Artık "Binbir Gece Masalları" Trabzon'da yazılacak. Ama bu kült masalda ne Şehrazat olacak ne Şehriyar ne de Cafer... Masal baştan sona Trabzonspor'u anlatacak ve dilden dile dolaşacak. Masalın başkahramanı Abdullah Avcı olacak. Sihirli lambadan cin değil harikalar dünyası çıkacak. Masalın döşeme ve serim bölümleri çoktaaan yazıldı bile, düğüm ve çözüm bölümleri bitmek üzere... Dilek kısmı ise taraftarlardan ibaret.

Olağanüstü akışlar bulunan eserde Avcı'nın yaratıcılığı ve futbol aklı, Uğurcan Çakır'ın devasa kulüpleri peşinden sürükleyen performansı, Victor Hugo'nun "Sefiller" romanını sahada yeniden uyarlayan Vitor Hugo'nun gözlerindeki kararlılığı, Marek Hamşik'in beyin yakan milimetrik pasları, Bakasetas'ın ışık hızıyla yarışan şutları, Siopis'in bitmek bilmeyen enerjisi, golleri ve asistleriyle bizden biri olan Edin Visca'nın mütevazı ama olağanüstü çizgisi, "Hayalet Casper" da denilen Nwakaeme'nin rakiplerini emekli ettiği çalımları, krallık tacının peşinde koşan Cornelius'un Vikingleri andıran gücü ve diğer kahramanlar ele alınacak. Bu arada, sakatlandıktan sonra (şimdilik kaydıyla) gönderilen Edgar Ie'in katkısına da şapka çıkaralım. Tabii ki Başkan Ahmet Ağaoğlu ve Asbaşkan Ertuğrul Doğan ile yönetimin her kademesinde yer alan isimlerden kurulu beynelmilel asamblenin şampiyonluk için yazdıkları tarih, belgeleriyle birlikte arşive eklenecek. Şike sezonu nedeniyle Trabzonspor'un henüz tescillenmemiş şampiyonluğu dahil (Niye 9 diyorum 1973-74 sezonunda 2.Lig’deki şampiyonluğu katarak) 9. şampiyonluk kutlaması dolayısıyla 9 gün 9 gece kemençe, kolbastı, horon ile eğlencenin dibine dibine vurulacak. Bu masala Karadeniz'in egzotik atmosferi ve büyüsü de katıldığında puzzlee'ın parçaları tamamlanmış olacak. Tüm camia daha şimdiden şampiyonluk için gün saymaya başladı. "Alice'in Harikalar Dünyası”na gitmeye gerek yok. Trabzon da muhteşem bir masal dünyası değil mi?

TRABZONSPOR'UN KASASINDAN ELİNİZİ ÇEKİN!

Trabzonspor'un şampiyonluğunun katledildiği 2010-11 sezonu Fenerbahçe’nin Başkan Yardımcısı, şu an ise Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir ortada fol yok yumurta yokken öyle bir laf etti ki, akıllara ziyan! Hani halk arasında bir deyim vardır, teşbihte hata olmaz, "Biri kuyuya biri taş atar, 40 akıllı çıkaramaz" denir ya, bu da tam da böyle bir şey! Peki ne dedi Nihat Özdemir? "4 büyükler olarak, bir sezon için şampiyonluk primlerini almayın. Anadolu kulüplerin gelirlerinin yüzde 80’ini yayın geliri oluşturuyor ama sizin gelirlerinizin sadece yüzde 20-25’i yayın geliri. Dolayısıyla siz bu şampiyonluk primlerini almazsanız bu sene itibari ile 16 kulübün yayın gelirinden zararı olmayacak.

TFF Başkanı Nihat Özdemir'in söylediği sözlerin karşılığı, Trabzonspor için 25 milyon lira civarında bir gelirden feragat etmesi anlamına geliyor! Peki neden? Yani Trabzonspor çalışacak, didinecek, alın teri dökecek, hayli yüklü harcamalar yapacak, sonra da kazandığını tabiri caizse sırtüstü yatan, alın teri döküp, çalışıp kazanmayan bu nedenle de zarar eden beleşçi 16 Süper Lig takımına verecek! Var mı böyle bir anlayış? TFF öyle bir sistem kurmuş ki, Süper Lig’in 16 takımı zarar ediyor, e TFF Başkanı Özdemir'in süper fikrine göre bu zararı kalksın ligin 4 büyüğü ödesin, var mı böyle bir saçmalık? Bunun akılla, mantıkla, izanla ve vicdanla bağdaşır bir yanı yok! Eğer Nihat Özdemir kurdukları sistemde 16 Süper Lig takımı zarar ediyorsa, onu kendi cebinden ödesin de görelim! Yıllardır Trabzonspor’a her türlü haksızlığı yapacaksınız, anasının aksütü gibi helal şampiyonluklarına mal olacaksanız, sonra da kalkıp başında olduğunuz sistemi çökertince de zarar eden 16 kulübe 4 büyük kulüpten para isteyeceksiniz? Yok ya! Var mı böyle bir dolma? TFF Başkanı Özdemir herhalde leyleği havada gördü! Ne akıllı bir TFF başkanımız var! Breh breh breh... Türkiye’nin en zengin beş mütaahhitinden birisi TFF Başkanı Özdemir! O zaman sorumluluğu başkan olarak kendisi üzerine alsın, başkanlığının da bir anlamı olsun!!!

