Kelimelerin tükendiği nokta.  Zor olacağını biliyorduk. Öyle de oldu. Yeniden Süper Lig’e hoş geldin Rizespor’um. Fazlasıyla hak edilmiş bir mutluluk.

Sezon başından bu yana takımın daha iyi olması adına eleştirilerimiz oldu.

Bu eleştirilerimiz hep takımın daha iyi olması adınaydı.

Şu bir gerçek ki bu eleştirilerimizin olumlu yönde katkı sağladığı kanaatindeyim.

İlk yarı kadro kalitesi olarak rakiplerinin gerisinde olan bir Çaykur Rizespor vardı.

Ancak ara dönemde yapılan takviyelerle kabuk değiştiren bir takıma dönüştü Yeşil-Mavililer.

Samsunspor ile birlikte ligin en az yenilen ve ligin en çok berabere kalan takımı oldu Çaykur Rizespor.

Çaykur Rizespor, Süper Lig’e yabancı bir takım değil.

Bir yıl aradan sonra yeniden yuvaya dönmek çok önemliydi.

Ligin son haftaları adeta yıl gibi geçti.

İnanılmaz maçlar oynandı.

Bu heyecana kalp dayanmazdı.

Pendik, Göztepe ve Altınordu maçları buna çok büyük örnek.

Dün oynanan ve 0-0 sona eren Altınordu maçında oyuncuların adeta ayakları tutuldu.

Şampiyonluk baskısı sanki pranga oldu.

Ancak beraberlik Yeşil-Mavili takıma yetiyordu.

Son düdüğün ardından yaşanan sevinç görülmeye değerdi.

Emeği geçen herkesi kutluyorum.

Bu coşkuyu Çaykur Rizespor camiası fazlasıyla hak etti.

Günlerce bu coşku doyasıya yaşanacak.

Sonra Süper Lig’de kalıcı olmanın temelleri atılmalı.

Artık Çaykur Rizespor, Süper Lig’de misafir değil ev sahibi durumunda olmalı.

Bunun için kalıcı çözümler bulunmalı ve planlar yapılmalı.

Taraftarlar da daha fazla takımını sahiplenmeli.

Çünkü başka Çaykur Rizespor yok.