Trabzon siyasetinde milletvekilleri Ali Kemal Başaran ve merhum Mustafa Cumur’dan kalan misyonu Salih Cora üstlenmişti.
Ayrım yapmadan her vatandaşın işine koştu. Elbette ki yoruldu da. Ne var ki, bir göreve gel, makamda otur, kimsenin işini yapma, partine değil, kendine çalış modunda olmadı.
Maalesef Trabzon son 15 yılda böyle siyasetçileri de gördü.
Trabzon’da 3 kez il başkan yardımcılığı görevinden bulunup ardından milletvekili adayı olarak meclise giden Cora, hem siyasette hem de bürokrasi de önemli diyaloglar kurdu ve icraatlar yaptı.
Seçim bölgesi, Tonya, Vakfıkebir, Beşikdüzü, Şalpazarı ve Çarşıbaşı’nda etkin bir isim oldu.
Buna rağmen son milletvekilliği seçiminde listede yer alamadı.
Avukat olan Cora‘ya eski bir milletvekili olarak Türkiye Cumhuriyeti Başdenetçiliğinde Ombudsmanın 4 yardımcısından biri teklif edildi.
Kabul etmedi. ‘Ben siyaset yapacağım’ dedi ve devam etti.
Cora, parti genel merkezi tarafından önce Rize koordinatörü yapıldı ve oradaki il seçimi ve ilçe seçimlerinin tamamına katıldı.
Arkasından AK Parti, Büyük kongreye gitti.
Ve o kongrenin ardından Siyasi ve Hukuk İşleri Başkanı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı Hayati Yazıcı’nın yardımcısı olarak atandı.
Genel Merkezdeki varlığını masa ve sekretarya ile de güçlendiren Salih Cora’yı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da yakından tanır.
Erdoğan Cora’ya çok kritik bir görevi de Külliye’de verdi.
Cumhurbaşkanlığı hukuk politikaları kurulu üyeliğine atanan Cora, milletvekilliğindeki aktifliğinin önüne geçti.
Sayın Cora Cuma Akşamı Ankara’dan aradı.
‘Meclis eski Başkanımız ve Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Şentop Başkanımızla Trabzon ziyareti yapacağız. Hamamizade’deki konferansının ardından Zorlu Otel’de basın mensupları ile başkanımız sohbet yapacak, abi bekleriz’ dedi.
Trabzonspor’un Adana Demirspor maçına denk gelmesine rağmen gittik.
Şentop ile Salih Cora, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon il başkanı Sezgin Mumcu, Trabzon Milletvekili Vehbi Koç, Trabzon Ortahisar ilçe başkanı Dr. Seyit Hisoğlu, eski il başkanı Ali Rıza Akdeniz ve yöneticiler sohbet ettik.
Şentop’a, Terörsüz Türkiye hedefine ulaşabilecek miyiz? sorusunu sordum.
Cevabı, ‘Türkiye’de terörü güvenlik güçlerimiz sıfırladı. Şimdide yurt dışına (Suriye-Kuzey Irak) yönelik çalışma var. Ben olumlu sonuçlanacağına inanıyorum’ şeklinde oldu.
Bir başka sorum ise, Meclis’te Trabzon milletvekili Av. Sibel Suiçmez tarafından okunan Can Atalay kararı ile ilgiliydi.
Eski meclis başkanı, ‘Mecliste gündemi belirleyen, hangi tezkere okunacak karar veren meclis başkanıdır. Onun yokluğunu fırsat bilip okunan karar ve tezkereler geçersizdir. Meclisi idare eden başkan vekili ‘Sırrı Süreyya Önder burada olsa bu kararı okurdu’ diyerek okutması hukuki değildir. Önder rahatsızlanmadan önce meclisi yöneten isimdi peki neden okumadı?’ dedi.
Çay sohbetinde gazeteci arkadaşlar da vardı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Trabzonlu Ekrem İmamoğlu tutuksuz yargılanamaz mıydı sorusunu sordular ve Şentop şu şekilde cevapladı: “Dosya herkesin incelemesine açık değil. Tutuklulukla ilgili kısımdan anladığım şu: Kaçma mesele değil. Mesele şu: Başkanın öyle yetkileri var ki, bütün dava konusu olan iddia olan soruşturma sürecini etkileyebilir, kararlar alabilir, birilerine görev verebilir talimat verebilir. Tutuklama kararı kaçma meselesinden ziyade soruşturma sürecinin olumsuz etkileme düşüncesiyle verilmiş karar gibi gözüküyor”
Prof. Dr. Şentop, hem akademisyenliği hem de siyaseti ve meclis başkanlığını hukuktan şaşmadan, şov yapmadan gerçekleştiren bir isim.
Siyasetin rüzgarına göre yelken açan isim olmadı.