Trabzonspor’da teknik adam krizi taraftarlarımızın dilinde adeta sakız oldu çiğneniyor. Yok efendim şu gelsin yok bu gelsin herkes yönetici oluyor, antrenör oluyor.
Yani Trabzon’da herkes futbol adamı olup ahkam kesiyor.
Aslına baktığımızda tüm ülkede Trabzonluların hepsi futboldan anlıyor gibi bir imaj var. Ben de diyorum ki hayır herkes futbolu bilmiyor belli bir kesim biliyor fakat tüm Trabzonlular futbolu çok mu çok seviyor. Futbolla yatıp futbolla kalkıyorlar. Onun için ben de diyorum ki futbolu bilenler bizim başkanımıza ve yöneticilerimize bu konuda biraz yardımcı olsunlar. Parayı ikinci planda tutup bu takıma içten samimi duygularla sarılalım. Görev aldığımız zaman yönetim iyi ama görev almadığımız zaman yönetim kötü bu tür düşünceler Trabzonspor’a zarar vermektedir. Ama maalesef ben bu tür yazılar yazdığım zaman bizim efsane arkadaşlarımız beni hep muhalif olarak görüyorlar. Ben maaş alarak çalışmadım, çalışmam da dedim diye bana enayilik ediyorsun diyenler bile oldu. Çoğunlukta onun için bizim Trabzon’daki dostlarımız kusura bakmasın.
Çoğunluk Trabzonspor’dan nemalanmanın peşinde. Kimsenin Trabzonspor’u düşündüğü yok. Gelelim teknik adam konusuna; Benim anlamadığım bizi şampiyon yapıp arkasından sezon ortasında Trabzonspor’u bırakıp aynen dönemin Başkanı Ahmet Ağaoğlu gibi giden bu Abdullah Avcı değil miydi? Şampiyon olan bir takıma 14 tane yeni transfer yaptıran Abdullah Avcı değil miydi? Aldırdığı futbolcuları aynı sezon üstüne üstlük hem de paralarını Trabzonspor’un ödemesi kaydıyla başka takımlara gönderen Abdullah Avcı değil miydi? Trabzon kökenli oyuncuların küskünlüğünün nedeni Abdullah Avcı değil miydi? Böyle bilinçsizce transferlerle çok büyük bir mali krizin içine bizi sokan Abdullah Avcı şimdi adeta başkanın ve yönetimin kurtarıcısı konumuna geldi. Herkes bu yaptıklarını unuttu ve yeni bir sayfa açıyor. Ama daha bitmedi başkanın Bjelica’ya yetki vererek transferleri yaptırması ve bu oyuncuların yeterli olmayışları da ayrı. Abdullah Avcı’ya geçmişte verilen yetki gibi büyük bir saçmalıktı. Bakın şimdi devre arası yeni bir kaos daha yaşayacağız. Abdullah Avcı diyecek ki; ‘Bu futbolcuları ben istemiyorum, bunlar yetersiz onun için devre arası yeni oyuncular almamız lazım.’ Hadi bir gereksiz harcama daha, yeni borçlanmayla tavan yapan borcumuzla içinden çıkılmaz bir hal alacak. Trabzonspor bizim olmazsa olmazımız. Trabzonspor’u akli selim olarak yönetmeye bakalım, benden söylemesi.
BİR DİP NOT!
Milli maçlarımızı izledim de eski başkanımız Ahmet Ağaoğlu ve yönetimini bir kez daha eleştirme gereği duyuyorum. Niye diyeceksiniz?
Tabi ki yaptıkları yanlış oyuncu transferlerinden dolayı. Alınan oyuncuların çoğu elimizde patladı. Bakın milli maçlarda İsmail Yüksek diye bir oyuncu takımı sırtladı adeta. Bu çocuğu Sadi Tekelioğlu, Gölcükspor’da gördü ve bizim o dönem ki yönetim kuruluna ‘bu çocuğun geleceği var, bunu alın’ diye rapor vermişti. Onlarda Sadi Hoca gibi bu işin duayeninin görüşünü göz ardı ederek ‘izleyelim’ diye karar verdiler ama izleyenler ise ‘daha çok genç, biraz pişsin alırız’ diye yönetime rapor verdiler. Sadi Tekelioğlu’nun Trabzonspor’a ‘alın’ dediği İsmail’i o dönem Emre Belezoğlu Başkanı Ali Koç’a söyledi ve ‘Sadi Tekelioğlu’nun referansı var ama onlardan önce biz görüşelim ve alalım’ dedi. Bunu da başkanları dikkate alarak 19 yaşındaki bu yeteneği 750 bin TL’ye F.Bahçe’ye alıyor. Bakın bu oyuncuyu iyi takip edin bugünden sonra değeri en az 30 milyon Euro’dur. Bu gibi durumları gördükten sonra insanın aklından her türlü şey geçiyor. Bizim gelen başkanlar kulüpten faydalanmaya çalışıyor ama İstanbul takımlarının başkanı ve yöneticileri hep kulüplerine veriyorlar. Bizim aramızdaki fark da bu. Bizim eskilerde yaptığımızı şimdi onlar yapıyor.