Trabzonspor kurmayları geçtiğimiz hafta içi, İstanbul’da bir basın toplantısı düzenlediler..
Saatlerce konuşulan ama hiç bir şey anlatılmayan toplantıda kelimenin tam anlamıyla körlerle sağırlar birbirlerini ağırladılar...
Hoca Başkan’ı, Başkan Hoca’yı övdü durdu... Arada samimiyetin dozu kaçtı, iş “Erto”’ya kadar evrildi.. Allah bozmasın...
İkisi de Trabzon’u ve Trabzonspor camiasını çözmüşler... Dilin kemiği yok... İşe altyapıdan başla, arkasından ekonomi, araya biraz sürdürülebilirlik, finalde de transfer..
Bunları söyle geç... Ondan sonra istediğin gibi at oynat.. Nasılsa kanan çok...
Aralık’ta kongre var ya; “isteyen varsa aday olsun” mesajının arkasındaki niyet belli... “Hele şu yaz dönemi bir geçsin, ondan sonra yüreği yeten çıksın ortaya”
Eski, bilinen usuller..
Halı saha futbolcusu Pepe örneği gözümüzün önündeyken, “yapılanlar yapılacakların teminatıdır” emin olun...
Transferler kampa hazır olacakmış... Tamam :)
Bakın, giden Hoca Bjelika’nın istediği Petkoviç yine gündemde... Hani Hırvat ısrarla istiyordu ya... Yersen...
Adam Almanya’da takım çalıştırıyor. (Gerçi orada da kapıya yaklaşmış ki; normal!..) Ne hikmetse Petkoviç’in yüzüne bile bakmıyor... Ama Trabzon’dan gideli beri Hırvat futbolcu yine de kulübün gündeminden düşmüyor..
Demek ki; bu ismi Bjelika’nın ısrarla istediği haberleri gerçek değilmiş. Belli ki O’nu getirenlerin projesiymiş... Tıpkı, Balkanlar’dan gelen diğerleri gibi... Biliyorduk da teyidi oldu..
Neyse, dönelim son basın toplantısına... Takım kupada finalin kapısında, ligde üçüncülük şansı yüksek... Gelin şimdilik inanmış gibi yapalım... Sezon bitince düşünürüz...