Gün boyunca açlık sebebiyle kan şekerinin düşebileceğini ve bunun yorgunluk, baş ağrısı ve dikkat eksikliği gibi sorunlara yol açabileceğini söyleyen Yılmaz, "Ramazan’da öğün sayısı azalır ve yemeklerde çeşitlilik artar. Bu nedenle beslenme düzeni dikkatle planlanmalı. Hızlı yemek yemek, kan şekeri ve tansiyonun ani yükselmesine neden olabilir. İftarda yemekler iyice çiğnenmeli ve yavaşça yenmelidir. Çorba ile başlanmalı, 10-15 dakika dinlendikten sonra ana yemeğe geçilmelidir" dedi.
Sağlıklı bir iftar menüsünde etli sebze yemekleri, kurubaklagil, tavuk, balık gibi seçeneklerin yanı sıra salata, pilav ve makarnanın da eklenebileceğini belirten Yılmaz, yemeklerin fırında, ızgara, buğulama ve haşlama gibi sağlıklı pişirme yöntemleriyle hazırlanması gerektiğini vurguladı. İftardan sonra ara öğün yapmanın da önemli olduğunu, bu öğünde yoğurt, süt, meyve, galeta, fındık, ceviz ve badem gibi gıdaların tercih edilebileceğini söyledi.
Yılmaz, sahurun önemine de değinerek, sahura kalkmanın oruç tutarken enerjiyi korumak ve gün içindeki yorgunluğu engellemek için şart olduğunu belirtti. Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi kahvaltılıklar ve çorba tüketmenin faydalı olduğunu vurgulayan Yılmaz, meyve ve salatadan kaçınılması gerektiğini, çünkü bu tür besinlerin erken acıkmaya neden olabileceğini ifade etti. Ayrıca, iftar ve sahur arasında yaklaşık iki litre su tüketilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