Baktınız Trabzonspor açık ara şampiyonluk yolunda ilerliyor, önünü kimse kesemiyor! O zaman Trabzonspor’un anasının ak sütü gibi kazandığı parayı istiyorsunuz! Ona da bir kılıf bulup, 4 büyükler diyerek, 3 İstanbul büyüğünü yanına koyuyorsunuz ki, cin fikirliliğiniz meşruiyet bulsun öyle mı? Zaten başında bulunduğunuz federasyonun süper liginde, izlediğiniz yanlış yabancı futbolcu transfer anlayışı nedeniyle değil 16 takım, 20 takım borç içinde! Sistemi çığırından çıkarmış, ülkeyi yabancı futbolcu cennetine dönüştürmüşsünüz, sonra da kulüpler borç batağına saplanınca dönüp Trabzonspor’un da içinde olduğu 4 büyüklerden para istiyorsunuz, öyle mi? Yok öyle yağma! Eğer başında bulunduğunuz federasyonun süper liginde 16 kulüp zarar ediyorsa, siz orada ne iş yapıyorsunuz, önden buyurunuz, ağanın eli tutulmaz başkan!

MAYMUNCUK VE ZAFERE KAÇIŞ 

Sezon başında posası çıkmış Sosa'yı, yabancı damat Sörloth'u, arka direk Novak'ı, ağlak Ekuban'ı APS ile postalayıp daha kreatif futbola dönerek rotayı şampiyonluğa kıran Trabzonspor'da kalıtsal bir aşk var: Futbol. Geliyor gelmekte olan... Karadeniz'in yağmurundan olsa gerek, ligin boyu ıslanıp çektikçe şampiyonluk şarkıları Sis Dağı'ndan, Uzungöl’den, Sultan Murat, Haçkalı Baba Yaylası’ndan Kayabaşı Yaylası'ndan, Solaklı deresinden şırıl şırıl yankılanır oldu. Abdullah Avcı'nın gözlerini belerterek verdiği dersin konusu Kayserispor'du bu hafta. 6 eksikle Trabzon'a gelen rakip takım dost gibi görünse de çıngıraklı bir yılandı. Her an sokabilecek, zehirli bir düşman...

Abdullah hoca bir sonraki hafta oynanacak Fenerbahçe maçını da düşünmüş olacak ki savunma supabı Denswil'i kulübede tutarken ağrıları bulunan Hamşik ve Dorukhan'ı kadroya almadı. Akaryakıta art arda gelen zamlara rağmen taraftarların fulleyip gaza verdiği Trabzonspor ilk yarıda adeta dominant ama gol yönünden ķısır futboluyla hayal kırıklığı yarattı. Adamlar 'Çakma Terim'in verdiği tüm talimatları harfiyen yerine getirdi. Hani derler ya, kora kor, dişe diş bir mücadele vardı ilk kırk beş dakikalık bölümde. Nazara gelen genç Ahmetcan'ın hatalarının eseri Gavranovic ve Thiam'ın iki golüyle soğuk duş alan Trabzonspor kendine geldiğinde hakemin düdüğünü duydu. Maçın ikinci devresi Abdullah hocanın hatalarından arınması için iyi bir fırsattı. Nitekim Djaniny, Denswil ve Yusuf Erdoğan'ı sahaya sürerek maçın kaderini de havasını da değiştirdi. Özellikle "Çilingire gerek yok, ben burdayım" diyen, "Maymuncuk" benzetmesi yaptığım Djaniny bi' tıkla açtı kilidi... Gerisi çorap söküğü gibi geldi. Edin Visca'nın golünden sonra beraberlik Djaniny'den geldi. Bu arada yine direkleri döven şutlar... Ve... yine son dokunuş ustası Nwakaeme'nin sahne aldığı final anı... Hakemlerin bariz elle kesilen bir pozisyonu adeta mikroskopla dakikalarca inceleyip zoraki de olsa verdikleri penaltıyı atan Nwakaeme "Zafere Kaçış" filminden alıntılanan bir sahnenin kahramanı gibiydi.

İŞTE ASBAŞKANLIK İŞTE TS SEVGİSİ!

