Fransız Paşalarından birisi Osmanlı Paşasına sizin savaşlardaki başarınızın sırrı nedir? Bize de bu sırrı öğretin dediğinde, Osmanlı Paşası ayak başparmağını Fransız Paşaya uzattıktan sonra onun da ayak başparmağını tutarak sen benim ayak başparmağımı ısır ben de senin ayak başparmağını ısıracağım der.

Fransız Paşa, bizim Paşanın ayak başparmağını ısırdıktan sonra bizim Paşa da Fransız’ın ayak parmağını ısırınca Fransız bağırmaya başlar. Osmanlı Paşası işte bizim başarımızın sırrı burada, siz bir acı duyunca hemen bağırıyorsunuz, biz ise zor zamanlarda bağırmıyoruz, dayanma gücümüzü ortaya koyuyoruz bu da bizi başarıya götürüyor der.

Türkiye yıllardır terör belası ile sabırla mücadele etmektedir. Teröristler halkı, yetkilileri bezdirip onların mücadele gücünü kırarak başarıya ulaşmayı amaçlamaktadırlar. Kış şartlarının ağır bir şekilde sürdüğü Pençe Kilit Harekâtı bölgesinden toplu sayılabilecek şekilde şehit haberleri gelmektedir. Bu durum ciddi şekilde canımızı yaksa bile yıllardır bu bela ile mücadele eden bizlerin elde etmiş olduğu tecrübeler sonucunda ahımızla düşmanımızı agâh etmememiz, bu durumdan da daha güçlü bir şekilde sabırla ve nihayetinde zaferle çıkmamız gerekmektedir.

Bugün başta Amerika olmaz üzere İngiliz- Siyonist işbirliği Ortadoğu’yu kana bulamaktadır. Bu mihraklar Ortadoğu’yu yönlendirecek güçlü bir devlet istemedikleri için ellerinden gelen her türlü hainliği uygulamaktan kaçınmamaktadırlar.

İngilizler, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra tek milletli toplulukları çok devletli (Araplarda olduğu gibi); çok milletli devletleri de tek devletli (Hindistan, Türkiye, İran gibi) olmasını istemiş, bu nedenle ülkelerin öyle şekillenmesini istemişlerdir. Çünkü bu vesile ile istedikleri vakit azınlıkları kullanarak kendi çıkarlarını korumayı amaçlamıştır.

Türkiye bu durumdan fazla yara almamak için çok büyük sabır, acıya karşı direnç göstermek zorundadır. Bu ortamda canı yanan, aciz duruma düşen, bağıran, sabırsızlık ve acziyet ortaya koyanlar kaybedecektir. 

Millî bilinci gelişmiş ülkelerde insanlar terör belası ile karşılaştıklarında hep birlikte teröre karşı çıkarak terörün ve teröristin belini kırmaya çalışırlar. Millî bilinci gelişmemiş ülkelerde ise siyasiler, depremde yıkılmış evlerden talana giden hırsızlar gibi ülkenin bu kaos ortamından nemalanarak siyasi rant elde etmeye çalışırlar. Siyasi sorumluluğu olan kişilerin ülkenin ali menfaatini gözeterek hareket etmeleri, teröristi şevke getirecek eylemlerden kaçınmaları, onlarla olan ilişkilerini gözden geçirmeleri gerekir.

 Şu anda herkesin aynı yürek ile tepki koyma, aynı acıda birleşme sorumluluğu bulunmaktadır. Eğer ileride güzel günler görmek istiyor isek hep birlikte sorumluluğumuzu bilerek vakarla hareket etme mecburiyetimiz vardır. Tarihin hiçbir zamanında terörden, teröristten medet bekleyenlerin mutluluğa eriştiği görülmemiştir. Bu topraklarda şerefimizle yaşamanın bedelini her gün şehitler vererek ödemeye devam ediyoruz.  Biz bu şerefi koruyarak bu günlere geldik, bu millet sağduyu ile hareket ederek ve dostu düşmanını iyi tanıyarak bu karanlık tünelden çıkacaktır. Fakat hepimizin sabırlı ve bilinçli olma mecburiyeti vardır.

Ali Canip Yöntem’in isyan ettiği gibi,  Her zulmü, kahrı boğmaya bir parça kan yeter/ Ey şark uyan, yeter yeter artık, uyan, yeter!