Bu büyük alim eseri mefatihu'l gayb da ki bu eser bir tefsir kitabıdır bu kitabının bir cildini astronomiye ayırarak adına ilmun nucum demiştir. Böyle yüzlerce alim vardır İslam tarihinde. Alim olmak sadece erkeklere has değil kadınlardan da büyük alimler yetişmiştir. Bakınız Peygamberimizin hanımı Hz. Aişe annemiz büyük bir muhaddis ve müfessir ve fıkıkçıdır.
Nakli ilimlerle ahiretimizi kurtarmaya çalışacağız akli ilimlerle de dünyamızı kurtarmaya çalışacağız. Eğer sadece ahiret ilimleri ile meşgul olursak emperyaller bizleri geçeceğinden ne malımız ne canımız ne de namusumuz korunamaz. Çünkü emperyaller de acımak diye bir şey yokta ondan. Bakınız emperyaller Irak'a, Suriyeye ve Afganistan'a girdide ne oldu?! Olan şu yer altı ve yerüstü zenginliklerimizi çaldılar , erkeklerimiz öldürdüler ve kadınlarımıza tecavüz ettiler. Gerçek bu! Daha ne adına bilimden uzak dururuz inanın bana anlamakta zorlanmaktayım.
Önce ahlak sonra da bilim yapmalıyız. Kurtuluşumuz bu! Başka yollar çıkmaz sokak. Birkaç televizyonun dışında izlediğiniz televizyonlar lağım yayın yaptığından bunları sizlere söylemezler. Aklınızı başınıza alın.
Yarın rahat etmek istiyorsak çocuklarımız adına milli ve yerli bir eğitimi hayat geçirmeliyiz. Dedelerimiz Ninelerimiz medreseleri günümüz çağdaş eğitimiyle harmanlayarak milli ve yerli bir eğitimi hayat geçirmeliyiz. Bu gidiş gidiş değil!
Bizlerin her sahada fabrikaya, her türlü savaş uçağına nükleer denizaltısına , her türlü nükleer santraline , atom bombasına korkmayın emperyallerde binlercesi var. Her türlü uyduya vb. gibi teknolojik teçhizata ihtiyacımız vardır. Herhal artık o nefsinizi tatmin etmekten uzaklaşırsınız değil mi?! Eğer çalışmazsanız bugün sizlerin iğfal ettiğiniz namuslarınızı yarın emperyaller iğfal etmekten uzak değiller bilin istedim.
Geleceğimizi kurtarmak adına önce ahlak sonra bilim üretmeliyiz...