Trabzonspor Asbaşkanı Ertuğrul Doğan ne mümtaz, ne ulvi bir insanmış meğer. Hani bir elin verdiğini öbür el görmeyecek derler ya... Doğan da öyle. Trabzonspor sevgisini yurdun dört bir sathına benimsetmek için kimseye duyurmadan, dağa taşa haykırmadan caka satmadan, böbürlenmeden çalıştı, çalışıyor. Trabzon'daki kulüpleri yediden yetmişe bordo mavi renklere büründüren Doğan, kilometre ötelere de bu sevdayı taşımış.

Bitlis Mutki'de görevli Trabzon Çaykaralı bir öğretmenin isteği üzerine harekete geçen Doğan buradaki 32 öğrenciye Trabzonspor forması göndermiş. Bordo mavili formaları büyük sevinçle giyen çocuklar artık tüm Türkiye'nin ağzında pelesenk olmuş "Bize her yer Trabzon" sloganını haykırıp hem Ertuğrul Doğan'a minnettarlıklarını dile getirdiler hem de Trabzonspor sevgisini.

Ertuğrul Doğan'ın jesti bununla da sınırlı kalmadı. Ağrı'daki okulda da benzer görüntüler vardı. Doğan'ın gönderdiği formalardaki TS amblemini öpmeye doyamayan çocukların sarmaş dolaş ve sımsıcak halleri sosyal medyada büyük ilgi gördü.

Bir de Şırnak İdil'deki Alakamış Köyü Ortaokulu'na forma gönderen Ertuğrul Doğan sadece asbaşkanlıkta değil tanıtım ve pazarlama konusunda da deneyimli olduğunu bir kez daha kanıtladı. Doğan'ın bu yaklaşımı 'İşte asbaşkanlık böyle olur' dedirtti.

SEVİNMEK ONLARIN HAKKI

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik köprüleri atıp savaş baltalarını çektiği ve çoluk çocuk, genç yaşlı demeden kıyım yaptığı bir coğrafyada biraz da olsun moral bulmak istiyorduk. Nitekim Kayseri galibiyeti savaşın soğuk yüzünü kısmen unutturdu bize. Düşünsenize bir tarafta bombalarla vurulan sivil yaşam, diğer tarafta kilometrelerce ötede son raddede kazanılan bir zaferin getirdiği sarhoşluk...

Bir yanımız trajedi, diğer yanımız coşku... 2-0'dan geri dönüp 3-2'lik galibiyete ulaşmak her yiğidin harcı değil. İşte Teknik Direktör Abdullah Avcı ve Nwakaeme ile Hamşik ve Nwakaeme'nin Kayseri maçının bitiş düdüğünden sonra verdikleri fotoğrafın dili...

Sahada konuşan ayaklar basın mensuplarının çektiği fotoğrafları da konuşturuyorlar adeta. Dünya Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik katline odaklanırken Türkiye Trabzonspor'un şampiyonluğa koştuğu kareleri servis etmeyi sürdürüyor. Eeee bu zaferleri yaşamak ve yaşatmak onların hakkı.

ENGEL TANIMIYORUZ!

İlk olarak Yukatel Kayserispor ile oynanan maç Trabzonspor taraftarı olarak çok stresli geçmiştir. 2-0 geriye düştüğümüz maçta ikinci yarıya fırtına gibi başlayan Trabzonspor başa bela oldu. 2-0’dan geri döndüğümüz maçta Nwakaeme’nin penaltı golüyle 3-2 kazanmayı bildik. İnsanlar acaba mı derken Abdullah hocam imdadımıza yetişti. Yaptığı değişikliklerle maça adeta yeniden başlamış gibi olduk ve durumu güzel futbolumuz ile toparladık. Sonuç olarak biz bitmedi demeden hiçbir maç bitmez!

Allah'ım sana şükürler olsun ki bu gidişle ben bu genç yaşımda Trabzonspor’umun şampiyonluğunu göreceğim. Süper Toto Süper Lig’in en iyi stratejik teknik direktörü Abdullah hocaya sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Ayrıca babamın da içinde bulunduğu yönetim kurulu bu kadroyu ve planlamayı çok iyi yaptıkları için tebrik ediyorum. Lider olan Trabzonspor oynadığı Türkiye kupası maçında da futbol dersi vermeye devam ediyor. Güzel bir maç oldu ve nihayet Berat Özdemir de ayağına gelen fırsatı geri tepmedi ve gelen pozisyonu da gol ile değerlendirerek maçın skorunu belirlemiştir. Öyle görünüyor ki bu sene Türkiye de kupa bırakmayacağız. Tüm kupaları Trabzon'a toplayacağız. İnşallah önümüzdeki Fenerbahçe maçında alarak yolumuza doludizgin devam ederiz. EFE KAAN ÖZTÜRK