Trabzon’da bir esnaf yabancı uyruklu işçi çalıştırma nedenini şu şekilde açıklıyor; “Bana göre gençleri bu noktaya getiren aileleri. Gençler ellerinde telefonla sabaha kadar oynuyor.

Sabah da öğleye kadar uyuyor. Biz şuan Afgan işçi çalıştırıyoruz. Ben iddia ediyorum ki Afganlar olmazsa bazı sektörler biter. Kimse çalışmak istemiyor. Ben 20 bin lira maaş ve sigorta veriyorum.

Yine de Türk çalışmıyor. Ben bu işi yapamam, oturaklı bir iş varsa bana onu ver diyor. Ben 60 yaşına geldim hala çalışıyorum. 20 yaşında genç oturaklı iş istiyor. Bizim genç neslimiz bitti.

Bu gidiş iyi değil. Yetişen usta yok. Yetiştiren usta da yok. Şimdi eğitimci de yok anne baba da yönlendirmiyor. Şimdi sanat yapacaksınız. 5-10 sene sonra ne yapacağız bilmiyorum.

Kaç kişiye dediysek işçi bulamadık. Kıyamet gibi iş var aslında. Adam bulup çalıştıramıyor insanlar” dedi.”

Ülkemizde ne zaman işsizlik sorunu gelse bu tür açıklamalara sürekli rast geliyoruz

Türkiye genelinde ucuz işçi çalıştırmanın klasik nedeni bu olsa gerek?

Ya bu kadar da gençleri hor görmenin aşağılamanın bir anlamı yok.

Örneğin İnşaat Mühendisliğini mezunu bir öğrenciye “Niye boş geziyorsun git inşaata çalış” demek akıl işi mi?

O zaman biz bu çocukları niye üniversitelerde okutuyoruz.

Ortaokulu bitireni verelim inşaatlara çalışsın dursun anasını satayım.

Ha bir de Trabzonlu esnafımız üzerine alınmasın genel de bu tür açıklamaları yapanlar köle gibi işçi arayanlardır.

Yat deyip yatan kalk deyip kalkan!

Bu kapsamda çalışan işçilerin;

Mesai saatleri yoktur.

İzinleri yoktur.

Bayram tatilleri yoktur.

Fazla çalışma mesai ücretleri yoktur.

Özetle insanca hakları yoktur!

Trabzonlu esnafımızın hiç haklı yönü yok mu?

Var elbet!

Gençlerimiz ne yazık ki sosyal medya ve sanal alemin pençesinde

Telefonsuz günleri yok…

Kitap okuma alışkanlığı bitti sosyal yaşam bitti yüz-yüze iletişim bitti…

Birçok alanda gençlerimiz geri düşüyor.

Sorgulanması ve öz-eleştirisi yapılması gereken çok şey var.

Fakat her işsizlik her ekonomik sorunlarda gençleri paravan gibi kullanmaktan vazgeçelim.

Afganlı-Suriyeli çalıştırmak suç değil de?

“İş yerimde Türk çalıştıramıyorum onun için Afganlı buldum” diyen esnaf amcaya sormak lazım kendi evlatlarını niye çalıştırmıyor diye?

Öyle alıştık ki işimize göre konuşmaya işimize göre yazmaya-çizmeye.

Menfaat ve çıkarlarımız nerede kafa orada!

Yok, böyle bir dünya.

Hepimiz önce gençler neden yüzünü yurt dışına döndü onu sorgulayalım.

Ekonomik ve sosyal hayatlarındaki gelişmeler gençleri ailelerinden koparıyor.

Ruh hallerindeki bıkkınlık kafa karışıklığı ve aidiyet duygularının kırılması vahim bir durum.