Sevgili okurlar, bu sezon başı takımımız lige istediği gibi başlayamadı.
Dolayısıyla lider Fenerbahçe ile aramızda bir ara 9 puan sonra Giresun’a yenilince 6 puan fark oluştu. Hep söylerim 3 puanlı sistemde bu puan farkları her zaman kapatılabilir.
Ama önemli olan futbolumuzda bir hayli geri düşmüş olmamızdır.
Öyle ki daha dün takımı şampiyon yapan hoca hakkında bir hayli çatlak sesler de başlamıştı.
Biz bu karışıklıkla uğraşırken Dünya Kupası imdada yetişti.
Hoca takımı Antalya’da kampa aldı ve eksikler bu süre içinde bir bir giderildi.
Artık yatay oyun yerine dikey oyun seçilirken takım yardımlaşması ön plana çıktı.
Daha da önemlisi kuvvetlenen Abdülkadir’in neler yaptığına ve daha da neler yapacağına tanıklık ettik.
Kendi saha ve seyircimiz önünde bu koşullar altında başlayan maçta ilk yarı Fener’in bir şutu direkten dönmüş olsa da 90 dakikada başka pozisyonları olmadı desek de abartmış olmayız.
İlk yarıda bizim de pozisyonumuz yeterince olmasa da rakibi önde basarak oyun kurmalarını engelledik.
İlk yarının geneline bakılınca takımımızda bu maçı alacağız istek ve arzusu vardı.
İkinci yarıda rakip 10 kişi kalınca hepten oyun üstünlüğünü eline alan takımımız farklı bitireceği maçı 90 artıdaki attığı golle 2-0 ile yetinmek zorunda kaldı.
Sevgili okurlar bir daha göründü ki dereyi görmeden paçaları sıvamak sadece duygusal bir tepkiden öteye geçmiyor.
Şu anda takımımızın her takım kadar şampiyonlukta şansı vardır.
Demek oluyor ki takımımıza ve hocamıza sahip çıkmak birinci görevimiz olmalı.
Abdullah Hoca bu ligin en önemli hocalarından biridir.
Daha dün 37 yıl üzerine takımı şampiyon yaptığını ne çabuk unutuyoruz.
Bazı söz sahibi gibi görünenler ve de kalemşörler bilmelidir ki Trabzonspor ve camiası akılları alamayacağı kadar büyüktür.
Sonuç olarak Fenerbahçe galibiyeti kenetlenmemize neden olması bakımından çok önemli olmuştur. Unutmayalım ki her maç kazanılınca üç puan değerindedir.
Dolayısıyla bundan böyle bütün maçlara Fenerbahçe maçı kadar önem vererek hazırlanmamız gerekir.
Daha güzel futbol ve daha güzel günlere hep beraber gitme dileğiyle emeği geçen herkesi kutluyorum.
ÖZEL NOT: Maç başlarken Fenerbahçe’ye hitaben asıldığı söylenen pankartta yazılan doğru şeyler yanında Atatürksüz bir Cumhuriyet’ten bahsetmek hangi kafanın bir ürünüdür doğrusu merak ediyorum. Buna en hafif deyimle kaş yapayım derken göz çıkartmak denir.
Kaldı ki bu pankartın aslı Savaş Yılmaz’a ait olup aşağıdaki gibidir.
Bir kez daha uyarmak istiyorum. Trabzonspor partiler üstü olup kimsenin siyasi görüşlerine alet edilemez. Bu bilinçte olmayanlar lütfen Trabzonspor’u bağlayan beyanlardan zinhar kaçınmalıdırlar. Eğer yapılan iş bir hata sonucu olmuşsa da bunu açıklamalıdırlar.