İlk yarıyı sayma, anti futbol! Trabzonspor’u mumla arasan bulamazsın. İki pas yapamıyor. Altay desen bu maçı kazanmak ve alt sıralardan kurtulmak için var gücü ile Trabzonspor kalesine saldırdıkça saldırdı! Bordo-Mavililer, Hatay maçında ilk yarıda oynadığı o mükemmel futbolunu Altay karşısında göremedik. Abdullah hoca her hafta sahaya değişik on bir ile çıkma alışkanlığını Altay karşısında devam ettirdi. Bir takımda sakat veya cezalı oyuncu olmadığı sürece her maça aynı kadro ile çıkılmasında fayda vardır. Çünkü bir takımda devamlılık esastır.

Ev sahibi ekip  Bordo- Mavili takımın sol tarafında oynayan Trondsen’in tarafından akım gibi geldi. Cebrail  üç kez Uğurcan’ın koruduğu kaleyi yokladı. Kaptan kalesini gole kapattı derken 32 dakikada yine Cebrail ceza sahası dışından mükemmel vuruşunu Uğurcan uzandı ancak top 90 tabir edilen yere takıldı. Trabzonspor ilk yarıda Uğurcan dışında  iyi değildi. Altaylı Cebrail sanki Azrail gibi Trondsen tarafından hızı gibi gidip geliyor, orta sahada ilk 45 dakika oynayan Siopis ve Berat kötünün kötüsü idi.

Avcı ikinci yarının başında oyuna hamlesini yaparak iki değişiklik birden yaptı.Beratın yerine Dorukhan Siopis’in yerine Bakasetas’ı oyuna aldı. Her iki oyuncunun oyuna girmesiyle sahanın her yerini kullanan Trabzonspor’un hücum zenginliği arttı. Bakasetas’ın asisini Cornelius topun gelişine beklemeden vurunca Trabzonspor beraberlik golünü sağladı. Altay saldırdıkça saldırdı golü bulamadı. Kaptan dümenin başında kurtarışları ile takımını ateşledi. Bu ateşleme işe yaradı. Trabzonspor kötü oynasa da Avcı, Koita’yı oyuna alması ile gol de geliyorum dedi.  Koita, Cornelius paslaşmasında Danimarkalı oyuncu gollere devam dedi. Yine de Trabzonspor da bazı oyuncular bireysel becerilerini ortaya koyabilirdi diyorum. Trabzonspor bu maçta kötüydü. Âmâ kalecisi dev gibi idi. Uğurcan’ın Altay karşısında alınan altın değerindeki üç puanda onun büyük katkısı var.