2025 yılı hem iktidar hem de muhalefet açısından çok ciddi bir dönüm noktası olacak. İktidarın elindeki en büyük koz hem ilerde hem de dışarı da verdiği terör ile mücadelesinde ki başarısı.
Kim nedense desin Ortadoğu da oyun kurucu biziz Suriye'de ise taşların yerini Türkiye belirliyor.
Dış politikada hem sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de sayın MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli başarılı bir süreç yönetiyor.
Muhalefetin elindeki en büyük koz ise ekonomi.
2024 hem emekçiler hem emekliler açısından inanılmaz zor bir yıl oldu.
2025 te umut yok..
Asgari ücret açıklaması ile büyük bir hayal kırıklığı yaşayan milyonlarca işçiden sonra 12.5 milyon emekliye beklenen zammı alamayacak gözüküyor.
Aş iş ekmek kavgası ayakta kalma savaşı çok çetin geçiyor.
Dar gelinlikler için 2025 cidden tükeniş olacak.
Şubat ayına kadar ilçe ve il kongrelerini tamamlayacak AK Parti de önce A takımı sonrada kabine değişimi olacak.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni dönemde yeni vitrini büyük bir değişim olma sa çok sürpriz isimleri görmek mümkün olacak.
CHP de ise iç barış sağlanır birlik beraberlik noktasında kenetlenme olursa sayın Özgür Özel ile birlikte Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş Türk siyasetine damga vurmaya devam eder.
PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile DEM arasındaki görüşmeler eğer çıkmaza girer evdeki hesap çarşıya uymazsa bedeli Cumhur ittifakı öder.
Hesap kitap sayın Bahçeli'ye kalır.
Öcalan PKKlı teröristler ikna eder silah bırakma olursa işin rengi değişir Cumhur ittifakı anket ve kamuoyu yoklamasında zirveye oturur.
Bütün olup bitenler bir yana.
Türkiye'de siyasetin gidişatını kesinlikle ekonomi belirleyecek.
Hem iktidar hem de muhalefet bu noktada sorun üreten değil çözüm ortaya koyan tarafta olmak zorunda.