Yüreğimiz yandı

İçimiz kan ağlıyor

76 vatandaşımızın hayatını kaybettiği ve 51 vatandaşımızın da yaralandığı Bolu Kartalkaya Otel yangını Türkiye’nin içini yaktı.

Ciğerimiz yandı

76 ölüm ve 86 milyon acı

Her evde aynı acı hissedildi

Tarifi olmayan bir acı

Anneler-babalar-yavruları kucaklarında ayrıldı aramızdan Kartalkaya yangınında.

86 milyonun yüreğine kor ateşi düştü.

Yangının sömestri tatilinde yaşanması ise acımızı bir o kadar daha katladı. Doluydu otel.

Sebebi her ne olursa olsun bu kadar insanın hayatını kaybetmesi milyonlara büyük acıyı yaşatması inanın kahrettiriyor hepimizi.

Kadın, erkek, çoluk çocuk, kundaktaki bebeler

Binlerce hikâyeyi yüreğinde taşıyan acı olay yarım kalan hayatların üzerine kâbus gibi çöktü.

Evet, hayatlar yarım kaldı.

Kimin ne hakkı var insanların hayallerini yarım bırakmaya, hayatlarını yarım bırakmaya.

Suçlu kim?

İhmal mi?

Sorumsuzluk mu?

Kim olursa olsun, ne sebeple olursa olsun ölen insanları geri getirebilecek mi?

Ne acıdır yangında can vermek

Ne acıdır yangın dumanından boğulmak

Kimsenin kimseye böyle bir acıyı yaşatmaya hakkı yoktur.

Sorumlular cezalandırılacak

Ne olmuş cezalandırılmışsa

Üç-beş ay yatar çıkarlar

Ölen insanların yarım kalan hayatları geri gelebilecek mi?

Yarım kalan hikâyeleri tamamlanabilecek mi?

Yok

Her ne olursa olsun Devlet bazen sert yüzünü gösterecek, göstermeli de.

Devlet bazen çok katı tutumunu göstermeli.

Ne yazık ki günümüzde tüm işletmeler gelen ziyaretçileri sadece para görüyor.

Canı, sağlığı, güvenliği hiç umurlarında değil.

Güvenlik anlamında hiçbir tekbir almadan “Önlerine ne koyaksak yesinler” insanı değersizleştirmek mantığı ile bırakın turizme katkı sağlamayı acı bırakıyorlar.

Turizmcileri sadece banknot gibi gören bir zihniyetin, kişisel menfaatleri yüzünden bizlere bu acıları yaşatıyorlar.

Vatandaşa uyguladıkları fahiş fiyatlarla kasalarına doldurdukları cukkalarla misafirlerini sadece para gibi gören bu kokuşmuş zihniyete fırsat verilmemeli.

Vatandaşın can güvenliğini hiçe saymak nasıl bir anlayıştır.

Güvenlik eksikliğinin, sadece ekonomik kazanç odaklı çalışması, insan hayatının hiçe sayan bir sistemin en açık göstergesini görmüyor muyuz?

Turizm sektörü insanların rahatlaması ve keyif alması için tercih edilen aktiviteyi acıya dönüştürmek ve bu acıyı yaşatmak gerçekten büyük bir insanlık ayıbıdır.

Bana göre bir insanlık suçudur

Böyle bir turizm anlayışı olmaz

Böyle bir insanlık yoktur.

5 kişiyi tutuklasanız ne olur, 10 kişiyi gözaltına alsanız ne olur.

Hayatları yarım kalan insanlarımızı geri getirebilecek misiniz?

Yok

Her biri, yarım kalan hikâyeleriyle bu dünyanın acı birer hatırası olarak hafızalarımıza kazınacak.

Bana göre turizm şehitleridir vefat edenler.

Evet,

Yarım kalan hayatlara borcumuz var.

Devlet zaman zaman sert yüzünü göstermeli.

En azından bundan sonraki yıllarda başka canlar yanmasın. Önce emniyet ve tedbirin alınması gerektiğini başlarına vura vura öğretsin.

İnsanlara söğüşlenecek tavuk gibi bakılmasının önüne geçilmeli. 

Ama ne dersek boş

Ne yazarsak boş

O onlarca insanın yarım kalan hayallerini hiçbir şey geri getirmeyecek maalesef.

İnanın çok üzgünüm

Yüzlerce meslek grubundan insanların yarım kalan hayatlarına sebep olan yangının tüm Türkiye’yi yasa boğduğunu görmek daha büyük bir acı veriyor insana.

Evet, bu yangın koca bir ulusu yaktı.

Bir ulusun yüreğini yakan felaket oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir günlük yas ilan etmesi içimizdeki yangını bir nebze olsun söndürse de Kartalkaya’daki yangın, sadece bir otel yangını değildi, yürekleri yakan bir yangındı.

Bu yangın, bir ulusun güvenlik zafiyetlerinin yeniden sorgulamasına neden olan, hepimizi yas’ayan bir yüzdür.

Her bireyin ve her kurumun, bu süreçten ders çıkarması gerektiğini ve artık hiçbir şeyin eskisi gibi olması gerektiğini söylüyorum

Evet, yarım kalan hayatlara borcumuz var.